×

20. Yüzyıl Halifleri Kimlerdir? 20. Yüzyıl Halifeleri Hakkında… Cevaplar Yazımızda ! ! !

20. Yüzyıl Halifleri Kimlerdir

20. Yüzyıl Halifleri Kimlerdir? 20. Yüzyıl Halifeleri Hakkında… Cevaplar Yazımızda ! ! !

  1. Yüzyıl Halifelerinden bahsetmeden önce halifelikten yani hilafetten bahsetmek lazım. 4 halifeden sonra babadan oğula geçen bir sisteme dönen halifelik sistemi osmanlı devletine kadar devamlılığını sürdürmüştür. Din ve devlet işlerinin ayrılması yani laiklik hile varlığına son verilen halifelikte din görevlilerin yetkilerinin fazlalığı ve halife olmak sadece aileden gelen bir şey olduğundan ülkemizde geçerliliği hala devam ettiremeyen bir sistemdir. 20. Yüzyıldaki halifeleri sıralayacak olursak da 2 isimden bahsetmemiz gerekiyor. İlk isim Hüseyin bin Ali ve diğer isim de Abdülmecid Efendidir. Şimdi gelin bu 20. Yüzyıl halifelerinden bahsedelim :

Hüseyin bin Ali :

1852 yılında İstanbulda dünyaya gelen  Hüseyin Bin Ali dönemin padişahı 2. Abdülhamid tarafından atanarak görevinde başladır. 1 Dünya savaşı döneminde arap halkının dayanışması ve birleşmesi için bir dayanışmaya adım atan Hüseyin Bin Ali, 1916 yılında ingiltere desteğini de alarak hicaz kralı olarak kendini topluma duyurdu. Manda himayeciliği altında ezilmeyerek kendisini arap toplumuna lider olarak ilan etti. Versailles Antlaşmasına karşı sergilediği zıt tutum ile ingiltere hükümeti ile anlaşmazlık yaşadı. Bunun sonucunda ingilizlerin baskıları ile karşılaştı. Halifeliğin kaldırılmasıyla kendini topluma halife olarak ilan etti. Yakalanıp kıbrıs adasına doğru bir sürgün yolculuğuna katıldı. 1931 yılında ürdünde hayata veda etti.

Abdülmecid Efendi :

1868 tarihinde istanbulda doğan Abdülmecid Efendi ressamlığıyla da döneminde bilinmektedir. Abdülmecid Efendi TBMM tarafından halife seçilse de halifelik görevi halifelik kaldırılana kadar yani 2 yıl boyunca sürmüştür. Abdülmecid Efendi osmanlıdaki son halife olarak bilinir. Abdülmecid Efendi, Abdülazizin oğludur. Halifeliğine kadar sanatla meşgul olarak hayatını geçirdi. İsviçreye sürgün edildikten sonra türkiye için dinsiz devlet yakıştırması yapsa da bu düşünceleri ankara tarafından bastırılmıştır.1944 te başka  bir sürgün yeri olan pariste hayata veda etti.

20. Yüzyıl Halifeleri :

  1. Yüzyıl Halifelerini Hüseyin Bin Ali ve Abdülmecid Efendi olarak gördük. Peki bu halifelerin hayatlarındaki ne gibi değişimler onları toplumda sevilir veya sevilmez hale getirmiştir, biraz da bu konulardan bahsedeceğiz. Hüseyin Bin Ali, arap toplumu için bir isyanı fitilleyen kahraman olarak görülmüş ve kendini de o toplumun lideri yapmıştır fakat yeni kurulan türkiye devletindeki halifeliğin kaldırılarak laikliğin gelmesiyle görevi sona ererken sürgün dönemi de onun için başlamıştır. Sonuç olarak dini olarak toplumda önemli bir yere sahip olsa da ülkemizin yeni sisteminde o da kaybolmuştur. Saray sistemindeki halifelikten meclisteki halifeliğe geçilse de sonradan halifelik tamamen kaldırılmıştır. Bu meclis halifeliğini de Abdülmecid Efendi kısa bir süreliğine yapmıştır. Muazzam resimleri ile osmanlının en iyi ressamlarının arasında bulunmasının yanı sıra

din bilgileri de onu toplumda önem kazanan biri haline getirmiştir. Fakat sürgünde ülkemize yönelik suçlayıcı konuşmaları fazlaca tepkiye sebep olmuştur.

Son Olarak 20. Yüzyıldaki Halifelik

Bu yazımızda 20. Yüzyıldaki 2 halifeyi konu aldık. Halifelik sistemine genel olarak bakacak olursak din görevlisinin gereğinden fazla yönetim bilgileri ve hakları ülkedeki bütünlüğü bozduğundan bu sistem yeni türkiye devletimizde bulunmamaktadır. Babadan oğula geçen bu sistemdeki en büyük eksik ise bir kaliteye, bilgi birikimine sahip olmanıza gerek olmaması. Yeni sistemdeki laiklik yani din ve devlet işlerinin ayrılması da eski sistemdeki en önemli eksiğin önüne geçerek ülkemizin yönetiminde daha etkin ve yararlı bir rol oynuyor. Abdülmecid Efendinin halife olana kadar ki sanatla uğraşması ve eserlerinin hala günümüzde değerli bulunması kendini geliştirdiğinin ve çok yönlü olduğunun da bir göstergesidir. 20. yüzyılda saltanatla birlikte halifeliğin son bulması ülkemizdeki yeni yönetim anlayışına bir ön ayak olarak türkiye devletimizdeki devrimler arasına girmiştir. Yenilik her zaman iyi şeyler getirmese de laiklik ile toplumun düzeninde bir bütünlük sağlanmış olmuştur.

Halifelik Hala Devam Etseydi :

Peki hala ülkemizde halifelik devam etseydi ne olurdu ? Ülkemiz hala din ve devlet işleri ayrılmadan yönetilseydi toplumdaki çoğu şeyde değişim gerekirdi. Adalet sisteminden eğitim sistemine bir çok alanı etkileyen bu olay ülkemizin yönetimindeki laiklik anlayışına da ters olacağı için uygun olmazdı. Peki hiç laikliğe geçilmeseydi ? Eğer hiç laikliğe geçilmeseydi de toplumda  yöneticiler tarafından alınacak kararlar da muhtemelen ikilik çıkacaktı ve saltanatta kaldırılmamış olacaktı. Bu sebepten dolayı uzun yıllarca kullanılan bir sistem olsa da halifeliğin kaldırılması ve laikliğin gelmesiyle ülkemizin ufku açılmış ve daha demokrasik bir hal almıştır.

Yorum gönder