×

Marvel’in Kralı Hyperion Kimdir?

Hyperion

Marvel’in Kralı Hyperion Kimdir?

Karakterimizin gerçek ismi tuhaf bir isim olan Zhib ran’ dır. Karakterin bizlere selam verdiği ilk çizgi roman the avengers 69 dur. Şimdi biraz ortaya çıkışına göz atalım.
Birden fazla Hyperion olduğunu göz önüne almalıyız. Bir tanesi Roy bir tanesi Buscema tarafından oluşturuldu.  Bu oluşturulan versiyonları ne yazık ki fazla ilgi çekmedi. Hyperion deyince tüm dünyanın aklına earth 712 gelir oldu Günümüzde Hyperion Secret Wars hadiselerinden sonra ekibe dâhil oldu. Daha sonra ait olduğu yere döndü. Marvelin adalet ligi olan Squadron Supremede kendine yer edindi.

Hyperion

Karakterin Orijinali:

Hyperionu kimliğe büründüren babasıdır. Babası herkesin akıl danıştığı biridir. Ve oğlunu yetiştirirken onun hayatına çok büyük bir etkisi olmuştur. Bu karakter aslında televizyonlara kitaplardan dâhil oldu. Öldüğü gece hayatı değişti aslında ölmedi. Gözlerinin önüne bakamaz hale geldi bir perde indi. Artık bu oğulun iki dünyası vardı biri gökyüzünde biriyse kıpkırmızı.  Bu iki evren giderek bir araya gelmeye başladı ve bizim müthiş karakterimiz onları birbirinden ayırdı. Karakterimiz onları birbirinden ayırınca ortaya çıkan sonuç hoş olmadı. Herkes öldü insanlar açlık sefalet içindeydi. İşin kötü tarafı ona bir şey olmadı insanlığı mahvetmişti. Tek başına kaldı oradan oraya sürüklendi ve bulunduğunda karşımıza çıktı. Onu bulanlar sarı giyinenlerin olduğu bir ekipti. Bulunduğunda perişan bitkin bir haldeydi herkesten nefret ediyordu kimseyi etrafında istemiyordu. Çok sinirliydi, tüm dünyaya yaptıklarından pişmandı. Ama hiç gücü yoktu. Sinirini kimseden çıkaramıyordu adeta bir seviyesizdi.

Karakterin Başa Dünyadaki Durumları

     Söylediğim gibi birçok Hyperion var. Bunlardan kimisi yenenlerin kimisi yenemeyenlerin olduğu yerde. Kimisi iyi tarafı tercih etmiş iyilerin yanında yere almış. Bazılarıysa kötü tarafta kalmış vicdanını ve duygularını oraya satmış. Şimdi biraz onlardan bahsedeceğim sizlere hazır olun.

Bizim karakterimiz daha çocukken kimsesiz, yetim ve öksüz. Başka bir aile onu yanına alıyor. Bu aile gelişimine çok elverişli karakterimizin. Ailenin imkânlarında sınır yok çok zengin, kültürlü bir aile. Karakterimiz haliyle onları çok seviyor, onlara bayılıyor tutkun kendisi. Anlatırken sizin de sevdiğinize eminim. Bu kadar iyi ebeveynlerle yetişince karakterimiz de hadi bir gideyim diyor. Televizyon âlemine adım atmaya sadece halkı kurtarmaya değil bunu şov için yapmaya karar veriyor. Biz olsak sadece kurtarırız adam bundan para kazanmak istiyor. Neyse böylece o da bazılarımızın sevmediği Marvel ailesine katılıyor. Hikâye bu ya bu para düşkünü çocuk tabi ki de işe alınıyor. Sen ben alınacak halimiz yok ya zaten. Kendini iyi yetiştiren bu evlat bir dergide karikatür çizme göreviyle görevlendirilir hepinize tanıdık geldi değil mi. Sakın adını söylemeyin kendisi buralarda olabilir. Ayrıca adını söylerseniz reklam da yapmış olabilirsiniz. Ayrıca size bir mevzudan bahsetmek istiyorum. Bu kendini yükseklerde gören evlat Hype ile başlayan bir ismi özellikle seçiyor. Egosu ağır basıyor. Lanet olsun ki bunu biz bile beklemezdik ondan. Kendi anlattığına göre bu işteyken tesadüfen ekibe katılmış, tabii yersek. Ve katıldığı gün neler mi oldu. İki taraf da bu kibirli adamı arasına almak istemedi, iki tarafın da düşmanlığını kazandı. Bu bizim beklediğimiz bir şeydi bu kadar kibir bunu getirdi. Sonra ne mi oldu biri geldi. Bu iki tarafın da ortak düşmanıydı. Tatlı mı çirkin mi bilemem ama bu adam çok güçlüydü.  Mecburen bizim kibirli karakteri aralarına aldılar. Peki, o ne mi yaptı başta aralarına almadıkları için onlara dargındı. Önce savaşmadı acı çekişlerini izledi. Bundan zevk aldı. Onların yok olmasını izlemek istiyordu, her şeyin ellerinden kayıp gitmesini istiyordu. Kibri çok ağır basıyordu ooo lanet olsun.

Sonra birden karar verdi kendini göstermesinin tam vaktiydi. Allah’ım sana geliyorum dedi ve birden piyasaya çıktı. Batman bu adamın gelmesine dayanamadı ben artık yokum beyler dedi. Ortamı terk etti. Artık bu adam kendine yeni bir düşman kazanmıştı. Üstelik boş bir düşman değildi Batman’in ta kendisiydi bu düşman. Neyse savaşa geri dönelim, ortak düşmanlarını Hyperion sayesinde alt ettiler. Harikulade bir zafer kazandılar, diyecek söz yoktu, sözün bittiği yerdi. Herkes çok mutluydu karakterimizin gelişi şampanyalarla kutlandı. Daha da anlatabilirim bu savaşı. Ama zaten havalı kibirli olan bu karakteri size daha fazla anlatarak onun kibrini arttırmasını istemiyorum. Eğer bir gün bu yazıyı okuyacak olursa yine arkadaşlarına karşı böbürlenebilir. Bu da sizin hele ki benim hiç istemeyeceğimiz bir durumdur. Bundan nefret ederiz. Tabi ki az önce bahsettiğim gibi bu karakterden birden çok var. Aralarında elbet iyiler de vardır. Görürsek şaşırmamalıyız. Hatta onların karşımıza çıkması için bol bol dua etmeliyiz.

En meşhuru Dünya 423 Hyperion

Exiles adlı derginin bazı sayfalarında kendine yer bulmuştur. Buna biraz değinmemiz gerekirse en güçlüleridir aralarında en yenilmeleridir. Kendisi aynı anda 4 boğayı devirebilecek güçtedir. Muazzam bir şeydir. Kaptan Amerika deyince aklımıza ne geliyorsa bu adamın adını duyduğumuzda da aynı şeyleri hissetmeliyiz. Tüm düşmanlarını alt etti herkesi yendi. Kendini tüm dünyaya ispatladı. Evreni kurtarmak içim seferberlik ilan edenleri yok etti. Herkesin işini bitirdi. Fakat bu bir kötülüktü, kahramanlarımızı öldürdü. Tek başına tahta oturdu. Tahta tabi zorunuza gitmesin. Bu kötü adamı nasıl alaşağı ettiklerine ilerde değineceğiz.

Karakterin Kullanabildiği Kuvvetli Yanları
Çok güçlüdür, gücüne kuvvetine dayanmanın imkânı yoktur. Yıkamayacağı adam yoktur. Tüm gücü kuvveti yerinde insanlara meydan okumuştur ve çoğunda kazanmıştır. Kendisi mahallenin abisidir, mahallesine bulaşanı indirmekten çekinmez. Aynı zamanda çok hızlıdır. Tepkileri çok hızlı verir, olaylara karşı çok çabuk reaksiyon gösterir. Uçar, kaçar kendisine gelen darbeyi savuşturur. Lolcüler hatırladınız değil mi bu karakteri. Bu adam öyle arabaya falan ihtiyaç duymaz. Zaten uçarak gider her yere. Premimum çardır kendisi. Öyle arabayı alayım iki tur atayım manitamla biraz gezeyim ayaklarını bu adamda göremeyiz. Karşımızda çok hızlı çok güçlü çok kibirli biri var. Tabi ki bu adamın görüşü de çok güzeldir. Her türlü ısı alışını verişini görür. Termal bir kamera gibidir adeta. Avm girişlerindeki öten aletleri bildiniz mi aynı öyle. Bir başladı mı devamının getirir, bir düşman menzile girdi mi onu arkasından vurmaktan hiç çekinmez. Belki de onu iyi yapan özellik budur. Hangi takımda olduğuna gelirsek bu adamın her yerde oynar. Teknik direktörlerin en aradığı oyuncunun kahraman versiyonudur. Atak mı lazım atağa kalkar saldırır yok eder. Biri kendilerine saldırdığındaysa muhteşem bir içgüdüyle ailesini arkadaşlarını korur. Müthiş biridir yani bu adamla iyi geçinmek istersiniz. Bu adamı üzmek, onunla dalaşmak istemezsiniz. Karşınıza çıkarsa bir gün çok dikkat etmelisiniz. Yapabileceklerinin ucu bucağını kestirmek mümkün değildir. Kendini aşar sınırlarını zorlar. Karşımıza çıkarsa Allah yardımcımız olsun.

Yorum gönder