×

20. Yüzyılda Müslüman Dininin Liderleri

20. Yüzyılda Müslüman Dininin Liderleri

20. Yüzyılda Müslüman Dininin Liderleri

Bu din, dünyada çok sık rastlanılan ve baya yaygın olarak bilinen bir din olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaklaşık beş milyar nüfus bu dine inanmaktadır. Allah’ın son kitabı olarak inen ve peygamberlik olarak ise son peygamber olan Hz. Muhammed, bu dinin temellerini oluşturan unsurların başında gelmektedir. Tabi bu din de diğer dinler gibi mezheplere ayrılmaktadır. Öncelikle mezhebi anlamak için onun ne olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Buna göre dinimizi daha rahat bir şekilde veya daha kuralcı bir şekilde yaşamamızı amaçlamaktadır. Dinimizde ise İslam’a ters düşmeyecek şekilde yorumlanması ve bu konulara çözüm getirilmesi adına bu mezhepler kurulmuştur. Ayrıca bu mezhepler, kişilerin dine bakış açılarıyla birlikte oluşmaktadır. Popüler olan ve zamanla yaygın bir hale bürünmüş olan Hanefi, Şafii ve Hanbeli Mezhebinin günümüzde bir liderleri bulunmamakla birlikte birçok kişi tek başına dinini yaşamaya başlamaktadır. Bu şekilde ise hiçbir mezhebe bağlı olmadan sadece İslam’ı yaşamak da kişinin kendi iradesine bağlı bir olay olarak günümüzde karşımıza çıkmaktadır. Ayrılan mezheplere bakalım. 20. Yüzyılda Müslüman Dininin Liderleri;

 

Hanefi Mezhebi

İslam dininin bir mezhebi olan Hanefi mezhebi, İmam- Azam diye seslenilen Ebu Hanefi bu mezhebi kurmuştur. Bu mezhep, ilk önce Irak topraklarına yayılmış, ardından İslam dinine inananlar arasında kullanılan yaygın bir mezhep olarak günümüzde de popüler olmayı başarmaktadır. Türkiye, Afganistan, Pakistan ve Hindistan gibi birçok Müslüman ülkesinde bulunmaktadır.  Bu mezhebe göre ise konuların çözümü bakımından ayetlere başvurulmaktadır. Bu şekilde de İslam’la iç içe olan bir mezhep olarak öne çıkmaktadır. Eğer ki ayetlerde konu ile bir çözüm yolu bulunamamış ise Peygamber Efendimizin yaşayışını ve davranışlarını esas alınmaktadır. Bu davranışlara ve yaşayışına da sünnet denilmektedir.

Maliki Mezhebi

İhtiyacı olan ilmin Medine’de olduğuna inanan ve bunu savunan İmam Maliki Bin Enes tarafından kurulan bir mezhep olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşamı boyunca ise Medine’den öteye bir adım atmamıştır. Fakat kurduğu mezhep, Medine’nin dışına kolaylıkla çıkıp yayılmıştır. Bu mezhebin amacı ise Hz. Muhammed’in doğrultusunda ilerlemek isteyen kişiler bulunmaktadır.

Şafii Mezhebi

İmam-ı Şafi olarak bilinen kişi bu mezhebi kurarak kendi mezhebi doğrultusunda dini yaşamaya başlamıştır. Mısır’da bu mezhep ortaya çıkmasıyla bilinmektedir.  Günümüzde ise Mısır, Suriye ve Irak bölgelerinde Müslümanlık dinine inanan kişiler tarafından oldukça popüler bir mezhep olarak bilinmektedir. Türkiye’de ise Doğu tarafında genellikle göçler sayesinde yayılmış ve bu şekilde ülke topraklarına girmeyi başarmıştır.

Hanbeli Mezhebi

Bu mezhebi n kurucusu ise Ahmet oğlu Hanbel olarak bilinmektedir. Kur’an ve hadislerin ön planda tutulduğu bir mezhep olarak da bilinmektedir. Eğer bir konu hakkında Kur’an ve sünnetlerde de esin bir bilgi ve çözüm bulunamıyorsa buna en yakın çözüm olan yol uygulanmaktadır. Günümüzde ise genellikle Irak, Suudi Arabistan’da Müslüman olan kişiler arasında yaygın olmasıyla da bilinmektedir.

Ehl-i Sünnet Mezhebi

Müslümanlık çatısı altında bulunan bir diğer mezhep türü olarak da günümüze kadar gelmektedir. Kaynağı Kutsal kitap olan ve bu yolda peygamberi olan Hz. Muhammed yolundan giden ve bu yoldan bir kez olsun sapmamayı amaçlayan kişiler tarafından seçilen bir mezhep olarak bilinmektedir. Bu mezhebin ana kaynağı kutsal kitap ve onun sünnetleridir. Bu mezhepte Kur’an-ı Kerim veya sünnet ne buyurulmuşsa o kuşkusuz bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu mezhep diğerlerinin aksine kendi içerisinde de bölünme gerçekleştirmiştir. Bunlar: Maturiddiyye Mezhebi ile Eşariyye Mezhebi olarak da bilinmektedir. Her iki mezhep ise Kur’an-ı Kerim’e ve sünnetlerine uygun bir biçimde olmaktadır.

Günümüzde ise birçok mezhebin tarikat üyeleri ve onların liderleri bulunmaktadır. Ancak günümüzde büyük mezheplerin liderleri bulunmamakla birlikte artık bu mezheplerin kullanımı da azalmaktadır. Çünkü direk Allah ile iç içe olmak varken bu mezheplerin arasındaki köprü olduğu söylenmektedir ve çoğu kişiye göre bu köprü olmadan da kişi dinini kolaylıkla yaşayabilmesini sağlamaktadır. Bu mezheplerin günümüzde daha küçük toplulukları bulunmasıyla birlikte gittikçe artmaktadır. Yoldan sapmamaları dışında kimseye zararları veya kimseyi zorla bu mezheplerin içerisine girmeyi zorlanmamaktadır. Popüler olan ve zamanla yaygın bir hale bürünmüş olan Hanefi, Şafii ve Hanbeli Mezhebinin günümüzde bir liderleri bulunmamakla birlikte birçok kişi tek başına dinini yaşamaya başlamaktadır. Bu şekilde ise hiçbir mezhebe bağlı olmadan sadece İslam’ı yaşamak da kişinin kendi iradesine bağlı bir olay olarak günümüzde karşımıza çıkmaktadır.

Yorum gönder