20.YY Dini Liderleri

20.YY Dini Liderleri;

Mahatma Gandi

Ruhani, dini lider 20.yy’a damgasını vuran, Hindistan ve Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin de aynı zamanda önderidir. Görüşleri aslında Gandizm olarak kabul edilir. Daha çok yapmış olduğu birçok eylemle lider ve önder haline gelmiş, adında söz ettirmiş bir isimdir. ı 1930’da yaptığı 400 kilometrelik Gandi Tuz Yürüyüşü ile sömürü geleneğinin son bulmasında öncü olmuştur. Kendi kendine yeterli ölçüde bir aşram kurarak basit oldukça sade ve bir o kadar da farklı bir hayatı benimseyerek yaşadı. Geleneksel bir şekilde de giyinmesi ve Çıkrık ile örülen geleneksel dhoti ve örtü gibi giysileri bile kendisinin yapması oldukça ilgi çekicidir. Önceleri vejetaryen iken sonraları yalnızca meyve ile beslenerek ruhunu bir arındırma eylemine sokmuş ve de hem bunu protesto haline getirmiş hem de bazen bir ayı açan anlamlı oruçlarla kişisel bir arınmayı planlamıştır. 30 Ocak 1948 yılında evinin bahçesinde öldürülmüş olan liderin Hindistan’ı zayıflattığı iddia ediliyordu. Daha sonra bu aşırı uç olan muhalifler mahkemede yargılanıp suçlu bulundu.

Grigori Rasputin

Doğaüstü güçleri olduğu iddia edilen Rus; mistik Ural Dağları’nın yakınlarındaki bir köyde doğdu. Oldukça ufak yaşlardaki kardeşlerinin ölümü onu oldukça etkilemiştir. Okuma yazma dahi bilmese de Rusya’nın her yanını gezip vaatlerde bulunmuş ve Yunanistan’a kadar da gitmiştir. Büyük dini toplantılar da düzenlemiş olan Rasputin Çar ailesinin çocuklarını hemofili hastalığından kurtararak da yükselişe geçer.  Çar ailesinde önemli bir yer edinir ve de sürekli siyasal konularda fikirler vermeye başlar. Sarayda çok önemli bir yeri olmasına rağmen alakasız kararlar alınmasına sebep olur ve de özelliklede çarlık rejiminin kriz haline geldiği zamanlarda. Monarşiyi isteyen gruplar tarafından pek çok kez Rasputin’in ortadan kaldırılması için suikast girişimlerinde bulunulmuştur.

Martin Luther King

Afrikalı-Amerikalı Baptist papaz ve aynı zamanda da yurttaş hakları önderi olan isimdir. Dünya genelinde yaşadığı zamanda şiddet karşıtı ve ırksal eşitliğe dair olan görüşleri ile büyük ilgi ve sevgi kazanmıştır. 1964 yılında da Nobel Barış Ödülü kazanmıştır. Sosyoloji bölümünden mezun olduktan sonra teoloji fakültesinden de 1. Olarak mezun oldu. Daha sonradan da yüksek lisans yaptı. Eylemci hareketlerde büyük bir emekte bulunan Martin özellikle otobüslerde diğer ulaşım araçlarında ırk ayrımcılığının önüne geçmek istedi ancak tutuklandı. O önemlerde King, Mahatma Gandhi tarafından uygulanan şiddet karşıtlığı felsefelerinin takipçisi oldu. Komünistlerde onun yanındaydı. Vietnam Savaşı’nda da önemli roller üstlendi. Sağlık çalışanlarına ayrımcılığa karşı onları desteklemek için Memphis’e gitti. Daha sonra burada suikaste uğradı. Suikast bir dizi isyanların çıkmasına da sebep oldu ABD başkanı yas ilan etti.

Billy Graham

Evanjelist Hristiyan vaiz-kanaat önderi olan Grahamt; televizyon ve radyogibi birçok kanal aracılığıyla yayınlar yapıp 2 milyon civarında insanla birlikte olmuştur. Hemen hemen tüm ABD başkanlarıyla birlikte olan ve bir araya gelen Graham aynı zamanda da Kongre Altın Madalyası ve Başkanlık Özgürlük Madalyası dahil birçok ödül almıştır. Birçok Hristiyan vaizden daha çok vazi vermiş ve muhafazakâr ve komünizm karşıtı da bir duruşu olmuştur. Yine de ırkçılığa karşıt bir insan olduğundan dolayı da yayınları sırasında siyahi ve beyaz tenli dinleyicileri ayırmak için kullanılan şeridi yırtmıştır. Martin Luther King’i hapisten kurtarmak için devlete bir miktar kefaret ödemiş, dini canlandırma toplantılarına davet etmiştir. Demokrat Parti üyesi olsa da, daha sonra yakın arkadaşı Richard Nixon’un başkan olmasıyla Cumhuriyetçilerin yanında olmuş ve daha çok dini konuşmalarında başkanlara danışmanlık yapmıştır.

Tenzin Gyatso

Tibet’in devlet başkanı ve en önemli politik yöneticisi olarak 13. Dalay lama olarak dünyaya geldiği düşünülmektedir. 6 Temmuz 1935 yılında doğmuş ve 14. Dalay lama’dır, Kutsal Dalai Lama’nın Sonsuz Şefkat Bodhisatvası’nın bedeni olduğuna inanılır. O zamanlar 15 yaşında devlet başkanı oldu ve de dokuz yıl boyunca kutsal bir şekilde Tibet’i Çinli işgalcilere karşı korudu. Barışçıl, şiddet karşıtı bir politika benimsemiş olsa da Çin işgalcileri kendilerine karşı aşırı savunmasız olan binlerce insanı katletmiştir. Kutsal şehri kuşatmalarıylada, Hindistan başbakanı Nehru’nun daveti üzerine Kutsal Dalai Lama barışçıl mücadeleyi sürdürmek için buraya geçiş yaparak mülteci olarak binlerce Tibetli ile yaşamaya ve kültürlerini korumaya başlamıştır. Tibet kültürünü ve eğitimini yaşatmaya çalışmıştır. Bu barışçıl politikaları için kendisine 1989 yılında Nobel Barış ödülü verilmiştir.