Ovadia Yosef Kimdir? Ovadia Yosef Hayatı

Asıl ismi Abdullah Yusuf’tur. 1920 yılında Basra’da dünyaya gelmiştir. Dört yaşına geldiğinde ise zorunlu göç nedeniyle ailsiyle beraber, Kudüs’ten Filistin’e göç etmiştir. Filistin’e yerleştiğinde ise adı Ovadia olarak değiştirilmiştir. Ovadia’ya seslenildiğinde oluşabilecek karışıklığı önlemek için ise göbek adı olarak da “Yosef” ismi verilmiştir. Filistin’e yerleştiklerinde Ovadia Yosef ailesi bir bakkal işletmekteydiler. Yosef’in ailesinin ekonomik durumunun kötü olması, Yosef’in iş hayatına atılmasına neden olmuştur. Yosef aynı zamanda Filistin’de din eğitimi de almaya başlamıştır. Yahudilik dini üzerine donanımını tamamladıktan sonra Yosef 20 yaşındayken haham olarak göreve başlamıştır.

1947 yılına geldiğinde ise eğitim vermesi için Kahire’ye davet edilmiştir. Buraya geldiğinde hem eğitim vermiş hem de haham olarak görev yapmaay devam etmiştir. Yosef, burada Mısır’ı gözlemleme fırsatı bulmuştur. Mısır’ın din hayatını inceledikten sonra, burada Yahudi cemaatinin biraz rahat olduğuna karar vermiştir. Yaptığı eleştiriler sonucunda toplumdaki diğer gruplarla çatışmaa içine düşmüştür. Toplumdaki bu çatışma sonucunda ise yaklaşık 2 yıllık Mısır macerası sona ermiştir. Buradaki görevinden istifa ederek İsraile’e dönmüştür. İsrail’e döndüğünde ise tekrardan hahamlık görevinin başına geçmiştir. Bir süre hahamlık mahkemesinde çalışmıştır. 1951 ve 1952 yılları arasında piyasaya bir kitap sunmuştur. Bu eser, o dönemde okuyucular tarafından büyük beğeni kazanmıştır. Kitap, dönemin ünlü başhahamları tarafından da destek görmüş ve beğenilmiştir. Daha sonra ise, Yahudilerin tevrat eğitimini kolaylaştırmak ve gelecek nesildeki topluma liderlik etmek amacıyla 1955 ve 1956 arasında iki ciltlik büyük bir eser daha ortaya çıkarmıştır.

Yosef, oldukça hoşgörülü bir din adamıdır. Bazı kararları da hoşgörü çerçevesinde yumuşatmaya çalışmıştır. Hoşgörü ilkesini izleyen Yosef, Aşkenazi Haredi muadilleri tarafından yapılanlardan önemli ölçüde daha yumuşak olan bir takım kararlar vermiştir.  Bu kararlardan bazıları şunlardır: Erkek ve kız çocuklarının 9 yaşına kadar birlikte çalışmalarına izin verilmelidir, saçlarını örten evli bir kadının, ön kapağın altından birkaç santimetre saç açığa çıkarabilir, bir kadın dul ya da boşanmanın, evli kadınlar için yasaklamasına rağmen, baş örtü olarak bir peruk takmasına izin verilebilir ve evli olmayan kadınların saçlarını gevşek ve çözümsüz bırakmasına izin verilir.

1958 ve 1965 yılnları arasında Yosef, Kudüs bölgesinde en güçlü din adamları arasında bulunmaktaydı. Daha sonra ise yine Kudüs’te Hahamlar mahkemesinde yargıtay olarak görev yapmıştır. 1968 yılından 1973 yılına kadar bu görevi layığıyla yerine getirmiştir. 1984 yılında ise Yitzhak Nissim ile rakip olarak şef hahamlığa başvurmuştur. Yapılan oylama sonucunda 68 oya kaşılık 81 oyla şef haham olarak göreve başlamıştır. Bu kazanç, Yosef’in bazı kesimler tarafından eleştirilmesine sebep olmuştur. Seçim süreci, Kardeş ve Kız kardeş’in Psak Din’inden ve Yosef ile Nissim arasındaki gergin ilişkilerden dolayı gerginlik ve siyasi tartışmalarla karakterize edilmiştir.  Aynı seçimde Haham Shlomo Goren ilişkisinin zor olacağı için ikisi yerine İsrail Aşkenazi Baş Haham’ı olarak seçmiştir. Baş Haham Konseyi, Goren tarafından kontrol edilmişti. Yosef ise verilen bu karardan sonra, oturumlarına katılmanın da bir anlamı olmayacağına karar vermiştir. 1984 yılında Yosef, Ashkenazi tarafından yönetilen Agudat Yisrael’de Sefarad Yahudilerinin minimal temsiline yanıt olarak Shas partisini kurmuştur. O zamandan beri, seçilmiş hükümetlerin çoğunda koalisyonun bir parçası haline gelen zorlu bir siyasi güç haline gelmiştir. Ancak bir süre sonra siyasette daha az aktif bir rol almıştır. Fakat ölümüne kadar olan süreçte bu partinin manevi lideri olarak kalmış ve Yahudiler tarafından saygınlık görmüştür.

Nisan 2005’te İsrail güvenlik hizmetleri, Yosef’i halka açık olarak gözlemleyen ve amaçlanan cinayet şüphesiyle tutulan Filistin Kurtuluşu için Popüler Cephesi’nin üç üyesini tutuklamıştır. Tutuklananlardan birisi Musa Darwish, 15 Aralık 2005’te Yosef’i öldürmek için cinayet girişiminden ve Ma’aleh Adumim yolundaki araçlara ateş bombaları atmaktan suçlanmıştır. Bunun sonucunda ise on iki yıl hapis ve üç yıl gözaltı cezasına çarptırılmıştır. Yosef ise 2013 yılının ekim ayında İsrail’de hayata gözlerini kapatmıştır.