Doğanın Tertemiz Kollarında Marmaris Balayı

Marmaris, hareketli bir Akdeniz tatil beldesidir. Bu canlı kasaba, tüm yıl boyunca hareketli gece hayatıyla ünlüdür. Marmaris kesinlikle, kumsalda eğlence dolu günleri ve geceleri çılgın etkinliklerde partilerde keyif alan aktif genç çiftler içindir. Marmaris’i Nisan-Haziran veya Eylül-Ekim ayları arasında ziyaret etmek en iyisidir. Doğanın tertemiz kollarında marmaris balayı;

Ne Yapmalı, Nerede Kalmalı

Daha doğal kalıntılar için antik tiyatro kalıntılarını görmek için Kleopatra Adası’na gidebilirsiniz. Marmaris Kalesi’nin içinde de ilgi çekici bir müze var. Hatta yakınlardaki Turunç köyüne giderek daha fazlasını keşfetmek isteyebilirsiniz. Bu sevimli köyde bol miktarda yemyeşil orman ve yüzmek için sessiz masmavi deniz vardır. Marmaris’teyken lüks otellerde kalmanızı öneririz. Bu lüks oteller güzel bir konuma sahiptir, en iyi lüks olanakları sunar ve çevresinde pek çok aktiviteler vardır. Şimdi bu aktivitelerden ve Marmaris’te gezeceğiniz yerlerden bahsedelim.

Dalyan

Dalyan Nehri, Türkiye’nin güneybatı bölgesinde Ege Denizi boyunca yer alan Dalyan kasabasından geçer. Dalyan’da hayat nehir etrafında döner. Sakinleri için önemli bir balık kaynağıdır. Nehir ayrıca özel bir çevre koruma alanından da akmaktadır. Nehir boyunca yukarı ve aşağı giden ve ziyaretçileri bölgenin antik yerlerini görmeye götüren birkaç tekne turu da vardır. Turistler için başlıca cazibe merkezlerinden biri Likya mezarlarının cepheleridir. Nehrin sarp kayalıklarının üzerinde bulunurlar ve MÖ 400 civarında kayalardan kesilmişlerdir. Kısa bir tekne turu uzaklıkta, antik ticaret kenti Kaunos’un kalıntılarını da ziyaret edebilirsiniz. Yakınlarda Sultaniye kaplıcalarını deneyimleyebilirsiniz. Burada ılık suyun ve şifalı çamur banyolarının keyfini çıkarabilirsiniz. Dalyan Çayı ile denize bağlanan Köyceğiz Gölü’nde yüzmeye de gidebilirsiniz. İkonik aşıklar ile olan bağıyla sonsuza dek romantikleşen Gökova Körfezi’ndeki bu küçük ada, artık Marmaris’ten tekne turları ve jip safarilerinin popüler durağı.

Diğer Harika Yerleri

Kleopatra Adası’nın ikinci şöhret iddiası, pürüzsüz beyaz, zemin kabuğundan oluşan alışılmadık dokulu kumlarıdır. Bu eşsiz kumu korumak için ziyaretçilerin eşyalarını ve ayakkabılarını plaj girişine bırakmaları gerekiyor. Kumu çıkarmak kesinlikle yasaktır. Tipik olarak, bu tür kumlar yalnızca Mısır kıyılarında bulunabilir ve bu, Marc Antony’nin sevgilisini etkilemek için Kuzey Afrika’dan Sedir Adası’na gönderdiği efsaneyi besler.

Adada ayrıca yüzücüler ve güneşlenenler arasında popüler olan, M.Ö.4. Yüzyıla kadar uzanan bir amfi tiyatro da dahil olmak üzere bir dizi Roma kalıntılarına ev sahipliği yapan ek bir kumsal vardır.

Kaplumbağa Plajı veya Türkçe İztuzu Plajı, nadir ve nesli tükenmekte olan Caretta Caretta deniz kaplumbağaları için geniş bir üreme alanıdır. Plaj, Türkiye’nin Dalyan ilçesinin hemen güneyinde Ege Denizi kıyısında yer almaktadır. Koruma statüsü nedeniyle, bölgede birkaç kafe ve turistik tesis olmasına rağmen plaj sessizdir. Kumsalda duş yoktur çünkü şampuanın sahili kirletmesini ve kaplumbağalara zarar vermesini istemiyorlar. Kaplumbağaları ve yumurtalarını korumak için üreme mevsimi boyunca plajın bazı bölümleri yasaklanmıştır. Plaj, kaplumbağalar üzerinde yıkıcı bir etki yaratacak on yıllardır aşırı gelişme tehdidi altındadır. Neyse ki gelişmeyi durdurmak ve kaplumbağaları ve yaşam alanlarını korumaya devam etmek için savaşan gruplar var.

AquaDream Su Parkı, Türkiye’nin en büyük su parklarından biridir ve Marmaris‘teki en büyük su parkıdır. Ziyaretçilere su parkında gezintilerin tadını çıkarırken şehrin ve çevredeki manzaranın muhteşem manzarasını sunan şehre bakan bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Su parkında, her biri farklı bir deneyim sunan çok çeşitli eğlenceli su kaydırakları vardır. Ayrıca bir dalga havuzu, çocukların girmesine izin vermeyen bir havuz ve normal bir yüzme havuzu da dahil olmak üzere birkaç havuz vardır. Su parkında ayrıca daha büyük kaydıraklar için yeterince büyük olmayan küçük çocuklar için bir çocuk alanı vardır. Havuzların çevresi boyunca dinlenebilmeniz ve güneşlenebilmeniz amacıyla sandalyeler, şemsiyeler, şezlonglar bulunmaktadır.

Datça ’ya da Uğrayın

Kuzey kıyısı Gökova’nın Ege Körfezi’nde uzanan ve Akdeniz’in güney kıyılarını çevreleyen Datça Yarımadası, kır çiçekleri kaplı tepeler, pürüzlü kıyı kayalıkları ve altın kumsalların sonsuz bir panoramasına hizmet ediyor. Türkiye’nin efsanevi Turkuaz Sahili’nin son bölümünü işaretleyen yarımada, yakındaki Bodrum veya Marmaris’ten hem tek hem de çok günlük yolculuklar için popüler bir destinasyondur. Ormanlar ve portakal bahçeleri arasında bir yürüyüşe çıkın, geleneksel bir zeytin değirmenini gezin, Datça kasabasındaki haftalık pazarlara göz atın ya da en çok zamanın yıpranmış güneş saati ve dördüncü yıllardan kalma Afrodit heykeli ile tanınan geniş bir arkeolojik sit alanı olan Knidos antik kentini keşfedin.

Knidos, Türkiye’nin Datça yakınlarındaki antik bir Yunan kentiydi. Datça ilçesi, Ege Denizi’ne uzanan Datça Yarımadası üzerinde yer almaktadır. Knidos, MÖ 5. yüzyılda önemli bir kültürel ve politik merkezdi ve denizdeki konumu ve büyük limanı nedeniyle aynı zamanda önemli bir ticaret merkeziydi. Şehir, Dorian Yunan kökenli altı şehrin federasyonu olan Dorian Hexapolis’in bir üyesiydi. Zamanla şehir Roma imparatorluğunun bir parçası oldu ve Bizans dönemine kadar ayakta kaldı.

Sonunda şehir terk edildi. 1800’lerde kazılar başladı ve birçok kalıntı ortaya çıkarıldı. Bugün tapınak kalıntılarını, sunağı, güneş saatini, tiyatroyu, kutsal alanı, agorayı ve Bizans kilisesinin kalıntıları dahil kiliseleri görebilirsiniz. En büyük buluntu, neredeyse dört mil uzunluğundaki nekropoldür. Tiyatro 5.000 kişiyi ağırlayabiliyordu ve etkileyici panoramik deniz manzarasıyla inşa edildi.

Deniz kayalıklarından oluşan dramatik bir duvarla çevrili, kumlu koylar ve kayalık adalarla dolu Gökova Körfezi (bazen Seramik Körfezi olarak da anılır), Türkiye’nin en güzel sahil manzaralarından biridir. Kuzeyde Bodrum Yarımadası ile güneyde Datça Yarımadası arasında akan Ege Denizi’nin oluşturduğu büyük körfez, Türkiye’nin meşhur Turkuaz sahilinin ucunda yer alır ve Akdeniz seyir güzergahlarında popüler bir yer tutar.

Körfezdeki en büyük şehir, Halikarnas antik kenti üzerine kurulmuş olan Bodrum’dur. Gökova’yı keşfetmek geleneksel olarak tekne ile yapılır, ancak Crio Burnu’ndan Bodrum’a Akyaka ve Kiran Dağları üzerinden uzanan sahil Karia Yolu boyunca yürüyüş yapmak da mümkündür.

Kasabanın uzun bir ahşap tekne yapımı geleneği vardır, bu nedenle ziyaretçiler bölgede birçok tekne alanı göreceklerdir. Bu geleneksel teknelere gulet denir. Selimiye’nin konumu ve tekne yapımı geleneği nedeniyle, tekne turları bölgeyi keşfetmek için popüler bir aktivitedir. Hydas kalıntılarını da ziyaret edebilirsiniz. Selimiye tepelerinde üç kalenin kalıntıları bulunmaktadır.