×

Talat Paşa Kimdir? Talat Paşa Hayatı

Talat Paşa

Talat Paşa Kimdir? Talat Paşa Hayatı

Mehmet Talat olarak da bilinen Talat Paşa, 1874 tarihinde dünyaya gözlerini açmıştır. Osmanlı’da hürriyet cemiyetinin kurucusu olarak da bilinmekle beraber padişahlık dönemini bitiren İttihat ve Terraki’nin kurucularından biri olarak tarihe adını geçirmektedir. Ülke ve cumhuriyet adına birçok kez savaşmaktan çekinmemiş, sadrazam ve Jon Türkler gibi birçok yerde söz hakkına sahip kişi olarak bilinmektedir. 1903 tarihinde ise İtalyan’a bağlı Makedonya Risorta adlı bir locaya üye olmasıyla birlikte bu örgütlenme adına icraatlar yapmaya başladı. 1903 tarihinde ise tekrardan muhaliflerin örgütlenmesinde çaba göstererek tekrar arkadaşlarını toplamayı başardı. 1906 tarihinde ise muhalifler, tekrardan örgütlenmeyi başka bir çatı altında kalmayı tercih ettiler. Bu muhalifler, Talat Paşa ile birlikte Osmanlı Hürriyet Cemiyeti adı altında toplanmaya ve hükümet aleyhinde propagandalar yapmaya başladı. Bu cemiyet, merkezi Paris’te bulunan ve rütbeleri genellikle düşüklerden oluşan Osmanlı Terakki ve İttihat cemiyetiyle birlikte 1907 tarihinde bu iki cemiyet birleşmeye karar verdi. Bu cemiyet ise Terakki ve İttihat cemiyeti olarak tarihe damga vuracak cemiyet adını aldı. Talat Paşa, bu teşkilattaki görevi katiplik olarak belirlendi.  Bu şekilde ise örgütün içerisinde bulunan kişileri denetleme yetkisine sahip olmalarıdır. 1917 tarihinde ise Said Halim Paşa, sağlık sebepleri nedeniyle istifa etmesinin ardından onun yerine Talat Paşa göreve getirildi. Sadrazamlık, vezir olarak bilinmektedir. Bu şekilde ise Osmanlı tarihinde sadrazamlığa gelen mebus olarak adını tarihe yazmayı başardı. Bu sadrazamlık yaptığı dönemde ise önemli bir mesele olan Birinci Dünya Savaşı’na ülkenin girip girmemesini ele almıştır. 1917 tarihinde bir kararname çıkarılarak Talat Paşa’da bulunan bütün yetkiler, ordunun üst mertebelerinde bulunan kişiler tarafından ele alınmıştır. Kısacası günümüzdeki tarifi ise askeri darbe olarak Talat Paşa, görevinden alınmıştır. Bu kararnameden sonra ise Talat Paşa’nın yanında olanlar ile askeri orduda yer alanlar çatışmaya girmiştir. Bu çatışmada ise Talat Paşa bozguna uğramış ve bu şekilde ise yetkileri elinden alınarak Enver Paşa kontrolü elinde bulundurmaya başlamıştır.  Ancak bu değişimin ardından ümidini yitirmeyip devam eden Talat Paşa, askerlerden yetkileri tekrar alıp sivillere verilmesi adına çalışmalar yapmaya başladı. Fakat bu çalışmalarının ardından başarısızlıkla sonuçlanarak bu işten de kötü sonuçla ayrılmasına sebebiyet oldu. İttihat ve Terraki cemiyeti üyesi her birinin öldürülmesiyle ilgili kararname çıkartılmasının ardından Talat Paşa, 1921 tarihinde ise Almanya’da silahla vurularak hayata gözlerini yummuştur.

Talat Paşa Hayatı

1 Eylül 1874 tarihinde Türkiye’nin Edirne ilinde dünyaya gözlerini açmıştır. İlk eğitimini Vize’de aldıktan sonra ise Edirne Askeri Rüşdiyesi’ne giderek buradan da mezun olmayı başardı. Babasının vefatının ardından annesi ve iki kız kardeşine erken yaşta bakmak zorunda kaldı. 1898-1908 tarihleri arasında ise Selanik’te Postanede memur olarak çalışmaya başladı. Bu yerde ailesine bakmak için on yıl boyunca görevde kalmaya devam etti. Bu işi yaparken de eğitimine devam ederek Fransızca ve İngilizce gibi dillerde kendini geliştirmeye başladı.

Jön Türk Hareketi

Bu hareket ve akımdan daha genç yaştayken haberini aldı ve bu akım kendisinin oldukça dikkatini çekmeyi başardı. Alt düzeyde görev yapan bürokrat ve zabitlerden kurulu bir muhalefet örgütlenmesine üye oldu. 1896 tarihinde ise arkadaşlarıyla birlikte bu muhalefet örgütlenmesini devlet fark ettikten sonra hapse atıldı ve hapiste üç yıl boyunca kalarak burada da kendini geliştirmeyi ve hapishanedeki kişileri bilgilendirmeyi ihmal etmedi. Üç yıl yatırılmasına rağmen eskiden memur olduğu için bu ceza yarıya düşürüldü ve bir buçuk sene sonra hapishaneden çıktı. Ancak burada İstanbul hükümetine tehdit olacak bir iş yaptığından mütevellit Edirne’den de uzaklaştırılıp Selanik’e sürgün edilmesi emredildi.

1903 tarihinde ise İtalyan’a bağlı Makedonya Risorta adlı bir locaya üye olmasıyla birlikte bu örgütlenme adına icraatlar yapmaya başladı. 1903 tarihinde ise tekrardan muhaliflerin örgütlenmesinde çaba göstererek tekrar arkadaşlarını toplamayı başardı. 1906 tarihinde ise muhalifler, tekrardan örgütlenmeyi başka bir çatı altında kalmayı tercih ettiler. Bu muhalifler, Talat Paşa ile birlikte Osmanlı Hürriyet Cemiyeti adı altında toplanmaya ve hükümet aleyhinde propagandalar yapmaya başladı. Bu cemiyet, merkezi Paris’te bulunan ve rütbeleri genellikle düşüklerden oluşan Osmanlı Terakki ve İttihat cemiyetiyle birlikte 1907 tarihinde bu iki cemiyet birleşmeye karar verdi. Bu cemiyet ise Terakki ve İttihat cemiyeti olarak tarihe damga vuracak cemiyet adını aldı. Talat Paşa, bu teşkilattaki görevi katiplik olarak belirlendi.  Bu şekilde ise örgütün içerisinde bulunan kişileri denetleme yetkisine sahip olmalarıdır.

31 Mart İsyanı

Bu tarihteki isyan ise Osmanlı’nın aldığı yaraları arttıran bir isyan olarak tarihe adını yazmayı başarmıştır. Şeriat gelmesi adına hükümet karşıtı olan kişiler mebusan önünde toplanarak ülkenin şeriat adına yönetilmesini amaçladılar. Sayıca kendilerinden çok olduklarını fark eden hükümet yöneticileri uzlaşma biçimin tercih ederek hepsi görevlerinden tek tek istifa etmek zorunda kaldı. Bu isyanın son bulması için çalışmalar yapıldı.24 Nisan’da ise bu ordunun ülkeye girişlerini engellemek adına İstanbul sınırlarında karşıladılar. Bu savaşta isyancılar teslim oldu. Bu isyandan sonra ise sıkı yönetim ilan edilerek halkın gözünü korkutmak adına isyancılardan sağ kalanlarını idam ettirdiler. Bu sırada ise II. Abdülhamit tahttan da indirilerek Selanik’in yolunu tuttu.

Talat Paşa Sadrazamlığı

1917 tarihinde ise Said Halim Paşa, sağlık sebepleri nedeniyle istifa etmesinin ardından onun yerine Talat Paşa göreve getirildi. Sadrazamlık, vezir olarak bilinmektedir. Bu şekilde ise Osmanlı tarihinde sadrazamlığa gelen mebus olarak adını tarihe yazmayı başardı. Bu sadrazamlık yaptığı dönemde ise önemli bir mesele olan Birinci Dünya Savaşı’na ülkenin girip girmemesini ele almıştır. 1917 tarihinde bir kararname çıkarılarak Talat Paşa’da bulunan bütün yetkiler, ordunun üst mertebelerinde bulunan kişiler tarafından ele alınmıştır. Kısacası günümüzdeki tarifi ise askeri darbe olarak Talat Paşa, görevinden alınmıştır. Bu kararnameden sonra ise Talat Paşa’nın yanında olanlar ile askeri orduda yer alanlar çatışmaya girmiştir. Bu çatışmada ise Talat Paşa bozguna uğramış ve bu şekilde ise yetkileri elinden alınarak Enver Paşa kontrolü elinde bulundurmaya başlamıştır.  Ancak bu değişimin ardından ümidini yitirmeyip devam eden Talat Paşa, askerlerden yetkileri tekrar alıp sivillere verilmesi adına çalışmalar yapmaya başladı. Fakat bu çalışmalarının ardından başarısızlıkla sonuçlanarak bu işten de kötü sonuçla ayrılmasına sebebiyet oldu.

Talat Paşa Suikasti

Ordu komutayı ele aldıktan sonra bir kararname yayınlayarak İttihat ve Terraki cemiyetine üye olan herkesin öldürülme emrini verdi. 15 Mart 1921 tarihinde ise Talat Paşa, Almanya’da silahla ateş edilerek vurularak öldürüldü. Vuran kişi ise Almanyalı federaller tarafından yakalanıp mahkemeye çıkarıldı fakat travma ve cinnet geçirdiği sebebiyle bu mahkeme düşerek kişinin beraat kararı alındı.

Yorum gönder