×

Dünya Tarihine Geçen Gizemli Olaylar!

Dünya Tarihine Geçen Gizemli Olaylar

Dünya Tarihine Geçen Gizemli Olaylar!

M.Ö. 4000 civarında Sümer ve Antik Mısır’da başlayan Dünyanın yazılı tarihi, bundan daha da eski bir geçmişe sahiptir. Bu kayıtlar, günümüze kadar ulaşmış olan bazı gizemli olayları da getirmiştir. Bu yazımızda, dünya tarihinde geçmekte olan bazı gizemli olayları derledik…

Nazca Çizgileri

Nazca çizgileri, Güney Amerika’da bulunan Peru’da, Nazca çölü ile And Dağlarının kıyıya bakan kısmını kısmına kazınmış olan yer çizimleridir.

Nazca çizgileri, 1939 yılında bir keşif uçuşu esnasında keşfedilmiştir. Çizgiler arasında geometrik şekiller; kuş, balık, jaguar ve maymun gibi hayvanlar da yer almaktadır. Uzmanlar Nazca çizgileri hakkında yorumlamalarda bulunmuş olmakla beraber; bu çizgilerin kesin olarak ne amaçla çizildiği bilinmemektedir.

Dünya Tarihine Geçen Gizemli Olaylar

Tunguska Patlaması

1908 yılında, o dönemki Rus Çarlığında yaşanan olay, Sibirya’nın Tunguska bölgesinde kaydedilmiştir. Bu tarihte bölge, büyük bir patlamaya tanık olmuştur. Patlamanın gücü, Hiroşima’ya atılan atom bombasının yaklaşık iki bin fazlası bir güce sahipti ve 2 bin 150 kilometre bir alanda pek çok ağacı yok etti.

Her ne kadar aradan geçen bir yüzyıl sonra bir kuyruklu yıldız sonucu elde edilse de, numunelerin 1988 yılında bulunması, 2008 yılında analiz edilmesi ve 2013 yılında analiz sonuçlarının yayınlanması, patlamanın nedenine dair soru işaretlerini silmek için yetmemektedir.

Xin Zhui

Antik Çin, Batı Han Hanedanlığı devrinde yaşamış olan Xin Zhui’nin cesedi keşfedildiğinde oldukça şaşırtıcı sonuçlar elde edilmiştir. Bu ceset hemen hemen 2000 yıllık olmasına karşılık çok iyi bir şekilde korunmuştur. Cesedin tüm organları sağlam olup, kan damarları dahi bozulmamıştır ve kan damarlarında A tipi kan da tespit edilmiştir. Saçları ve kirpikleri hala sağlamdır. Cesedin bu denli korunması, cesedin içine batırıldığı sıvı sayesinde olmuştur. Bu sıvı hafif asidik ve içerisinde magnezyum taşıyan bir sıvı olsa da, bu sıvı gizemini halâ korumaktadır.

Deniz Kavimleri Meselesi

Deniz Kavimlerinin isimleri Antik Mısır kaynakları aracılığıyla biliniyor olsa da, nereden geldikleri veya neden geldikleri, organize olup olmadıkları gibi pek çok soru yer almaktadır. Deniz Kavimleri M.Ö. 1200 civarında Ege ve Akdeniz kıyıları, Anadolu, Suriye gibi pek çok yerde büyük bir yıkıma neden olarak, Mısır’a kadar ilerlemişlerdir. Bu kavimlerin önünde Hititler, Yunanlılar gibi bazı uygarlıklar da son bulmuştur. Antik Yakındoğu’da bu dönemde kurulan devletlerden hiçbiri, bu kavimlerin önünde duramamış, yaşanan büyük yıkım uygarlığın geri gitmesine neden olmuştur.

Bu istila esnasında yazılı kaynakları oluşturan çivi yazılı tabletlerin de kırılıp, parçalanmasıyla istilaların ne zaman ve nasıl gerçekleştiği, bu düşmanların tam olarak kim oldukları gibi detayların bilinememesine yol açmaktadır. Yine bu kavimlerin istila ettikleri yerlere yerleşip yerleşmedikleri de halâ bilinmemekte olan sorulardan bir tanesidir. Yazılı kaynaklara göre bu kavimleri yalnızca Antik Mısırlılar yenmiştir. Ancak bu esnada zorlandıkları da anlaşılmaktadır.

Bununla da kalmayarak Deniz Kavimleri, Anadolu’da kurulan Lydia, Frig gibi devletlerin tarihleri açısından da büyük gizemleri içerisinde barındırmaktadır. Arkeolojik kazı sonuçları bu döneme ait bazı şeyleri kısmi olarak gün yüzüne çıkarabilecek olsa da, yazılı kaynaklar olmadan bu kavimlerin kim olduğu hala bir sır olarak kalacaktır.

Dans Hastalığı

Tarihler 1518 yılını gösterdiğinde, Alsace/Strazburg garip bir tür salgın ile karşı karşıya kaldı. Salgında 400 kişi, ara vermeksizin sürekli dans etmeye başlamıştı. Ara vermemeleri, bu kişilerden bazılarının kalp krizi, yorgunluk gibi nedenlerle ölmelerine dahi neden olmuştu. İlk önce bir kişide görülen salgın, ardından yavaş yavaş 400 kişiye yayılmış, o dönemki yetkililer ve doktorlar bunun sıcak kan nedeniyle olduğunu belirtmişlerdir.

Bilim adamları oldukça ilginç ve gizemli olan bu salgına neyin neden olduğu konusunda kesin bir açıklamada bulunamamaktadır.

Antikythera Mekanizması

Yaklaşık olarak 2000 yıllık olan Antikythera mekanizması, batmış bir gemide yapılan araştırmalar sonucu keşfedilmiş bir mekanizmadır.

Antikythera mekanizması, ahşap bir kasa içerisinde bulunan bir takım dişliden oluşmaktadır. Mekanizm üzerinde yapılan çalışmalara göre bu alet; gezegenlerin konumunu hesaplamak, güneş tutulmasını zamanını tahmin edebilmek ve 4 yıla kadar olimpiyat oyunlarının vakitlerini gösteren bir hesap makinesidir.

Buna karşılık bu mekanizmanın nasıl çalıştığını anlamak için kopyaları yapılsa da, herhangi bir sonuç elde edilememiştir. Buna karşılık buna yönelik çalışmalar halâ devam etmektedir. Gizemli olan konu ise,2000 yıl öncesinde dişliler kullanarak yapılan bu derece gelişmiş bir aletin nasıl yapıldığı ve kim tarafından yapıldığı gibi konulardır. Bu derecede bir alet, insanlara eski çağda olan teknolojinin tahmin edildiğinden çok daha iyi olduğunu göstermektedir.

Kaybolan Avustralya Başbakanı

Bir dönem Avustralya başbakanlığı yapmış olan H. E. Holt, okyanusu çok sevmekteydi. Bir gün 4 arkadaşını da alarak gittiği plajda yüzerken aniden ortadan kayboldu. Durum her ne kadar normal karşılanabilecek olsa da, Holt’un bu plajı adeta avucunun içi gibi bildiği söylenmekteydi. Holt’un kaybolmasını gören bir görgü tanığı, onun aniden, bir anda kaybolduğunu söylemişti. Holt’un uzun bir süre aranması karşılık ne kendisi, ne de cesedi ile karşılaşılmış, ardından öldü olarak kabul edilmiştir.

Gerçekte ise ortadan nasıl kaybolduğu ve bedeni ise bulunamamıştır.

Voynich El Yazması

Voynich el yazması, günümüzden hemen hemen 600 yıl önce kaleme alınan bir eserdir. Ancak el yazmasının kaleme alındığı yazı ve dil, halâ çözülememiştir.

Voynich el yazması, 1912 yılında W. M. Voynich tarafından, Roma’da alınmıştır. Bundan sonra el yazması üzerinde farklı dil bilimciler, fonetik uzmanlar, kriptologlar ve tarihçiler gibi profesyonel kişiler çalışmış olsa da, el yazmasında neler yazdığı bilinmemektedir.

Buna karşılık yazının gayet sistemli bir şekilde, doğal bir dilin yazıya geçirilmiş şekli olduğu uzmanlar tarafından tespit edilmiştir. Ancak bu dilin hangi dil olduğu yine çözülememiştir. Şifre çözmede kullanılan bilgisayarlar ile de herhangi bir sonuç kazanılamamıştır.

Şimdiye kadar Stephen Bax, yaptığı çalışmalar ile kantaron isimli bitkiden yola çıkarak 10 sözcüğü çözebilmiş olsa da, kitap hala çözülememiştir.

Kitabın 5 bölümden meydana geldiği ve şifalı otlar, astronomi, anatomi, farmakoloji ve reçetelerden oluştuğu düşünülmektedir.

Yorum gönder