1.Bulgar İmparatorluğu

1.Bulgar imparatorluğu, 680 yılında, Bulgarlar tarafından kurulmuş olan devlettir. Günümüzde balkanların yaşadıkları yerde kurulmuş olduğu bilinmekle birlikte, kağan aspahur tarafından kurulduğu da bilinmektedir.

Devletin oldukça büyük bir alanda kurulduğundan söz edilmekle birlikte, tahmini yüz ölçümünün güncel Türkiye yüz ölçümü kadar olduğu tahmin edilmektedir.

Hazarların baskıları nedeni ile Bulgarların batıya ve doğuya kaymalarından dolayı, tuna bölgesi civarında imparatorluğun kurulması söz konusu olmuş ve kağan aspahur tarafından kurulmuştur.

1.Bulgar İmparatorluğu Adının Kökeni

1.Bulgar imparatorluğu, çok uluslu bir yapıya sahip olması nedeni ile bu ismi almıştır. Slav, Yunan ve Trakya gibi farklı topraklardan hakları bünyesinde barındırdığı bilinmektedir.

Gök tanrı dinine mensup oldukları bilinmekle birlikte, bulundukları yerdeki en yüksek dağa tengri adını vermişlerdir. Sonraki dönemde bölgenin Osmanlı hakimiyetine girmesi ile dağ, musala adını almıştır.

Bulgarların daha öncesinde iki devlet daha kurdukları bilinmekle birlikte, bunlar Bulgar’a hanlığı ve Volga Bulgar Devleti olarak isimlendirilmiştir. Kuruldukları dönemde gök tanrı inancını benimsemiş olmalarının yanı sıra, günümüzde Ortodoks dinini benimsedikleri bilinmektedir.

Birinci Bulgar imparatorluğunun tek ve gerçek varisi sayılan ve günümüzde halen Çuvaşça konuşan yaklaşık 2 milyon Çuvaş türkü olduğu bilinmektedir. Bazı tarihçilere göre, özerk Gagavuzya cumhuriyetinde yaşayan Türklerin ataları da Bulgarlardan gelmektedir ancak bu konu hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Bulgar imparatorluğunun, han değiştirmesi sonucunda bir dönem Hristiyanlığı benimsediği bilinmektedir ve bu dönem, halkın ve devletin Türklük özelliklerini kaybetmeye başladıkları dönem olarak nitelendirilmektedir.

1.Bulgar İmparatorluğunun Genel ve Siyasi Tarihi

1.Bulgar imparatorluğu, önceleri itil nehri civarında yalamakta olan bir kavim olarak bilinmektedir. Türkçenin farklı bir boya ait bir dilini konuştukları bilinmektedir.

Türklüklerini kaybetmelerindeki en önemli etken olarak, Slav harfleri ve dilini benimsemeleri gösterilmiş olmakla birlikte, değişen hanın Hristiyanlık dinini benimsemiş olması da bu konuda oldukça etkili olmuştur.

Henüz bağımsız olmadıkları dönemlerde farklı uygarlıkların ve devletlerin egemenlikleri altında yaşadıkları bilinmekle birlikte, ilerleyen dönemlerde bazı durumlarda Bizans bazı durumlarda ise Avarların tarafını tutarak savaştıkları bilinmektedir.

4 erkek kardeş arasında çıkan taht kavgaları sebebi ile ülke bölünmüş, bir kısım günümüzde Bulgaristan olarak bilinen topraklara yerleşerek burada Bulgar imparatorluğunu kurmuştur. Diğer kısım ise, idil Bulgarları adı altında farklı bir devlet kurmuştur.

Asparuh hanın kurduğu imparatorluğun, Bizans’a ait olan küçük bir kısım dışında tüm Bulgar yarımadasını kapsadığı bilinmektedir.

Bulgar İmparatorluğunda Dil Çatışmaları

1.Bulgar imparatorluğu Türk kökenli bir kavimden gelme olarak kabul edilmektedir.

Zamanında ön Bulgarların konuştukları ogur Türkçesini konuştukları bilinmekle birlikte, ilerleyen dönemlerde kendilerine ait bir dil de kullanmışlardır.

Tuna Bulgarcası olarak kayıtlara geçen bu dil hakkında fazla yazılı kaynak olmaması ile birlikte, ogur Türkçesi ve bu dili konuşan kavim ve devletler hakkında pek çok farklı kaynaktan bilgi edinilebilmesi mümkündür.

Bilinen kaynaklardan yola çıkılarak tuna Bulgarcasının idil Bulgarcasına yakın bir dil olduğu düşünülmektedir. İlerleyen dönemlerde, Bulgar halkının benimsemiş oldukları gök tanrı inancından yavaş yavaş vazgeçmeye başladıkları bilinmektedir.

Günümüzde Bulgarca konuşmakta olan devlet, geçmiş dönemde öncelikle Ortodoks ardından Hristiyan bir din yönetimi altına girmiştir. Hristiyanlık dininin kabul edilmesinin ardından, Slav harflerinin de kabul edildiği ve Slav dilinin konuşulmaya başlandığı bilinmektedir.

Slav dilinin konuşulmaya başlanması sebebi ile ogur Türkçesi yerini Slav diline ya da Bulgarcaya bırakmış ve devletin Türklüğü zaman içerisinde silinerek yok olmuştur. Bu nedenle günümüzde Bulgaristan Türk devleti olmamakla birlikte, güncel adı onlara Türk atalarından kalmış son şey olarak nitelendirilmektedir.