Aydınoğlu Beyliği
Aydınoğlu Beyliği ya da Aydınoğluları Beyliği olarak da bilinen Türkmen beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti’nin çökmesi ve dağılması ile başlamış olan Anadolu Beylikleri zamanında, tahminen 14. yüzyıl başlarında Güneybatı Anadolu’da Aydın ve çevresinde kurulmuştur.
Kendi zamanında hayli etkili olmuş bir Türkmen beyliği olarak bilinmektedir. 1308 yıllarında kurulduğu ve bu kuruluşun Aydın ve çevresinde olduğu, bu nedenle adının da buradan geldiği bilinmektedir.
Devletin kurucusu Aydınoğlu Mehmet Bey olarak bilinen kişinin aynı zamanda, Germiyanoğlu Yakup Bey’in ordusunda ordu komutanlığı görevi de yaptığı bilinmektedir. Görevi sebebi ile Germiyanoğluları Beyliği’nin Batı Anadolu’daki sınırlarını genişletmekle görevlendirilmiş olduğu da kayıtlar arasında yer almaktadır.
Aydınoğlu Beyliğinde Bağımsızlık ve İlerleme Süreci
Aydınoğlu beyliği kurucusu olan Mehmet beyin, Bizans’tan Birgi’yi aldıktan sonra bağımsızlığını ilan ettiği bilinen bilgiler arasında yer almaktadır. Aynı zamanda Birgi kentini babasının adıyla anılan beyliğinin başkenti yapmış olduğu da bilinmektedir.
Kente, kendi adıyla anılan bir ulu cami ve külliye inşa ettirmiş olmakla birlikte, Birgi’nin ardından Ödemiş, Sultanhisar ve İzmir’i de topraklarına katmıştır. Bu sayede toprakları genişlemekle birlikte, Aydınoğlu beyliği büyümüştür.
Ayasuluk’ta yani günümüzde Selçuk olarak bilinen bölgede, Aydınoğullarının ilk donanmasının kurulmuş olduğu kayıtlar arasında yer almaktadır. Kurucu olan ve ilk hükümdar olarak kayıtlara geçen Mehmet beyin, beylik topraklarını 5 oğlu arasında paylaştırdığı bilinmektedir. İzmir valiliğine ise oğullarından Umur Bey’i getirmiştir. Ayasuluk’ta ki donanmanın, Umur Bey’in komutasında Ege adalarına ve Rumeli kıyılarına akınlar yaptığı bilinir.
Aydınoğlu Beyliğinde Savaşlar Dönemi
Mehmet Bey’in 1334’te ölmüş olduğu bilinmekle birlikte, bu durum üzerine beyliğin başına oğlu Umur Beyin geçtiği kaydedilmiştir ve umur beyin bu başa geçişin ardından 14 yıl saltanat sürdüğü de bilinmektedir.
Aydınoğlu beyliği hükümdarı olan Umur Bey Selçuk ve İzmir’de tersaneler kurmuştur. Donanmasını güçlendirmiş ve pek çok adaya seferler düzenlemiştir. Bu adalardan bazıları; Sakız, Bozcaada, Eğriboz olmakla birlikte, Mora ve Rumeli kıyılarına da akınlar düzenlediği bilinmektedir.
Aydınoğlu beyliği hükümdarı olan umur beyin aynı zamanda Bizans’taki taht kavgalarına müdahale ettiği ve Kantakuzen’in tahta oturmasında rol oynadığı da bilinmektedir. Umur Bey Alaşehir’i de topraklarına katmıştır ve bunun üzerine Venedik, Ceneviz, Rodos Şövalyeleri ve Kıbrıs Krallığı’nın donanmaları birleşerek harekete geçmişlerdir.
Birleşik Haçlı donanmasının ise, 1344’te İzmir’in sahil kesimini ele geçirdiği bilinir. Bu durum karşısında Aydınoğlu beyliği donanmasını yitimiştir. Umur Beyin, İzmir’i geri almak için yaptığı kuşatma sırasında hayatını kaybettiği ve akabinde, sırası ile kardeşlerinin hükümdarlık koltuğuna oturdukları bilinmektedir.
Hükümdarlık koltuğuna oturan kardeşlerden Hızır Bey, 1348’de Venedik, Kıbrıs Krallığı ve Rodos Şövalyeleri ile çok ağır bir anlaşma imzalamak durumunda kalmıştır ve bu Yirmi maddelik anlaşmanın şartları gereğince, Aydın ili iskelesinde alınan gümrük vergisinin yarısının Latinlere bırakılması şart koşulmuştur. Ayrıca, antlaşma şartlarından bir diğerine göre, Aydınoğlu beyliği deniz kuvvetleri silahtan tecrit edilmiştir ve gemileri bu duruma istinaden karaya çekilmiştir.
Bu anlaşma beyliğin deniz faaliyetlerini durdurmasına ve gücünü kaybetmesine neden olmuştur. Benzer bir anlaşmanın ise 1351’de Ceneviz’le de imzalanmış olduğu bilinir. Anlaşma, 1371’de İsa Bey döneminde de yenilenmiştir ve donanma, eski gücüne ne yazık ki İsa Bey döneminde de kavuşamamıştır.
Aydınoğlu Devletinde İlişkiler
Aydınoğullarının, başlangıçta Osmanlılarla dostane ilişkiler kurmuş oldukları bilinmekle birlikte, bu ilişkiler, 1389’da Osmanlı tahtına çıkan I. Bayezid’in Yakup Bey’i öldürmesi üzerine bozulmuştur.
Bu olaya tepki gösteren ve güçlerini birleştiren Anadolu Türkmen Beyleri arasına Aydınoğuları Beyliğinin de katılmış olduğu tarihi kayıtlarda yer almaktadır. Genç Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid ise, kendisine karşı birleşen beylikler üzerine 1390’da sefere çıkmıştır.
Aydınoğlu himayesinde bir Rum şehri olan Alaşehir’i bu sefer sonrasında Osmanlı idaresine katmıştır. İsa Bey’in ise, bu gelişmeler üzerine topraklarını Yıldırım Bayezid’e bırakarak Tire’de oturmayı kabul etmiş olduğu bilinir.
İki aile arasında akrabalık ilişkileri sağlaması ve bu bağların sağlam tutularak kopmaması adına, İsa Bey’in kızı Hafsa Sultan’ın Yıldırım Bayezid ile evlendirilmesi söz konusu olmuş ve evlilik yolu ile aileler birbirlerine bağlanmışlardır.
İlerleyen dönemlerde, yıldırım Bayezid Ankara savaşında yenilmesi durumu üzerine, savaşın galibi olan Timur’un, topraklarını İsa beye geriverdiği bilinmekle birlikte, İsa beyin ölümünün ardından hükümdarlık koltuğuna Musa Bey geçmiştir.
Musa beyin kısa süreli hükümdarlığının ardından ise, başa 2. Umur Bey geçmiştir.
- Umur Beyin, bilinmeyen nedenlerden dolayı beyliğin hükümdarlık koltuğunu amcasının oğlu olan Cüneyt beye bırakmak zorunda kaldığı kaydedilmiş olmakla birlikte, Aydınoğuları, Cüneyt Bey’in idaresinde bir süre daha varlığını sürdürebilmiştir.
Cüneyt Bey, Osmanlı Devleti’ndeki Fetret devri olayları ve Düzmece Mustafa isyanında oldukça önemli roller oynamıştır. Tüm bu olayların sonucu olarak, İzmir yakınlarında sığındığı kalede teslim olmak zorunda kalmıştır ve hem kendisi hem de ailesi katledilmiştir.
Bu duruma istinaden, Aydınoğluları toprakları, tamamen Osmanlı yönetimine geçmiş olmakla birlikte, bu durumun 2. Murat zamanında kesinlik kazandığı bilinmektedir.
Yorum gönder