Kırgızistan
Kırgızistan devleti halkı olan Kırgızlar, Göktürk devrinde Kögmen (Sayan) Dağları’nın kuzeyinde yaşamıştır.
840 yılında Uygur Devleti’ni yıkmış ve bu topraklarda kendi devletlerini oluşturmuşlardır. Daha sonra bugün yaşadıkları topraklara gelen Kırgızlar, Karahanlılar zamanında Müslümanlık ile tanışmıştır.
Siyasi İlişkiler
Ruslara Orta Asyalı halklardan ilk olarak gelenler olarak bilinmektedirler. Toplumlar arası kavgalar çıkmaya başlayınca Bagış uruusu (toplumu), 1881 yılında Rusya İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmeye karar vermiştir.
Başlangıçta 1919’da Sovyet gücü bölgede kabul görmüştür ve Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti içinde Kara-Kırgız Özerk Bölgesi oluşturulmuştur. Kara-Kırgız terimi 1920’lerin ortasında Ruslar onları aynı zamanda Kırgız olarak bakılan Kazaklardan ayırıncaya kadar kullanılmaya devam edilmiştir.
5 Aralık 1936’da Kırgızistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, tam bir Sovyetler Birliği cumhuriyeti olarak kabul edilmiştir.
1920’ler boyunca Kırgızistan, kültür, eğitim ve sosyal yaşam açısından oldukça geliştirilmiştir.
Okur yazarlık büyük ölçüde artmış ve standart bir edebi dil ortaya çıkarılmıştır. Ekonomik ve sosyal gelişme de dikkate değer ölçüde artmıştır. Kırgız millî kültürünün çok sayıda yönleri Stalin‘in milliyetçi eyleminin baskısına rağmen korunmuş ve bu nedenle, tüm Birlik otoriteleri ile olan gerginlikler uzun süre devam etmiştir.
19 Ağustos 1991’de Olağanüstü Hal Komitesi, Kırgızistan Akayev‘i indirme girişiminin görüldüğü Moskova‘da güç elde etmiştir. Ertesi hafta darbenin sönmesinden sonra Akayev ve İkinci Başkan German Kuznetsov Sovyetler Birliği Komünist Partisi‘nden istifalarını açıklamış ve tüm daire ve sekreterya istifa etmiştir. Bunu 31 Ağustos 1991’de Sovyetler Birliği‘nden bağımsızlığı sağlayan Yüksek Sovyet oylaması takip etmiştir.
1991 yılının Ekim ayında Akayev rakipsiz ilerlemiş ve oyların %95’ini alarak doğrudan yeni bağımsız cumhuriyetin başkanı seçilmiştir. O ay diğer yedi cumhuriyetin delegeleriyle birlikte Yeni Ekonomik Toplum Paktı’nı imzalanmış ve kabul edilmiştir.
Sonunda 21 Aralık 1991’de diğer dört Orta Asya cumhuriyeti ile birlikte Bağımsız Devletler Topluluğu‘na resmen katıldığı onaylanmıştır. 1992’de Kırgızistan, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı‘na dahil olmuştur.
Devlet Teşkilatı, Eğitim ve Yönetim Şekli
Kırgızistan Cumhuriyeti anayasaya göre parlamenter demokrasi ile yönetilen laik ve üniter bir devlet olarak bilinir. Yürütme yetkisi hükûmet tarafından uygulanmaktadır. Yasama yetkisi ise hükûmet ve meclise ait olarak işlemektedir.
Kırgızistan, bağımsızlığını kazanması ve serbest piyasa ekonomisine geçişle birlikte ciddi ekonomik sorunlar yaşamıştır. Artan işsizlik ve enflasyon gibi sorunlar yoksulluk ve açlığın ortaya çıkmasına neden olmuştur.
1991’den beri cumhurbaşkanı değişen ve çok partili sisteme geçerek, Jogorku Keneş’te (meclis) muhalefetin temsil edildiği tek bölge ülkesi olarak bilinmektedir.
Kırgızlar önceleri göçebe olduğundan eğitime dikkat edilmediği bilinmektedir. Sovyetler Birliği zamanında eğitim alanında büyük gelişmeler yapılmıştır.
1934 yılında 7 yıllık okul okuma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. 1950 yılından itibaren bu zorunluluğuna uyulması ile birlikte eğitim gelişim göstermiştir. Kırgızistan İlimler Akademisi 1965 yılında faaliyete başlamıştır. Bugün 17 araştırma enstitüsü bulunmaktadır.
Sovyetler Birliği zamanında ülke, birliğin önemli bir turizm merkezi haline gelmiştir. Son yıllarda Issık Göl çevresine yüz binlerce turist akın etmektedir. Sovyetler Birliği‘nin dağılmasından sonra seçilen Kırgızistan Başkanı Askar Akayev yaptığı bir açıklamada turizmin ülke ekonomisine en önemli katkıyı sağlayabilecek sektör olduğundan bahsetmiştir.
Ülke ekonomisi tarım ve madenciliğe bağlıdır. Daha çok hayvancılık kesimi ağırlıklı bir tarım ekonomisi işlemektedir. Başlıca tarım ürünleri buğday, pamuk, şekerpancarı, mısır, tütün, sebze ve meyve olarak bilinmektedir.
Dağlık bölgelerde yarış atları yetiştirilmekte, tavşan beslenmekte ve arıcılık yapılmaktadır. En çok küçükbaş hayvan beslenmektedir. Kırgızistan’da 1970’li yıllarda çeşitli madenler çıkarılmaya başlanınca maden sektörü büyük hızla gelişim göstermiştir.
Makina, otomotiv, gıda, çimento, sırça ve konserve fabrikaları başlıca sanayi kuruluşları olarak bilinir. Akarsu üzerlerinde kurulan hidroelektrik santralleri ekonomiye önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Ülkede 600 civarında sanayi kuruluşu bulunur.
Ülkede son yıllarda doğal güzelliklerin etkisi ile turizm etkinlikleri de hızlanmakta ve bu da ülke ekonomisine büyük katkısı olmaktadır
Ayrıca, çıkan iç isyanlar (Bakiyev hükümetinin düşüp Roza Otunbayeva’nın hükümete geçmesi) da ekonomiyi olumsuz etkilemiştir.
Yorum gönder