×

Yarkand Hanedanlığı

Yarkand

Yarkand Hanedanlığı

Yarkand Hanlığı Doğu Türkistan’da 1514 ile 1680 yılları arasında Altı şehir (Altıshahr) olarak bilinen Hotan, Yarkent, Yengihisar, Kaşgar, Aksu ve Uçturfan gibi şehirler Yarkent Hanlığı’na önceleri tarihi Kaşgar şehri, daha sonra da Yarkent şehri başkentlik görevi görmüştür

Hanlığın genel ruhani havası felsefeye bağlı, gizemci bir özel inanış ve anlayış egemen olduğundan, hanların ve devlet adamlarının askeri ve siyasi fikirleri sınırlı kalmaktadır. Dünyada ve komşularında oluşan değişiklikleri izlememişlerdir. Bu yüzden Seidiye Hanlığı siyasi ve askeri bakımından komşuları ile yarışa bilecek düzeye erişmemiştir. İçine alan bölgede egemenlik sürmüş bir hanlık olarak bilinir.

Yarkand

Kuruluşu ve İlerleme Süreci

Çağatay Han’ın on üçüncü kuşaktan torunu aynı zamanda büyük Timur’un beşinci kuşaktan torunu Babür’ün dayısı olan Ahmet Alca Han’ın oğlu Said Han (1484-1533), uzun bir müddet Babür ile kader birliği yapmış, sonra halkın da yardımı ile Kaşgar, Yarkent, Hotan şehirlerini ele geçirmiş ve 1514’te Yarkand Hanlığını kurmuştur. Said Han devletini güçlendirmek amacıyla birtakım düzeltme girişimlerinde bulunmuştur.

Aksu gibi verimli topraklara göç etmiştir. Hazineden halka mal dağıttığı bilinmektedir. En önemlisi halkın iktisadi durumunu düzeltmek için on yıl kadar süre bir zaman içinde, halktan vergi alınmamıştır. Aksu’nun kuzey doğusu ile Bay’ın batısındaki Arbat (Aravan) denilen yerde, 1516 yılında Said Han abisi Mansur Han ile görüşmüş ve aralarında Altı Şehir ’deki bu hanlığı beraber yönetmek için bir antlaşma yapılmıştır, bu görüşmede tarihçi Mirza Muhammet Haydar Duğlat’da bulunmaktadır.

Sultan Said Han Tibet Budistlerine karşı İslam dini uğruna savaş yolculuğuna çıktığı zaman, Astım hastalığından 2 Temmuz 1533 günü 48 yaşında ölür.[2] Bu Hanlık önce Kaşgar’ı sonra Yarkent’i başkent edinir. Başkentinin adıyla “Yarkand Hanlığı” veya kurucusunun adıyla “Seidiye Hanlığı” olarak bilinen bu hanlık, gerçi kurucusu Moğol- Çağatay soyundan olsa bile Hanlık tamamen Türk-İslam geleneğine göre yaşatıldığı için hanlığa Çağatay hanlığı denilmemektedir.

Eğer bu hanlığı kendine özgü bir yönü ile açıklamak gerekirse, en çarpıcı özgü bir yönü, hanlığın kuruluşundan başlayarak hocaların kuvvetli etkisi altına girmesi söylenebilmektedir. Said Han’ın yerine geçen oğlu Reşidi Han (1533-1559) babasının bu parlak devrini ne yazık ki sürdürememiştir.

Bu devrin en büyük rahatsızlığı ülkenin Uyguristan olarak bilinen doğu şehirleri ile Altı şehir olarak bilinen Hotan, yarkand, Yengihisar, Kaşgar, Aksu ve Uçturfan gibi batı şehirleri arasındaki arasında sürdürülen üstün olma mücadelenin büyüyerek düşmanlık boyutunu almasıdır.

Bu durumdan istifade eden ve Moğolistan’da egemenliği ellerine geçirerek hem Çin istikametinde hem de Doğu Türkistan yönünde ilerlemek isteyen Kalmuklar (Jungarlar) sık sık Doğu Türkistan’ın doğu şehirlerine akınlar yapmışlardır.

Yarkand Hanedanlığında Taht Kavgaları

Mirza Muhammet Haydar Duğlat yazdığı esere devrin Yarkand Hanlığının hükümdarı Sultan Said Han’ın yerine geçen oğlu Reşidi Han’ın adını vererek Tarih-i Reşidi onun adına sunan Mirza Muhammet Haydar Duğlat bu devir olaylarını etraflı bir şekilde anlatmıştır. Reşidi Han’ın 1559’da ölümü üzerine on üç oğullarından biri olan Abdülkerim Han (1559-1591), kardeşlerinin desteği ile tahta geçmiştir.

Ne var ki, Abdülkerim Han bütün gayretine rağmen ülkenin yeniden şehir devletleri haline gelmesine ve birbiri ile uğraşarak hem devletin hem de halkın zarar görmesini engelleyememiştir.

Fakat Hoca İshak Veli’nin bu etkinlikleri ülkenin doğu illerinin hâkimi olan Abdül latif Han (1614-1624) tarafından, Abdülkerim Han’ın yerine geçen oğulları Muhammet Han ile Şecaeddin Ahmet Han ve Abdullah Hanlara egemenlik yönünden fayda sağlayacağı düşüncesiyle Ahmet Kazani (Mahmut-ı Azam)’nin ilk hanımından olan büyük oğlu Hoca Kalan (Muhammet Emin)’ı yarkand iline çağırması Doğu Türkistan’ın yazgısına etki edecek olayların gelişmesine sebep olmuştur.

Çünkü bu iki kardeş Hocanın ölümünden sonra, oğulları vasıtası ile büyük bir çekişmeye girerek ülkeye yarar yerine zarar yapmışlardır. Hoca İshak Veli’nin oğulları İshakiyye veya Karatağlık adıyla, kardeşi Hoca Kalan’ın oğulları da Afakiyye veya Aktağlık adıyla ayrı görüşleri savunan iki dini grup olarak kıyasıya savaşıma girmeleri ülkeyi yeni bir döneme yönlendirmiştir ki bu döneme “Hocalar Devri” adı verilmiştir.

Bağımsızlık Süreci

Yarkand Ülkesini kendi egemenliğinde tutmak için Hoca İshak Veli’yi Doğu Türkistan’a yardıma çağıran Abdülkerim Han’ın bu hareketi yalnız dini konularda değil, aynı zamanda siyasi alanda da olayların hızla gelişmesine sebebiyet vermiştir.

Ülkenin doğu illeri ile batı illeri arasında bozulan birliği yeniden kurmak mümkün olmadı. Abdülkerim Han 1591’de öldüğü zaman ülkenin durumu bu birlikten oldukça uzak olduğu bilinmektedir.

Abdülkerim Han’ın ölümünden sonra sıra ile yerine geçen oğulları önce Muhammet Han, sonra Şecaeddin Ahmet Han ve en son Abdullah Han, Yarkand Hanlığına hükmetmiştir. Abdullah Han’ının kardeşi Karatağlık hocalarını destekleyen İsmail Han tahta çıktıktan sonra, Aktağlık hocaların önderi Afak Hoca ile anlaşamamış, onun nüfuzunu kırmak için sınır dışı etmiş, Hoca Batı Türkistan şehirlerinden ve küçük yerleşim yerlerinden geçerek uzun bir seyahatten sonra Keşmir yoluyla Çin’e varmıştır.

Appak Hoca Kaşgar’dan sürüldükten sonra Galdan Kuntaycı’ya sığınmış, Galdan 1679’da Appak Hocayla beraber 60 000 askeri alarak Altı şehre harekete geçmiştir. Appak Hoca müritlerinin de yardımıyla Doğu Türkistan’ı Galdan ’ın yardımıyla Yedi şehri işgal etmiştir. Appak Hoca, Kalmukların askerleriyle Yarkent Hanlığına gelerek Aktağlık hocaların da yardımıyla tahta sahip olmuş, böylece Yarkent Hanlığı kısmen yıkılmış sayılmıştır.

Yorum gönder