Buhara Hanlığı
Buhara Hanlığı, üç tane hanedanlık tarafından yönetilmiştir. Herkesin söz hakkı bu hanlıkta hükmetmek için birçok kan dökülmüştür.
Şeyhbaniler
Cengiz Han’ın bir diğer oğlu oğlan Cuci’den ismini almaktadır. Şeyban, 1241 tarihinde yapılan seferde dikkat çekmiş, savaşın bitişinde ise kendisine birçok toprak verilmiştir. Şeyban’ın soyundakiler göç etmeye karar vermiş tir. Batı Sibirya’nın Tümen ve Tobolsk bölgelerine gelip burada yaşamlarına devam ettiler. Zamanla Türkistan’a sefer yaptıkları da bilinmektedir. Ebülhayr 1428 tarihinde Sibirya’da hükümdar olarak vazifesinin başına geçti. Cuci’ler Ural Irmağını’da hakimiyeti altına almayı başardı. Harizm topraklarını iki kez farklı yıllarda işgal etmiştir. Siğnak başkent olarak seçildi. Timur’un torunlarının birbirlerine savaş açması Ebülhayr’a Türkistan’ın iç işlerine karışma fırsatı doğdu.
1500 tarihinde ise Şeybani Han Şeyhbani adıyla bilinen Hanı kurdu ve Buhara Hanlığı kurulmuştur.
Mangıtlar
Tayciyutlar’ı bozguna uğrattıktan sonra onların yanındaki Mangıtların çoğu kılıçtan geçirdi.
Emir Edige Altın Orda Hanlığında tarihinde de etkili rol oynayan bir savaşcıdır. Onun kahramanlıkları Edige destanı olarak bilinir.
Mangıtlar’ın yarısından çoğu, Kalmuklar tarafından 1620 tarihinde sürgün edildi. Yarısından fazlası Kuzey Kafkasya’ya göç etti. Bu bölgede kendilerine Nogay denilirdi.
Mangıtlar’ın hanlık içinde kullandıkları yerleşim şehirler değil. Daha çok vadi yakınlarını yerleşim yeri olarak kendilerine benimsemişlerdir. Burada kendi başkentleri olarak Karşı adlı şehri seçmişlerdir ve bu seçim diğer devletler tarafından resmi olarak tanınmamıştır. Nüfusları ise otuz bini geçmiştir.
Canoğulları
Caniler olarak da bilinen bu hanedanın kurucusu Bakı Muhammed’dir. Canoğulları’na, Astarhan şehrinde yaşadıklarından dolayı diğer adlarını bu şehirden almıştır. Cuci’nin oğlu Toga Timur’a nispetle Toga Timurlular da denilmektedir.
Ruslar 1556 tarihinde Astarhan’ı işgal edip kendi egemenliği altına katıldı. Astarhan şehri varisi Can Muhammed babası ile Can Muhammed burada İskender Han’ın kızı ile evlilik yaptı. Buhara hanının hükümdarının ölmesiyle birlikte oğlu Abdülmü’min Semerkant’a gelerek biatları ve tebrikleri kabul etti.
Abdülmü’min, Can Muhammed’i tehdit olarak görmeye başlamıştır. Can Muhammed’i hapse atmıştır. Abdülmü’min aynı yılın haziranında öldürülünce akrabalarından olan Pir Muhammed Buhara da hüküm sürerken batıdaki toprakları I. Abbas tarafından istila edilmeye başlandı.
Şeybanilerin yıkılış dönemine yakın bir zamanda Baki Muhammed devletin bekası adına çalışmaya kardeşleri ile başladı. I. Abbas’ın Horasan’ı işgal etmeye geldiğini görünce Din Muhammed’e Şeybani tahtını teklif etti. Ancak Din Muhammed Saveviler’e yenildi ve savaşta aldığı yara yüzünden hayata veda etti. Ölmesi üzerine bütün gözler ve dikkatler Baki Muhammed’in eline bakılmaya başlandı. Baki Muhammed, son Şeybanı olan Pir Muhammed’i bozguna uğrattı ve öldürdü.
Ve Buhara Hanlığı’na Can Muhammed getirildi. 1603 tarihinde vefat edince babası Şeybani olarak Bakı Muhammed olmuştur. 1606 tarihinde ise Baki Muhammed öldü. İmam Kuli Han döneminde Canoğulları altın çağlarını yaşamaya başladı. Ülkedeki refah seviyesi gün geçtikçe artmıştır.1642 tarihinde Babür İmparatorluğu Canoğulları’nı işgal etmeye başlar. 1645 tarihinde Abdulaziz tahta geçirildi ve bu dönemde Osmanlı ile iyi ilişkiler yaşandı.1682 tarihinde ise Özbek kabileleri Canoğulları aleyhinde iyice güçlendiler İki defa Semerkantı ele aldılar.1730 tarihinde Kazaklar tarafından yağmalanmaya ve köyleri yakılmaya başlandı.1740 tarihinde Nadir şah Buhara’yı istila eder ve bu bölgeyi alır fakat 7 yıl sonra öldürülür. 1747 tarihinde Canoğulları bağımsızlığına kavuşsa da bu ülkede artık gerçek hâkim Mangıtlardır. Bu hanın Canoğulları son temsilcileridir ve buradaki hükümleri iki yüz yıl kadar sürmüştür. Son Canoğulları Şeybanısi Ebülgazi’dir. En güçlü dönemlerinde Semerkant ve birçok önemli şehre sahip olan Canoğulları, Sunni bir hanedan olduğu için İran’ın Şilliği yayma gayretlerine karşı verilen mücadelede önemli bir görev yaptılar. Bu tarihlerde Özbek Türkçesinden birçok eser verilmiştir.
Buhara Hanlığı Kuruluşu
Buhara Hanlığı, Özbekistan sınırlarında hüküm setmiş, Şeybani Hanedanı, Canoğulları ve Mangıt Hanedanı olmak üzere üç hanedanın yönettiği bir devlettir. 1500 yılında bu devlet, kurulmuştur ve uzun yıllar bu toprakta halkının bekası için hizmet vermiştir. Birçok kişiye ve aşiretten mensuplar, bu han sayesinde hükümdarlık derecesine kadar yükselmiştir.
Buhara Hanlığı Kurucusu
Şeybânî Han 1500 -1507 tarihleri arasında Maveraünnehir, Hârizm ve Horasının bütün bölgesisini ele geçirdi ve Şeybaniler (Özbekler) adıyla bilinen hânedanı kuruldu.
Şeybani Han, bölgeyi ele geçirerek halkın refahının artmasını amaçlamış ve buralarda azalan adaleti ve yasayı tekrar bu hanlığa geri getirmiştir. Orta Asya’da Sünniliğin en güçlü temsilcisi haline geldi ve İran’da bir Şii devleti kuran Şah İsmail ile mücadeleye girdi. Öldükten sonraki varisi sadece oğulları olmaması için çaba sarf eden Şeybani Han, Ebülhayr Han’ının da çağının faydalanmasını sağlamıştır. Şeybani Han öldükten sonra Ebülhayr hanından Muhammed hükümdarlık vazifesini üstlendi.
1510 yılında Şeybani Han hayata Şah İsmail’in elinden son bulmuştur. Şeybani Hanı saygısını göstermek açısından ona çeşitli hediyeler yolladılar.
Buhara Hanlığı Başkenti
Buhara’nın başkenti hanlığın ismini alan Buhara’dır.
Buhara Hanlığı Bayrağı
Bayrak olarak sade bir biçim kullanan Buhara Hanlığı, savaş bayrağı olarak turuncu bir bayrak kullanmaktadır. Normal Han bayrağı ise Hilal ve yıldızı olan yeşil ve siyaha boyanmış halde bayrağıdır.
Buhara Hanlığı Konumu
Buhara Hanlığı, Özbekistan çevresinde hüküm sürdüğü rivayet edilmektedir.
Buhara Hanlığı Geçim Kaynağı
Buhara Hanlığının geçim kaynakları ise hayvancılık olup Ruslar ile ticari anlaşmalar ile ekonomik yönden geçimlerini sağlamaktadır.
Buhara Hanlığı Savaşları
1510 yılında İran hükümdarı İsmail Şah ile girdikleri savaşta Şeyhbani Hanı kaybetmişlerdir.
1598’de safeviler ile savaşmıştır. Buhara Hanlığı’nda Şeybani olabilmek için birçok iç savaş ve kan dökülmüştür.
1730 tarihinde Kazaklar ile savaşa girilmiştir. Kazaklarla kurulduğu günden beri mücadele içine girilmiştir.
Yorum gönder