İlk Türk Devletlerinde Sosyal Yapı
İlk Türk Devletlerinde Sosyal Yapı Toplum içindeki en küçük sosyal yapı ailedir. Ailelerin bir araya gelmesi ile Uruglar oluşmuştur, Urugların birleşmesinden ise Boylar oluşmuştur. Söz konusu boylardan herhangi birinin yönetici konumunda olup diğer boyları da yanına alarak oluşturduğu topluluğa ise devlet denir. Eski Türkler hükmetme yeteneğine sahip insanların bu yetkiyi kutsal bir güçten aldıklarını düşünmekteydiler ve bunu bu şekilde kabul etmişlerdir. Türklerde veliahtlık yoktur. Bir hükümdar hayatını kaybettiğinde onun yerine devletten biri de kardeşi de veya damadı da tahta sahip olabiliyordu. Boylarda veya devlette fark etmeksizin hükümdar daima yönetici bir aileden gelmek zorundaydı.
Yurt
- Ailelerin yani Oguşların yaşadıkları çadırlara verlen isimdir. Bu çadırlar kimi zaman kergü diye de adlandırılmıştır. Çadırlar genellikle doğuya bakardı çünkü Türkler doğuyu kutsal kabul etmişlerdir.
Bey
- Urugların bir araya gelmeleri ile kurulmuş boyların liderlerine verilen isimdir. Bey ünvanını taşımakta olan bir kişi aynı zamanda doğruluk, cesaret, adaleti kabul etmiş bununla nam salmış Oguş reislerinden veya Urug reislerinden seçilirdi.
Boy Başkanına Verilen Görevler
- Boy içerisindeki dayanışmayı diri tutmak,
- Toplum içerisindeki hak ve hukuku sağlayarak herkese adaletli olmak,
- Boya ve boy içerisindeki topluma yarayacak her türlü teklifi ve fırsatı göz önünde bulundurmak.
Boy içerisinde Oguş ve Urug reislerinden oluşan ve beye boyun ihtiyaçları ve yararına olacak konuları konuşmak için oluşmuş bir meclis vardı. Boy içerisinde kişiye ait mala kışlak, boyun geneline ait mallara ise yaylak denir. Boyların kendisine ait ve özgün bir damgası vardı ve bu damgalara tamga denirdi. Boy içerisindeki hayvanlar arasında karışıklık olmaması için Oguşlar kendi hayvanlarını işaretlemektedirler.
Yaşayış
Genel olarak bakıldığında kışın vadilerde, yazın ise yaylalarda olacak şekilde göçebe bir hayat sürerlerdi. Yaylalarda çadırda yaşarlardı. Kışın ise daha korunaklı olan kerpiçten yapılma evlerde hayat sürerlerdi. Temizliğe her zaman önem veren bir millet oldukları için her evde hamam bulunurdu. Görevler ve sorumlulukların tamamı töre adı verilen sözlü kuralların çerçevesi içinde belirlenmişti. Töreler kutsaldı. Her zaman kurumsal ordu sahibi bir millet olduğundan bir saldırıda ne yapılacağı önceden belirlenmişti. Toplum içerisinde yardımlaşma toplumun yapı taşlarını oluşturmaktaydı. Birlik ve dayanışma içerisinde yaşarlardı.
Yiyecek
Meyve ve sebzeleri konserveler halinde tüketirlerdi. Hayvancılık ile geçindiklerinden at ve koyun beslerlerdi bunların etinden faydalanırlardı. Et, süt, yoğurt ve peynir en çok tüketilen yiyeceklerden başlıca olanlarıdır.
Giyecek
Hayvanların yünlerinden yapılan kumaş ve derilerden giysi üretilirdi. Hayvan kürklerinden de kışlık kıyafet ihtiyacı karşılanırdı.
Sosyalleşme
Yaz mevsiminde günlük işler bittikten sonra kültürel etkinlikler düzenlenirdi ok atma, at yarışları, cirit, kılıç gibi sporlar ile vakit geçirir ve eğlenceli vakitler geçirirlerdi.
Yorum gönder