×

Kansu Uygur Krallığı

Kansu Uygur Krallığı

Kansu Uygur Krallığı

Uygurların Kırgızlar tarafından ağır bir yenilgi almasından sonra, Uygurların büyük bir parçası Kansu bölgesine göçmüştür. Geri kalan bir kısmı da Tufan yani Doğu Türkistan bölgesine göç etmişlerdir. İç Asya bölgelerinde yaşamaya devam etmiştir. Kansu Uygur Krallığı;

Kansu Uygurları, Çin ile uzun yıllar boyunca dostluk kurmuş ve bu dostluğu sürdürerek varlıklarını korumuşlardır. Kansu Uygurlar, İç Asya da ticaretle uğraşarak geçimlerini sağlamışlardır. Bir zaman sonra da Uygurlar, Orta Asya da bulunan İpek Yolunun ticaretini ele geçirmeye çalışmış ve bunu başarmışlardır. Çin İmparatorluğuna isyan çıkartan Tun huang komutanı Uygur halkına hükmetmek istemesinden dolayı karşılıklı anlaşmazlıklara yol açmıştır. O zamanlarda Uygurların liderliğini yapan Tezin Kağan, komutanın bölgesine saldırarak onu yenilgiye uğratmıştır. Bu başarı ile Çin İmparatorluğunun gözünde saygıları artmıştır. Bu yenilgiden sonrada Tang hanedanlığı yıkılmıştır. Yıkılan ülke topraklarını Türk kökenli 5 asil aile yönetmiştir. Bu dönemler de ise Kansu Uygur Devleti de siyasi anlamda kabul görmüş ve bölgeyi yönetme de aktif rol almıştır.

Tezin Kağan dan sonra Uygurların liderliğine Jen mei Kağan geçmiştir. Bu Kağan da Çin ile ilişkilerini oldukça iyi tutmuş ve bölgede ki ticari üstünlüğünü git gide kuvvetlendirmiş ve sonun da zengin olmuşlardır. Bu zenginlikle Çin imparatoruna elçi aracılığıyla birçok değerli hediyeler ve özel taşlar göndermiştir. Bu hediyeler içinde ise amonyak tuzu, yeşim taşı, yeşil ve beyaz şap, kumaş gibi oldukça değerli eşyalar bulunmaktadır. 924 yılında Jen mei ölür ve liderlik için kardeşi Tigin Kağan geçer. Fakat Tikin Kağan 1926 yılında ölünce Adug Kağan yönetime geçmiştir. Fakat bu Kağan da 928 de vefat etmiştir. Son olarak da hükümdarlığa Jen mei Kağan geçer. Bu Kağan bilinen son hükümdardır. Bu Kağandan sonra hükümdarlığı kimin yaptığı kesin olarak bilinmemektedir.

Çin ile arasını iyi tutan Kansu Uygurları, Çin topraklarının kuzeyinde bulunan Kıtanlar, Tangutlar ve Cengiz Han Moğollarının yönetimi altına girmiştir. Aynı zamanda Kansu Uygurları tarihte Sarı Uygurlar olarak bilinmektedir. Batı Çin kısımlarında yaşamaya devam etmektedir. Günümüzde ki nüfusları ise 2 milyon gibi sayıda olduğu tahmin edilmektedir.

Aynı zamanda Kansu Uygurları ticari anlamda büyük bir role sahip olmuşlardır. İpek Yolunun geçtiği şehirlerin neredeyse hepsine hakim olmuş ve oldukça zengin bir topluluk haline gelmiştir. Bu sahip oldukları zenginlik ile beraber kültür ve sanat alanlarında oldukça gelişmişlerdir. Fakat Kansu Uygurları, askeri anlamda zayıf kalarak etkin olamamışlardır. Buna ek olarak siyasi anlamda da büyük bir rol oynayamamışlardır.

Kansu Uygur Krallığı

Günümüzde ki Sarı Uygurlar

Kansu Uygur Krallığı gelen ve Sarı Uygurlar olarak bilinen halkın insanları, Çin de bulunan Kansu bölgesinin batısında yaşamaktadır. Geçimlerini hayvan yetiştiriciliği ile sürdürmektedirler. Yurt adını verdikleri çadır şeklinde ki evlerde yaşamaya devam ederler. Çadırlarını ise sığır kıllarını örerek keçe haline getirip çadır yaparlar.

Sarı Uygurların bir kısmı Şaman inancı bir kısmı Budist Lamayist inancını benimsemektedir. 1950 yıllarında Suna da yaşayan bu insanlar 7 tane kabileye ayrılmışlardır. Her kabile kendine özgü manastıra sahip olmuşlardır. Bu manastırları nikah ve ölüm gibi durumlarda kullanmışlardır. Aynı zamanda her kabilenin kendine özgü gelenekleri ve kültürleri vardır. Müzik anlamında şse Macarlara benzemektedirler. Macar kültüründe ki müzik yapısından etkilenmişlerdir.

Çin de 1990 yapılan bir nüfus sayımında Sarı Uygurlar 12 binden fazla nüfusa sahip olduğu öğrenilir ve resmi azınlık listesinde isimleri yer almaktadır. Liste de isimleri Yügu olarak geçmektedir. Halk konulma dili olarak Sarı Uygur Türkçesi denilen bir lehçe kullanmaktadırlar. Bu lehçe Eski Kırgız Türklerinin kullandığı dillerin alt kolu olarak görülmktedir.

Kansu Uygurlarının Dili

Kansu Uygurlarının çoğu kuzey Putunhui ağızlarını konuşur. Gansu sınır bölgelerinde Tu, Amdo, Tibet, Moğol ve Kazak ile karşılaşılabilir. Çoğu azınlık da Çince konuşmaktadır.

Kansu Uygurlarının Dini

Gansu’da din 2012 yılına göre, dini olmayan ve geleneksel mezhepler % 88, Budizm % 8.2, İslam % 3.4, Protestanlık % 0.4, Katoliklik % 0.1 oranlarındadır. 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Gansu nüfusunun sadece % 12’si organize dinlere aittir, en büyük gruplar % 8,2 ile Budistler, bunu % 3,4 ile Müslümanlar, % 0,4 ile Protestanlar ve % 0,1 ile Katolikler (genel olarak, 2012 itibariyle, Hıristiyanlar nüfusun % 0,5’ini oluşturuyor ve 2004’te % 1,02’den düşüyor)oluşturmaktadır.  Nüfusun yaklaşık % 88’i inançsız olabilir ya da tanrıların, Budizm, Konfüçyüsçülük, Taoizm ve popüler dini mezheplerin doğasına ibadete katılabilir. Müslüman restoranları “Qingzhen restoranları” (“gerçek gerçeğin restoranları”) olarak bilinir ve tipik Çin yemeklerine sahiptir, ancak domuz eti ürünleri içermez ve bunun yerine kuzuya odaklanır. Gansu’nun, Maizishan dahil olmak üzere Budist sanatının birçok eseri vardır. Dunhuang, Orta Çağ’da Budizm’in ana merkeziydi.

Kansu Uygarlığının Bitki Örtüsü Ve Yabani Hayatı

Kansu’nun 659 yaban hayatı türü vardır. Devlet koruması altındaki yirmi dört nadir hayvanı var. Gansu eyaletinin memelileri, dünyadaki en karizmatiklerden bazılarını içerir: dev panda, altın maymunlar, vaşak, kar leoparı, sika geyiği, misk geyiği ve iki kambur deve. Benleri inceleyen zoologlar arasında Gans Güvesi büyük ilgi görüyor. Kişinin sadece taksolojik olarak eski kelimenin molleri arasında yaşayan bir Yeni Dünya köstebek olduğunu varsayabiliriz; yani Avrupalı-Asyalıların denizinde yaşayan bir Amerikan iskelesi. Gansu, 441 kuş türüne ev sahipliği yapar; endemizmin merkezidir ve dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen birçok türe ve alt türe ev sahipliği yapar. Gansu, tüylü AsiaBell kökü, ela grouse ampulleri ve Çin tırtıl mantarı gibi başka hiçbir yere ulaşmamak da dahil olmak üzere Çin’in ikinci büyük şifalı bitki ve bitki üreticisidir.

Yorum gönder