Anadolu Selçuklu Devleti’nin (1077-1308) Yaptığı Savaşlar
1. Alaşehir Muharebesi
İznik İmparatorluğu ile Anadolu Selçuklu Devleti arasında 1211 yılında Alaşehir yakınlarında meydana gelen bir savaştır.
Muharebenin sebebi; eski Bizans İmparatoru III. Alexios’un taht mücadelesini kaybetmesiyle Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev’e sığınması. Otoritesini tekrardan sağlamak isteyen yeni imparator Laskaris’in vermekte olduğu vergileri kesmiş olmasıdır.
Gıyaseddin Keyhüsrev, sefer için Konya’nın Ruzbe ovasına otağ kurdu. Kendi devletinin, sınırları koruyan askerlere, meliklere, hükümdarlara ferman gönderdi. Gönderdiği fermanla Selçuklu ordusunu savaşa çağırdı. Keyhüsrev, hazırlığını tamamladıktan sonra ordusunu Alaşehir’e doğru harekete geçirdi. Keyhüsrev’in ilk amacı Alaşehir’di. Alaşehir’de Laskaris’in kuvvetli bir ordusu bulunuyordu. Eğer Alaşehir fethedilirse, Ege topraklarını fethetmek kolaylaşacaktı. Keyhüsrev, hazırlıklarını yaparken Laskaris de boş durmadı. Rum, Latin, Alman, Alan ve Kıpçak Türklerinden büyük bir ordu oluşturdu. Orduya Fransız askerlerini de katarak orduyu güçlendirdi. Daha sonra Laskaris de Alaşehir’e doğru yola koyuldu. Aynı zamanlarda Alaşehir önlerine gelen Anadolu Selçuklu Devleti ve İznik Rum İmparatorluğu orduları savaş düzenini aldılar. Laskaris ilk Latin birliklerini Selçuklu Devleti üzerine gönderdi. Ama Selçuklu birlikleri Latin birliklerini alt etti. Daha sonra Laskaris geri kalan tüm birliklerini Selçuklu üzerine gönderdi. Ama Laskaris’in birliklerinin büyük bir kısmı daha ilk çarpışmalarda savaş meydanını terk etti. Atının üzerinde savaşını yöneten Keyhüsrev atını Laskaris’in üzerine sürdü. Laskaris ve Keyhüsrev arasındaki geçen çarpışmada Laskaris aldığı darbeyle baygın halde atından yere düştü. Böylece Selçuklu ordusu büyük bir zafer kazandı. Ama daha sonra Alaşehir ovası büyük bir gaflete sahne oldu. Keyhüsrev, kişisel emniyetini önemsemeden, tek başına savaş meydanını geziyordu. O sırada savaş meydanında kalmış olan bir Frank askeri karşısına çıktı. Frank askeri, Keyhüsrev’in yalnız ve emniyetsiz olmasında faydalandı. Keyhüsrevi’i orada şehit etti.
2. Antalya Kuşatması
1207 yılında gerçekleşmiş olan Antalya Kuşatması, Anadolu Selçuklu Devleti’nin başarılı bir fethidir. Selçuklu Devleti’nin limanı ele geçirmesi, Türklere Akdeniz’e girmek için başka bir yol verdi.
3. Bolvadin Muharebesi
Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında 1116 yılında gerçekleşmiş olan bir muharebedir. Savaşın galibi Selçuklular olmuştur.
Selçuklular, Anadolu’ya gelmeye başlarlar. Bizans ve Selçuklu arasında başlayan savaş, Bolvadin üzerinde çatışmalara sebep olmuştur. Emir Mengücek ile Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos arasında yaşanan Bolvadin muharebesi, Bolvadin ovasında daha da şiddetlenir. Emir Mengücek, Konstantinopolis yolunu Bizans ordusuna kapatır. Bizanslıları batıya doğru çeker.
Bizans İmparatorluğu ve Anadolu Selçuklu Devleti arasında Bolvadin Antlaşması yapılır. Antlaşmaya göre Bizanslıların bu bölgelere geri dönmesi mümkün değildir. Bu yüzden Bolvadin Antlaşması, Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli bir adım olmuştur.
4. Dorileon Muharebesi (1097)
1097 yılında I. Haçlı Seferi başlangıcında gerçekleşen bir savaştır. Savaş, Eskişehir civarında meydana gelmiştir. Haçlılar, Anadolu Selçuklu Devleti’ni yenerek Anadolu’daki ilerlemelerine devam etmişlerdir.
Haçlı Ordusu 26 Haziran 1097’de Bizanslılara karşı Anadolu istikametinde yürümeye başladı. Haçlı ordusu ikiye bölündü. 1 Temmuz’da Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan, önde gelen grubun ilk kısmı olan Haçlı ordusunu Eskişehir yakınlarında karşıladı. Haçlı ordusunun ilk grubu ve Anadolu Selçuklu ordusu arasında bir muharebe gerçekleşti. Selçukluların elinde Haçlı ordusuna göre çok sayıda ok vardı. Ayrıca Selçuklu süvarilerinin atışları çok seriydi. Bu nedenle Haçlı ordusunun ilk grubu telef olmaya başlamıştı. Haçlı ordusunun ikinci grubu etraftaki tepeler arkasından görünmeden geçti. Selçuklu ordusuna fark ettirmeden ordunun arkasına geçmeyi başardılar. Orduya arkadan saldırmaya başladılar. Böyle bir darbeyi tahmin edemeyen I. Kılıç Arslan, hazinesini de geri de bırakarak savaştan çekildi.
5. Dorileon Muharebesi (1147)
- Haçlı Seferi’nin başlangıcında gerçekleşen bir savaştır. Eskişehir civarında meydana gelmiştir.
Komutasındaki çoğunluğu Alman olan orduyu mağlubiyete uğratmıştır. Alman ordusu Eskişehir civarında Dorileon Ovası’nda erzak ve su ihtiyacını karşılamak için mola vermişti. Ama kendilerini takip eden I. Mesud komutasındaki Selçuklu ordusundan haberleri yoktu. Alman ordusunun mola vermek için kurduğu kampta, herhangi bir baskına karşı önlem alınmamıştı. Selçuklu ordusunun hücum etmesiyle 20.000 kişilik bu Alman ordusunun büyük bir kısmı yok edildi.
6. Drakon Muharebesi
- Haçlı Seferinden önce Haçlı Seferi’ni destekleyen Fransız halkı ile I. Kılıç Arslan komutasındaki Selçuklu ordusu arasında gerçekleşmiştir.
Pierre l’Ermite, Fransa halkını toplayarak Haçlı Seferi’ne katılmalarını istedi. Fransızlar, 12 Nisan’da Köln’e gittiler. 20 Nisan 1096’da Köln’den Ödenburg’a hareket eden Fransızlar, Macaristan Krallığı’na girdiler. Zerum’da yaşanan savaş sonucu Haçlılar, şehri aldı. Buradan Belgrad’a geçip şehri yağmaladılar. Haçlı ordusu 3 Temmuz’da Niş’e ulaştılar. Burada yaşanan çatışmada Doğu Romalı ordusu 10.000 Haçlı’yı öldürdü. Geri kalan gruplar 12 Temmuz’da Sofya’ya, 1 Ağustos’ta Konstantinopolis’e ulaştılar. Roma imparatoru I. Aleksios kafilenin Selçuklu ordusuyla savaşmamasını istedi.
7. Kösedağ Muharebesi
Selçuklu Devleti ile Moğol Devleti arasında meydana gelen bir muharebedir. Savaşın kaybeden tarafı Selçuklu Devleti olmuştur. Selçuklu Devleti bu yenilgiyle, yıkılma dönemine girmiştir.
Moğollar Selçuklu hükümdarı Alaeddin Keykubat’tan çekindikleri için Anadolu’ya doğru harekete geçemiyorlardı. Keykubat’tan sonra hükümdarlığa geçen II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Babai ayaklanması gerçekleşti. Selçuklu ordusu, bu ayaklanmadan dolayı bir hayli yıpranmıştı. Moğollar bu durumdan faydalanmak istedi. Anadolu’ya doğru harekete geçmek için Baycu Noyan’ı ordunun başına geçirdiler. Baycu Noyan, Gürcü ve Ermeni kuvvetlerinden destek alarak sefere hazırlanmaya başladı. Babai ayaklanmasından sonra gerçekleşen Baba İshak isyanını fırsat olarak gördü. 1242’de ilk saldırısını Erzurum’da gerçekleştirdi. Gıyaseddin Keyhüsrev, bunu duyunca Sivas’a karargâh kurdu. Baycu Noyan’a karşılık vermeye hazırlandı. Baycu Noyan da Sivas’a doğru harekete geçmeye başladı. Gıyaseddin Keyhüsrev tecrübesizlikten dolayı devlet erkânının söylediklerini dinledi. Askerlerini Kösedağ’a götürdü ve sulak, otlak bir alana yerleştirdi. Daha sonra Gıyaseddin Keyhüsrev, Moğol ordusunun taarruzuna savunarak değil, taarruzla karşılık vermeye karar kıldı. Bu kararı uygulayan Selçuklu ordusu, Moğolların Turan taktiğini uygulamasıyla ilk hatayı yapmış oldular. Gıyaseddin Keyhüsrev, öncü kuvvetlerin mağlubiyete uğradığını görünce kaçtı. Ama savaş, daha devam ediyordu. Sultanın kaçtığını gün sonunda anlayan Selçuklu ordusu da savaş alanını terk etti. Böylece Moğol Devleti Erzincan, Sivas ve Kayseri’ye kadar genişledi.
Muharebenin sonucunda, Selçuklular yıkılma dönemine girmiştir.
8. Miryokefalon Muharebesi (17 Eylül 1176)
Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşen bir muharebedir. Denizli Düzbel civarında gerçekleşmiştir. Savaşın kazanan tarafı Selçuklu Devleti olmuştur.
Bizans ordusu kalabalık bir ordu ve güçlü savaş ekipmanları ile savaşa hazırlıklıydılar. Selçuklu ordusu sayıca daha az ve ekipman bakımından da zayıf durumdaydı. Kılınç Arslan bağlı beyliklerden asker takviyesi yaptı. Ordusunu Bizans ordusuna denk bir hale getirdi. Ekipman bakımından Selçuklu ordusu hala daha zayıftı. Ama hareket kabiliyetleri Bizans’a göre daha yüksekti. Savaşın gerçekleşeceği geçit, hareket kabiliyeti isteyen bir geçitti.
Selçuklular, Bizans ordusunu geçite hapsettiler, geçmelerine izin vermediler. Daha sonra geçide henüz girmeyen mancınık ve ağır savaş araçlarına hücum ettiler. Böylece mancınık ve ağır savaş araçları içeri giremedi. Bizans ordusu, geçidin içine sıkışmış, hareket alanı çok kısıtlı bir yerde kendisini korumak için çabalıyordu. Savaşın 3. Gününde Bizans ordusunun ağır savaş araçları ve mancınıkları yok olmuştu. Selçuklu ordusunu mağlup edip Antakya’ya ilerleyeceğini düşünen Manuel, mağlup edilmişti.
Selçuklu Devleti, bu muharebeyi kazanarak Anadolu’daki hâkimiyet tahtını kesinleştirdi.
9. Yassı Çemen Muharebesi (1230)
Erzincan civarında meydana gelen bir muharebedir. Yassı Çemen Muharebesi, Selçuklu Devleti ile Harzemşahlar Devleti arasında gerçekleşen bir muharebedir.
Moğol hükümdarı Cengiz Han, Harzemşah ve Anadolu Selçuklu’nun arasına husumet sokmak istedi. Cengiz Han askerlerine Harzem askerlerinin kıyafetlerini giydirdi. Daha sonra askerlerini istila ve talan için Selçuklu Devleti’nin üzerine gönderdi. Böylece Anadolu Selçuklu Devleti ile Harzemşahlar Devleti arasında düşmanlık oluştu. Bu düşmanlık, Ahlat Kalesi meselesiyle daha da derinleşti. Böylece Yassı Çemen Muharebesi’nin temel nedenleri oluştu.
Keykubat, Ahlat Kalesi meselesiyle iyice artan bu düşman tehdidini ortadan kaldırmak için Erzincan’a sefere çıktı. Celalettin Harzem bu taarruza hazırlıklıydı. Selçuklu ordusunu Yassı Çemen Ovası’nda karşıladı. Celalettin Harzem, savaş sonunda ağır bir yenilgi aldı. Aldığı yenilgi yüzünden kendi ordusundan kaçmak durumunda kaldı.
Selçuklular, hakimiyet alanına Ahlat, Bitlis, Van, Malazgirt, Tiflis’i dahil etti. Ama bu durum Moğollar ile karşı karşıya gelmelerine neden oldu. Yassı Çemen Muharebesi’nden 13 yıl sonra Kösedağ Savaşı gerçekleşti. Kösedağ Savaşı’nda aldığı mağlubiyet ile yıkılma dönemine girdi.
Yorum gönder