Anadolu Selçukluları ile Suriye Selçukluları Arasındaki İlişkiler ve Süleyman Şah’ın Ölümü

Bizans’la yaptığı antlaşma ile batı sınırlarını güvenceye alan Süleyman Şah, yerine Ebu’l Kasım’ı vekil bırakarak doğuya yöneldi. 1085-1085 yılları arasında Çukurova, Antakya ve Halep yörelerine girdi. Süleyman Şah’ın Marmara’dan fetihlere başlayıp Antakya’ya devam eden ve oradan da Suriye taraflarına iyice büyümeye başlayan sınır alanı, Büyük Selçuklular ve onlara bağlı diğer devletlerle arasında rekabet yarattı. O tarihlerde Halep, Şerefeddin-devle Müslim’in, Suriye ise Melik Tutuş ’un yönetimindeydi. Süleyman Şah, kendisine ilk karşı çıkan Müslim’i yenerek Halep’i kuşattı. Müslim bu çatışmada öldü.

Ünlü komutanlardan Artuk Bey’i de yanına alan Melik Tutuş, Halep üzerine yürüdü. Süleyman Şah bu haberi alınca ordusunu harekete geçirdi. İki ordu Halep’in 5 km kadar uzağında karşılaştılar. Suriye seferinde Süleyman Şah’a katılan Çubuk Bey ve bazı Türkmenlerin çatışma sırasında taraf değiştirmesi savaşın kaderini etkiledi. Süleyman Şah’ın çabalarını yenilgiyi önleyemedi ve kendisi savaş alanında öldü. Başta veziri Hasan Bin Tahir olmak üzere askerlerinin birçoğu tutsak oldu. Sultan Melik şah, Anadolu’da Kutalmışoğullarının egemenliğine bir daha imkân vermemek istedi. Bunun için Süleyman Şah’ın oğulları I. Kılıç Arslan ile Kulan Arslan’ı İsfahan şehrine götürdü. Fakat Anadolu Selçukluları Devleti 1086-1092 yılları arasında altı yıl sultansız kalmasına rağmen yine de birliğini korudu.

Süleyman Şah, Anadolu’da kendisinden sonra uzun süre yaşayacak Türk devletinin temellerini atmış olmakla, tarihte ayrı ve önemli bir yere sahip olmuştur. Sultansız kalmasına rağmen ülkenin dağılmaması, onun attığı temellerin ne kadar sağlam olduğunu gösterir. Bu kadar farklılıkları ile yer alan ve her alana etkisi olan isim ile birçok başarı elde edildi. Her alanda gelen başarılar sırasında aslında uygun olan durumlar farklı noktalara etki edilmesine yardım etti. Türk devleti için gerekli olan durumları sunan noktasının yer alması ise devletin kısa sürede iyi yerlere gelmesine olanak sunmuştu. Fakat Süleyman Şah hayatını kayıp etmesi ile farklı durumları elde ederek birçok alanda istenen başarılar elde edilemeden yarım kalması ile dikkatleri çekmiştir.