Kadınlarda Tatlı Krizi

Tatlı ve şekerli yiyeceklerin tüketimi, insanlarda endorfin salınımına yol açar ve bu verdikleri yüksek enerji ile doğrudan ilişkilidir ve aynı zamanda doğal bir ağrı kesici görür, iyi hissettirir ve mutluluk verir. Kadınlarda erkeklere göre nörotransmitter üretiminin daha düşük olması, tatlıya daha düşkün olmalarına sebep oluyor. Bu biyolojik farklılık, kadınlarda tatlı krizinin en büyük sebeplerinden birisidir. Öte yandan bu tatlı isteği, stres ve iştah hormonları üzerindeki etkisi ile de ilgilidir. Leptin ve grelin, iştahı düzenlemede etkin rol oynayan hormanlardandır. Uzmanlara göre kadınlardaki hormonal dalgalanmalar, depresyon, stres, kaygı gibi etkenlerden dolayı meydana gelmekte. Kontrolsüz öfke, hayal kırıklıkları ve hamilelik gibi durumlar, kadınlarda büyük ölçüde tatlı isteğine yol açıyor.

Bu bilimsel verilerden yola çıkarak, kadınlardaki tatlı isteğinin irade eksikliği ve karakter kusurlarıyla alakalı bir durum değil. Yani kadınlarda tatlı krizi sebebi iradeyle değil duygularla alakalıdır. Bu fizyolojik nedenlere bağlı olarak tatlı isteğinin boyutu değişkenlik gösterebiliyor.

Fazla Tatlı Tüketmek Bağımlılık Yapar mı?

Fazla şeker tüketmek bağımlılık yapabilir ancak bazı kadınlar için daha büyük problemlere sebep olabilir. Çünkü nörotransmitter tüketimi kişiden kişiye değişiklik yapabilir. Uzmanlar nörotransmiter seviyelerinin genetik ve yaşam tarzına bağlı olarak değişkenlik gösterebileceğini vurgulamakta.

Bazı kadınlar şeker tüketmeyi bıraktıklarında istek belirtileri yaşayabilirler çünkü düzenli aralıklarla yüksek miktarda şeker tüketmek, beyinde beta-endorfin patlamalarına sebep olur ve bu daha fazla istemesine sebep olur. İleri derecede bağımlılık, uyuşturucu bağımlılığına benzer baş ağrısı, halsizlik ve depresyon gibi semptomların oluşmasına sebep olabilir.

Tatlı Kriziyle Nasıl Başa Çıkarsınız?

Tatlı sebebinin farklı sebepleri olduğu gibi, krizle başa çıkmanın da farklı yolları olabilir. Buna ek olarak bazı tedbirler alarak vücutta fazladan yağlanma ve çeşitli sağlık problemlerine sebep olan tatlı kriziyle başa çıkabilmenin yolları şunlardır:

Sağlıklı Karbonhidratlara Yer Açın: Sağlıklı yağlar, kaliteli protein, kompleks karbonhidratlar, meyve ve sebzelerle dolu dengeli bir diyete sahip olmak, hücre sinyallerini eşit bir salınım üzerinde tutmanıza yardımcı olur. Kendiniz için hazırladığınız yiyecekler, lezzetli ve şımartıcı olabilir. Vücudumuz, temel işlevlerini yerine getirebilmek için çeşitli gıdalara ihtiyaç duyabilir.

Kademeli Olarak Azaltın: Tatlı tüketimini biranda kesmek yerine, kademeli olarak tüketiminizi azaltmaya başlayın. Sağlık uzmanları, nasıl hissettiğinizi görebilmeniz için, şekeri kontrollü olarak üç ila beş gün boyunca içerisinde kesmenizi öneriyor. Bu zorlayıcı olabilir ancak ilk üç şekersiz idare edebilmek, büyük bir yol kat edebilmenizi sağlar.

Ana Öğün Tüketimini Azaltın: Ana öğünlerde aldığınız besinleri azaltın. Böylece öğün aralarındaki zaman içerisinde lif ve protein bakımından yüksek atıştırmalıklarla açlığınızı yatıştırın. Bu sayede yalnızca şeker tüketimini kesmiş olmaz, aynı zamanda vücudunuza aldığınız karbonhidrat alımını da büyük ölçüde azaltabilir, kilonuzu dengede tutabilir ve daha sağlıklı bir beslenme programı edinebilirsiniz.

Şekerli Meyve Tüketimini Kontrol Altında Tutun: Meyveler doğal da olsa, içlerinde bulundurduğu şeker miktarı insan sağlığı için zararlı olabilir. Bu sebepten ötürü, tatlı tüketimini azaltmaya çalışırken yüksek şeker içeren besinlerden kaçınmalısınız. Özellikle aç karınla ve yalnız başına tüketilen bu besinler, insülin salınımını bozar. Eğer çok fazla tatlı tüketme ihtiyacınız varsa, bir meyve ve yanında protein değeri yüksek besinleri tüketmeyi tercih etmelisiniz. Örneğin yoğurt, süt, fındık.