×

Kalay Elementi

Kalay elementi

Kalay Elementi

Kalay elementi, periyodik cetvel sisteminde “Sn” simgesi ile gösterilen bir elementtir. Kalay elementinin atom numarası ise 50 şeklindedir. Simgesi “Sn” olan bu elementin adı ise Latince dilindeki “stannum” kelimesinden gelir. Bu elementin rengi ise gümüşümsü tarzda gri bir renktir. Havada ise kolay bir şekilde okside olmaz.

Ayrıca bu element, korozyona karşı da oldukça dirençlidir. Bu dirençli olma özelliğinden dolayı da başka metallerin (özellikle de korozyana karşı korunması amacıyla) kaplanması işleminde kullanılır. Kalay elementinin tarihçesi de tam olarak MÖ 3000 senelerine kadar uzanır. Antik Mısır’da ve ayrıca Mezopotamya üzerinde bronz alaşımları için kalay elementi kullanılmıştır.

Kalay elementi

Allotropları

Allotropları ile ilgili de bazı bilgilere değinmek gerekiyor. Kalay elementinin beta-kalay ve alfa-kalay şeklinde başlıca tam iki ayrı allatropu vardır. Bunlar düşük olan sıcaklıklardayken gri ya da alfa-kalay kararlıdır. Ayrıca germanyum ile silisyum elementlerine benzer olan kübik kristal bir yapıdadır. Tam olarak 13,2 derecenin üstünde bir ısıda ısıtıldığı zaman ise beta-kalaya ya da beyaza dönüşürler. Beyaz kalay, tam bir tetragonal kristal yapısındadır. Soğutulduğu zaman ise yavaş bir şekilde gri şekline dönüşür. Bu durum ise bir kalay hastalığı şeklinde ifade edilir. Söz konusu bu dönüşüm, çinko ile alüminyum gibi safsızlıkların varlıklarından oldukça etkilenir ve bu da bizmut ya da antimon eklenmesi sonucunda önlenebilir.

Kalay Nedir?

Kalay nedir? Kalay, Oscar ödülleri olarak sahiplerine verilen heykelcikler içerisinde tam %92 oranda yer alan bir elementtir. Çok eski zamanlardan bu yana bilinen ve aynı zamanda kullanılan bir tür metaldir. İlk kez kalay içeren alaşımlar ise tam olarak MÖ 3200-2500 senelerine dayanır ve Mezopotamya üzerinde kullanıldığı görülür. İlk devirlerden bu yana özellikle de tunç madde yapımı için kullanılmış olan bir elementtir.

Kalay nedir? Kalay elementinin simgesi “Sn” şeklinde geçerken özgül ağırlığı ise tam 7.3 şeklindedir ve erime noktası ise 232 derecedir. Elementin atom ağırlığı ise 118.6 olarak geçer ve atom numarası da 50’dir. Bildiğimiz periyodik sistemde 4-A grubu içerisinde olan zayıf metaller sınıfında yer alır. Bu element gümüş parlaklığındadır ve kolay bir şekilde levha şekline getirilebilir, aynı zamanda kolay şekilde oksitlenme geçirmeyen bir metal olarak bilinir.

Kalay Elementinin En Büyük Üreticileri

Kalay elementinin en büyük üreticileri arasında şu ülkeler yer alır: Malezya, Tayland, Endonezya, Bolivya, Avustralya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Çin, Nijerya. Bu ülkelerden Çin, tam 1,5 milyon ton kadar rezerv miktarı ile tüm dünya üzerindeki en büyük düzeyde kalay rezervine sahip olan ülke olmayı başarır. Türkiye üzerinde ise Niğde’de Çamardı-Ulukışla ve Bursa’da İnegöl üzerinde kalay rezervleri vardır.

Kalay Elementi Nerelerde Kullanılıyor?

Kalay elementi nerelerde kullanılıyor? Dünya üzerinde pek çok farklı ülke üzerinde rezervi olduğunu gördüğümüz bu elementin, aynı şekilde çeşitli de kullanım alanları vardır. Buna göre kalay elementinin kullanım alanlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Üretilmiş olan kalay elementinin ortalama %40 kadarı çelik levha kaplaması aşamasında kullanılır. Bu element, en çok da teneke, kutu ve kavanozlar için kullanılan bir elementtir.
  • Evler içerisinde kullanılmakta olan metalik tarzdaki süs eşyalarında da bu element kullanılabilmektedir.
  • Lehim aletleri de kalay elementi içerirler. Kurşunlu olan kalaya da genellikle lehim ismi verilir.
  • Kalay elementi, bronz alaşımları üzerinde korozyonu engeller ve bakır elementinin de mekanik olan özelliklerini iyileştirebilir.
  • Otomotiv endüstrisi içerisinde motor yataklarında, radyatör, hava ve yağ filtreleri, kaporta gibi şeylerin yapımında kullanılır.
  • Gemi ile uçak endüstrisinde, ayrıca elektrik ile elektronik endüstrisinde oldukça geniş kullanım alanlarına rastlanır.
  • Matbaacılık alanında, cam endüstrisinde ve mutfak malzemeleri yapımında kullanılır.
  • Kimya sanayinde parfüm, sabun, boya, poliüretan üretiminden diş macunlarının yapım aşamalarına kadar genişçe bir alan içerisinde kullanılır.

Kalay Elementi Ülkemizde Var mı? Doğada Nasıl Bulunur?

Kalay elementi ülkemizde var mı? Doğada nasıl bulunur? Bu iki soru da kalay elementi üzerine cevaplandırılması gereken sorulardır. İlk sorudan başlayacak olursak; öncelikle şu bilgilerle başlayabiliriz. Alüminyum alaşımlar, plastikler, bakır bazlı olan alaşımlar, bronz içerisindeki kalayın yerini alabilirler. Ayrıca epinoksi reçineler de yeterli verimlilikte olmasa bile lehim aletlerinde kullanılabilir. Ancak Türkiye üzerinde direkt olarak üretilebileceği bir kalay yatağı bulunmamaktadır.

Doğada nasıl bulunur? Ne şekilde üretilir sorusuna cevap verecek olursak ise şunları söyleyebiliriz… Kalay elementinin ekonomik bir biçimde elde edilmekte olduğu ticari bir minerali durumundaki kasiterit, doğa içerisinde alüvyon yataklarında ve aynı zamanda damarlar şeklindeki maden yataklarında bulunabilir.

Kalay Elementinin Zararları Nelerdir?

Kalay elementinin zararları nelerdir? Kalay elementi, toksik yapıda değildir. Bu nedenle ancak organik olan kalay bileşikleri için zehirlidir, denilebilir. Bu yüzden dikkatli şekilde kullanımının yapılması gerekmektedir. Bu element, vücut içerisinde birikip neticede ağır metal zehirlenmesi durumuna neden olabilir. Böyle bir durum ise gerçek anlamda hayati boyutta tehlike anlamına gelir. Ağır metal cinsleri; vücut içerisine gıda ve su yolu üzerinden kolay bir şekilde girebilir. Ancak bedeni bu kadar kolay şekilde terk etmezler. Böyle bir durum uzun zaman boyunca sürdüğünde ve gerekli tedbirler alınmadığı zaman ciddi hastalıklara ve hatta ölümlere sebep olabilmektedir. Uzman kişiler ise bu sorunu, özellikle de bir kanser rahatsızlığının temel sebebi şeklinde değerlendirmektedir.

Kalay elementinin zararları nelerdir? Diğer zararları arasında ise genelde besin maddeleri içerisinde biriken bu kalay elementinin, kırmızı kan hücrelerinde bir azalmaya sebep olması örnek gösterilebilir. Ayrıca karaciğer organında çeşitli sorunlara, bağışıklık sisteminin daha çok zayıflamasına ya da kromozom üzerinde oluşabilecek bazı bozukluklara sebep olabileceği de bilinmektedir.

Yorum gönder