Teknesyum Elementinin Özellikleri ve Kullanım Alanları

Hemen hemen her gün çok kişiye enjekte edilen ve sağlık açısından faydalı olan bir elementtir. Özellikle tıptaki görüntüleme yöntemlerinde sıklıkla kullanılan bir radyoaktif element olarak bilinmektedir. Teknesyum elementi, suni şekilde elde edilen bir element olmakla birlikte aynı zamanda teknetyum olarak da bilinmektedir. Bunlara ek olarak izotopları radyoaktif olan en hafif element olarak da karşımıza çıkmaktadır. Ortalama olarak yılda on beş milyonun üzerinde tıbbi uygulamalarda bu element oldukça sık tercih edilmektedir. 1937 senesinde İtalyan mineralog olarak bilinen Carlo Perrier ve onunla birlikte yine İtalyan olan Amerikalı fizikçi Emilio Segre tarafından bu element bulunmuştur. Bu element bulunmadan öncede bilinmesi ile birlikte özellikleri henüz keşfedilmeyen bir element olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu elementinin isminin kelime anlamı ise yapay veya suni olarak geçmektedir. Yunancada technetos kelimesinden yola çıkarak bu ismi almıştır. Aynı zamanda sentetik olarak bilinen bir element olmakla birlikte atom numarasının da kırk üç olduğunu görmekteyiz. Gri bir toz halinde elde edilebilen bir element olmakla birlikte renk açısından da platin olarak görünmektedir. Bu elementin ayrıca biyolojik olarak bir özelliği bulunmamaktadır.

Teknesyum Elementi ve Özellikleri

Kimyasal olarak renyum elementine benzemekle birlikte kristal yapısı ise karşımıza hekzagonal olarak çıkmaktadır. Görünüşü açısından platin olan kimyasal özellikleri açısından ise manganez ve renyuma benzemesi de Teknesyum elementinin özellikleri arasında yer almaktadır. Periyodik tabloya baktığımızda da bu elementin renyum ve manganez arasında yer aldığınız görmekteyiz. Metalik bir element olduğundan dolayı nemli hava ile etkileşimde bulununca lekelenebilir. Toz formu olarak incelendiğinde ise bu formdayken yanma özelliği bulunmaktadır. Çoğunlukla radyoaktif bozunma ile üretilen bir element olması ile birlikte kimyasal olarak baktığımızda ise birçok biyolojik aktif molekülle bağlandığını öğreniyoruz. Yapay olarak elde edilmesinin yanı sıra doğada nadir olarak görülmektedir. Yerkabuğunda uranyum çekirdeğinin kendiliğinden parçalara ayrılması sonucu eser miktarda bu elementin oluştuğu görülmüştür. Bu özelliklerinin yanı sıra bir veya birden fazla aktif nükleon bulunan izotoplar olan sayısız nükleer izomerleri bulunmaktadır. Yirmi dokuz izotopun yarılanma süreleri ise yaklaşık olarak bir saatten kısa olmaktadır. Gama ışınları olmadan da beta parçacıklarını üretebilen bir element olmakla birlikte aynı zamanda gama ışını da yayabilen bir özelliği bulunmaktadır. İnsan vücudunda bulunmayan bir element olarak bilinmektedir.

Teknesyum Elementi ve Kullanım Alanları

Nükleer tıp alanında en çok tercih edilen ve sıklıkla kullanılan bir element olmakla birlikte nükleer tıp görüntüleme uygulamalarında da kullanılmaktadır. Teknesyum elementinin kullanım alanları konusuna baktığımızda ise tıp alanında oldukça fazla kullanıldığını görüyoruz. Beyin, trioid, kalp kası, karaciğer, akciğer, kemik, böbrek ve kandaki tümörlerin görüntülenmesinde oldukça fazla kullanılan bir elementtir. Kimyasal özellikleri fazla bulunduğundan dolayı birçok organik ve biyokimyasal bileşik oluşturabilme özelliği vardır. -262 derece ve altındaki sıcaklık derecelerinde süper iletkenlik özelliği bulunmaktadır. Bu özellikler ve kullanım alanlarının dışında daha başka alanlarla da bu elementin kullanıldığını görmekteyiz. Özellikle bu elementin izotopları ve bileşikleri bazı ürünlerde oldukça fazla tercih edilmekte ve kullanılmaktadır. Kimyasal katalizörlerde, nano ölçekli nükleer pillerin üretiminde, optoelektronik cihazların üretiminde, parçacık detektörleri kalibrasyonu üretiminde oldukça fazla kullanılmakla birlikte çelik üretiminde de aşınmaya karşı olarak kullanılmaktadır. Bu element daha keşfedilmeden önce özellikleri bilindiği için periyodik element tablosunun güvenir olduğunu ispatlamış olmuştur. Bunlara ek olarak bu elementin üretimi nükleer tesis alanları bulunan bazı ülkelerde de yapılmaktadır.