Depresyon Evliliğinizi Nasıl Etkiler?

Depresyon evliliğinizi nasıl etkiler? Bilindiği gibi depresyon, her insanın hayatının bir döneminde karşılaşabileceği ruhsal ve fiziksel bir süreçtir. Depresyonu tetikleyen ve etkileyen çok sayıda etken vardır. Bu süreçte evlilik de ister istemez etkilenir. Zira evlilikte eşlerden birisinin depresyon geçiriyor olması; bu süreçte pek çok psikolojik yükümlülüğün diğer eşe kalmasına yol açabilir.

Depresyonun evlilik üzerindeki etkilerini anlayabilmek için öncelikle; bu sürecin nasıl olduğunu ve belirtilerini bilmek faydalı olabilir. Şimdi depresyonun tanımı ve kendini belli ettiği özelliklere bakalım:

Depresyon Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Depresyon üzüntü ve kaygı duygularının eşlik ettiği ve uzun süreli olarak devam eden bir psikolojik süreçtir. Her ne kadar hızlı atlatılabilirse o kadar faydalı olacaktır. Bunun için de hem teşhis hem de tedavi süreci için bir uzmanla görüşmek temel bir yöntem olmaktadır. Bazen depresyon geçiren ya da geçirdiğini düşünen kişiler; durumunu netleştirmek adına yakın çevresinden bilgi alma yoluna gidebilir. Ancak bu yöntem her zaman doğru olmayacaktır.

Zira herkes kendi tecrübe ve bakış açısına göre bir yorumda bulunurken; kişi kendisini daha fazla dağılmış ve çaresiz hissedebilir. Bu nedenle ilk olarak bir uzmanla görüşmekte fayda var. Bazı kısa süreli duygu değişimleri depresyon demek olmayabilir. Depresyon öncelikle içten gelen ve daha sonra doğru şekilde yardımla iyileşebilecek bir süreç. Şimdi yazımıza depresyon belirtileri süreciyle devam edelim:

• Üzüntü; depresyonun en temel belirtilerinden biri olan üzüntü, devamlı olduğu takdirde bu açıdan endişe duyulması gereken bir durumdur. Elbette herkes dönem dönem bazı durumlardan ya da olaylardan dolayı üzüntü duyabilir. Ancak bu konuda devamlı bir ruh haline yansıma söz konusu ise; depresyon belirtisi olarak düşünülebilir.
• Umutsuzluk; depresyonun en büyük ve yalancı eşlikçisi olan umutsuzluk duygusu ne kadar yoğun olursa, depresyon da o denli ağırlaşır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; depresyon olsun ya da olmasın tüm süreçlerde kişinin hayata dair güzel şeyler olacağına yönelik olumlu tutumunu sürdürmesi ve umudunu korumasıdır.
• Uykusuzluk döngüleri de depresyonun temel belirtilerinden birisidir. Her uykusuzluk süreci elbette depresyon anlamına gelmez. Ancak fiziksel bir neden dışında sürekli devam eden bir uykusuzluk durumu varsa depresyon sebebi akla gelebilir.
• Çaresiz ve suçlu hissetmek; depresyonda sık görülen duygusal yanılsamalardır. Depresyon aslında varlığı doğru olmayan şeylere inanmaya meyilli olduğumuz bir süreç olarak düşünülebilir. Yani hayatta herkesin yapabileceği, başarabileceği bir şeyler muhakkak bulunur. Ancak depresyonun etkileri, çok iyi bir hayatımız olsa dahi bize her konuda çok yetersizmişiz gibi hissettirebilir.
• Ağrı, depresyonun vücutta yol açtığı fiziksel bazı tepkilerdir. Aslında kişi için bir şeylerin yolunda gitmediğinin ve daha iyi bir bakış açısına ulaşmaya çalışmanın ve depresyonu yenmek için güçlü olmanın da işaretçisi olabilir.
• İlgisizlik; herkese ve her şeye karşı duyulan bu kayıtsızlık hali; hem geçen günlerimizin tadını çıkarmayı engeller hem de depresyonun temel bazı belirtilerinden birisi olarak öne çıkar.
• Baş ağrısı; yine depresyonun fiziksel yansımalarından birisi olarak görülen baş ağrısı, çok fazla düşünmenin ve olumsuz bir bakış açısının ürünü olabilir.
• Sinirli olma durumu; her şeye karşı tepki duyulmasına yol açan bakış açısının ve içinde bulunulan umutsuz durumun istemsiz bir dışavurumu olarak da değerlendirilebilir.
• Sindirim sorunları yaşama, aslında depresyonun vücudumuza nasıl bir etki yaptığının doğrudan kanıtıdır.
• Sosyal hayattan çekilme, depresyonda olan kişinin kendisini toplumdan ve diğer insanlardan bir nevi soyutlaması olarak düşünülebilir.

Yukarıda depresyonun tanımından ve belirtilerinden söz ettik. Şimdi depresyonun kişinin evliliği üzerindeki etkilerinden söz edelim. Öncelikle evlilik sonrası depresyon ile farklı bir şekilde başlayan depresyonun aynı şey olmadığını belirtmek gerek.

Evlilikten sonra gelen depresyon değişen bu hayat tarzına uyum sağlama sorunları ya da eşle yaşanan uyumsuzluk ve kişilik farklılığı gibi evlilik neticesinde ortaya çıkan pek çok durumu içerirken; depresyonun yaşandığı bir durumun mevcut evliliğe etkisi farklı değerlendirilmelidir.

Yaşanan Depresyon Sürecinin Evlilik ve Eşler Üzerindeki Etkileri

Öncelikle eşler arasında bir denge ve uyumdan söz edildiği müddetçe başarılı yürüyen bir ilişkiden bahsedilebilir. Bu nedenle depresyon durumu kişinin dengesini bozan bir sürece tekabül ettiği için ister istemez eşler arasındaki bağı da etkiler. Bu noktada yapılacak en önemli şey; eşlerin her ikisinin de bu depresyon sürecinin farkında olarak ve bunu geçici bir süreç olarak değerlendirerek davranması gerektiğidir.

Diğer önemli bir nokta ise; depresyonu geçiren eşin bu durumun farkında olmakla beraber, tüm bu süreçte evlilikte yaşanılacak ve sebep olduğunu düşündüğü sorunlar üzerine odaklanmak yerine kendi iyileşme sürecine odaklanması gerektiğidir. Evlilik sonrası kadın psikolojisi ve erkek psikolojisi; her ikisi de farklı ilerleyen bir süreç olsa da, her iki tarafta da bu durum yaşanabilir.

Bu nedenle karşılıklı anlayış ve hoşgörü bu süreçte eşler arasında daha da kalıcı bir bağ kurulmasına destek olacak bir süreçtir. Depresyonun evlilik üzerindeki olumsuz etkileri incelendiği zaman; ilk olarak sürekli olumsuz tavırda bir insanla yan yana durmanın zorluğu örnek verilebilir.

Bu genel umutsuzluk durumu, karşıdaki insana da ister istemez yansıyacaktır. Bir süre devam edebilen depresyon durumu ne kadar erken anlaşılırsa; bu dönemi hızlı atlatma süreci de o kadar hızlanır.