×

Anadolu Selçuklu Devletinin Yıkılışı Nasıl Gerçekleşti?

Anadolu Selçuklu

Anadolu Selçuklu Devletinin Yıkılışı Nasıl Gerçekleşti?

Anadolu Selçuklu Devletin de Alaeddin Keykubat’ın ölümünden sonra tahta Gıyasettin II. Keyhüsrev geçmiştir. Gıyasettin II. Keyhüsrev döneminden itibaren Anadolu Selçuklu Devleti dağılma dönemine girmiştir. Gıyasettin II. Keyhüsrev tahta geçtiğinde henüz daha çocuktu ve devletin yönetimi aslında arka planda birbirleri ile çatışan ve sürekli kirli planlar yapan devlet adamlarına kalmıştı. Halbuki o dönemde Anadolu, oldukça deneyimli ve başarılı devlet adamlarına ihtiyaç duyuyordu. Çünkü Moğol istilalarından kaçan halk hızla Anadolu’ya yayılıyor ve kontrol altında tutulamıyordu. Alaeddin Keykubat dönemin de oldukça başarılı bir şekilde uygulanan yeni gelen insanların uç birimlere yerleştirilerek yönetilmesi politikasında başarılı olunamıyordu. Devlet de sarayda olduğu gibi halk arasında da bir kaos ortamı vardı. Bu kaos ortamı gün geçtikçe büyüyerek Babi ayaklanmasının ana temellerini oluşturmaya başlamıştır.

Anadolu Selçuklu

Kösedağ Savaşı

Anadolu Selçuklu Devleti, Babai ayaklanmasını güçlükle bastırabilmiştir. Anadolu Selçuklu ordusu, Türkmenlerle vermiş olduğu savaşları kayıp etmiş ve devletin artık güçsüzleştiği herkes tarafından görülür olmuştur. Bu durumdan Moğolların da haberi olmuştur. Alaeddin Keykubat döneminde Anadolu yakınlarına gelmelerine rağmen Anadolu Selçuklu Devletinin topraklarına girmeye cesaret edemeyen Moğollar, Anadolu Selçuklu Devletinin bu güçsüz durumunu fırsat olarak görmüştür. Babai ayaklanmasının üzerinden çok geçmeden harekete geçerek orduları hazırladı ve kısa sürede Erzurum’u işgal etti ve halkı katletti. Moğolların komutanı olan Baycu Noyan, aslında bu kuşatmayı yapmasının ana amacı ise işgalin karşısında durabilecek güçlü bir etmenin olup olmadığını anlamaktı. Bu işgale karşı Anadolu Selçuklu Devleti, Moğollar ile savaş kararı alır ve ordular hazırlanır.

Anadolu Selçuklu Devletinin ordusu yaklaşık olarak 80 bine yakındı. O zamana kadar ki Selçuklu tarihinin en kalabalık ordusu olmakla beraber Moğolların ordusunun neredeyse iki katı fazlalıktaydı. Ordular hazırlandıktan sonra devletin savaş konseyi Sivas’ta toplanır ve kararlar almaya başlarlar. Devletin sultanı olan Gıyasettin II. Keyhüsrev’in genç ve tecrübesiz olmasından dolayı devlet adamları fikirler bulmaya çalışır. Savaş konseyine ki bazı devlet adamları ordunun Sivas’ta kalmasını ve Moğollarla o bölgede savaşılmasını savunurken, bazı devlet adamları ise Moğol ordusuna doğru hareket etmeyi savunmuştur. Nitekim Gıyaseddin II. Keyhüsrev’i ikna ederler ve ordu Moğolların üstüne doğru yürümeye başlar. Sivas’a 80 kilometre yakınlıkta ki Kösedağ bölgesine varır ordu karargâhı buraya kurulur. Sultan başlangıç olarak bir öncü birlik gönderir ve birlik Kösedağ’ın yamaçlarından inerek aşağıda Moğollar ile savaşır ve büyük bir yenilgi alırlar. Bu beklenmeyen yenilgi sonucunda ise Anadolu Selçuklu Devleti korkuya kapılır ve ordugâhta ki devlet adamları ve askerlerin bir kısmı savaştan kaçar. Bu kaçış sonucunda ordu dağılır ve sultan savaşı Moğollara kaybeder. Bu noktadan sonra ise Anadolu Selçuklu Devletinin çöküşü başlar.

Kösedağ Savaşından Sonra Çöküşün Başlaması

Kösedağ savaşının kaybedilmesi ile beraber, devletin geleceği için büyük bir endişe doğmuştur. Devlet adamlarının hepsi ülkenin başka yerlerine kaçmıştır. Amasya giden Sahip Mühezzibüddin Ali bölgesinin valisi ile görüşür ve Moğollar ile bir anlaşma yapılması gerektiğine karar verirler.  Kadı ve Mühezzibüddin Ali oldukça pahalı eşyalarla yola çıkar ve Baycu Noyan’ barış teklifinde bulunurlar. Bu anlaşma doğrultusunda yıllık ne kadar vergi ödeneceği gibi şartlar görüşülür ve yazı ile kabul edilir.  Bu anlaşma ile Sahip Mühezzibüddin Ali devletin geleceğini ve kaderini Moğolların eline vermiş oldu.  Fakat karşı taraf için bu kısa süreli Moğol saldırılarını önleyecek bir anlaşma olarak görülmüş ve devletin yıkımını hızlandırmıştır. Nedeni ise Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğolların himayesine altına girerek onların hakimiyetini kabul etmesini anlamına gelmekteydi.

Sultan Gıyaseddin II. Keyhüsrev’in ölmesin sonra hükümdarlık yapabilecek kişiler henüz çocuk yaşlarda olan şehzade İzzeddin Keykavus, Rükneddin Kılıçarslan ve Alaeddin Keykubat vardı. Devlet adamlarının vermiş olduğu kararlar ile Sultanlık görevine İzzeddin Keykavus geçirilir. Bu durumdan dolayı da diğer sultanları amaçları için kullanmak isteyen başka devlet adamları, küçük yaşta olan şehzadeleri doldurarak tahta geçmek için kışkırtmışlardır. Bu durumlardan dolayı da kaos ortamı oluşmuştur ve Moğolların devlete müdahaleleri artmıştır. Bu karışıklıklardan dolayı da Celaleddin Karatay üç şehzadeyi sultan ilan ederek bir ilke imza atar. Bu üç kardeş de Celaleddin Karatay’ın atabeyliği altında hükümlerine devam ederek devletin parçalamasının durdurulduğu düşünülmüştür.  Fakat bu olaydan kısa bir süre sonra Celaleddin Karatay ölür ve kaos ortamı tekrar başlar.

Moğol hükümdarı Mengü Han, Anadolu’daki Moğol hakimiyetini araştırması amacı ile Hülagü’yü İran’a göndererek görevlendirir. Bu durumdan dolayı da Baycu Noyan Erzurum bölgesine gelir ve Anadolu Selçuklu Devletinden yaylak ve kışlak ister. Anadolu Selçuklu ise bu sefer Moğolların işgal için değil halkı ve hayvanları ile gelerek Anadolu topraklarına yerleşeceğini anlar. Aynı zamanda bu durum Anadolu’nun Moğollar tarafından fiilen işgali anlamına gelmekteydi. Bu nedenden dolayı da Selçuklular Moğollarla savaşır ve savaşı kaybeder. Savaşın kayıp edilmesiyle beraber Anadolu Selçuklu Devleti parçalanmanın eşiğine gelir.

İkinci Savaş Yenilgisi Sonrası

Moğollarla yapılan ve kaybedilen ikinci savaştan sonra devlet içerisinde otoriter bir boşluk oluşmuştur. Devlet adamları şehzadeleri kışkırtarak taht kavgaları başlatmıştır. Bu taht kavgaları uzun süre devam etmiştir ve Anadolu bölgelerinin tahribatını hızlandırmıştır. Bu durumlar Anadolu Selçuklun Devleti’nin Türkmenler üzerinde ki hakimiyetini yitmiştir. Dönemin güçlü adamlarından olan Pervane Müineddin Süleyman şehzadeler arasında Moğollardan da destek alan IV. Kılıçarslan’ı destekliyordu. Belli bir süre sonra ise devletin kontrolünü ele geçirerek Moğollar ismine ülkeyi yönetmek için hazırlıklara başladı. Aynı zamanda ona karşı çıkan insanları tek tek ortadan kaldırıyor ve güçlenmeye çalışıyordu. Daha sonra ki yıllarda ise İlhanlı hükümdarının kardeşi Acay Anadolu topraklarına gelir ve bunu kendine bir tehdit olarak gördüğü için Baybars’dan Moğollardan kurtulmak için yardım alır.

Memlük Sultanı Baybars, Moğollar ve Pervane Müineddin’in askerlerini yener. Bu başarısı sonrası halktan büyük bir sevgi görür ve adına para bastırarak tahta kendi geçerek hükümdarlığını ilan eder. Bu sırada ise Pervane Müineddin ve Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev Tokat’a kaçar. Sultan Baybars bir süre hükümdarlık yaptıktan sonra yemek ve yem problemlerinden dolayı tahtı bırakarak kendi ülkesine gider. Türkmenler, Memlüklerin Anadolu’ya gelmesini kurtuluş olarak gördüğü için Selçuklular ve Moğol yönetimine karşı ayaklanmalara başlamıştır. Bu ayaklanmalar sırasında o dönemde kurulan Karamanoğulları Konya’yı fetheder ve Alaeddin Siyavuş hükümdar yapılır. Fakat çok kısa bir süre de Selçuklu ordusu Moğolların da desteğini alarak tahtı tekrar geri alırlar. Bu olaylar gerçekleşirken Memlükler tarafından yok edilen Moğol ordusunun intikamını almak için İlhanlı Abaka, büyük bir ordu toplayarak Anadolu topraklarına gelir. Gittiği ve işgal ettiği her şehirde asker ve yerli halk ayırmadan herkesi katleder. O dönemde kayıtlara göre yaklaşık olarak neredeyse 500 bine yakın insan katledildiği bilinmektedir.

Sultan Baybars, kendi ülkesine dönerken yanında onunla beraber giden Selçuklu devlet adamları vardı. Bu devlet adamları kısa bir süre sonra Moğollar tarafından öldürtüldüğü için Anadolu Selçuklu Devletin de deneyimli ve yetişmiş insan olmama durumuna yol açmıştır.

Bundan sonra ki süreçte ise Selçuklu Devleti, Moğollara hizmet eden devlet adamlarını eline geçmiştir. Hiçbir söz hakkı olmayan sultanlar ise tamamıyla etkisiz hale getirilmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti tamamen Moğolların eline geçmiştir ve yönetimi Moğollar gerçekleştirmiştir. Birçok kaynakta ise bu süreçte son sultanın kim olduğu bilinmemekle beraber devletin tam olarak ne zaman son bulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklarda 1308, bazı kaynaklar da ise 1318 olarak kabul edilmektedir. Fakat net olan ise Anadolu da, Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkımından sonra Beyliklerin kurulduğu bilinmektedir. Beyliklerin kuruluş dönemi ise Anadolu Selçuklu Devletinin bitimi olarak bazı kaynaklarda kabul edilebilmektedir.

Yorum gönder