×

Argon Elementi

argon elementi

Argon Elementi

Atom numarası 18, simgesi Ar olan argonun ismi, Yunancada boşluk anlamına gelen argos kelimesinden gelir ve 1894 yılında Lord Rayleig tarafından keşfedilmiştir. Ticari olarak, fraksiyonel damıtma yöntemi kullanılarak sıvı gazdan ve diğer gazlardan ayrılarak üretilir

Argonun bilinen bir biyolojik rolü yoktur. Aydınlatma ve ısı sektörünün en önemli elementleri arasında yer alan Argon, soy gazların renksiz, kokusuz ve zehir içermeyen türündendir. Bunun dışında metallerin oksitlenmeyeceği bir atmosfer sağlamasından ötürü kaynak endüstrisinde de kullanılır. Aynı zamanda inert olma özelliği taşıyan element, herhangi bir patlama riski teşkil etmez.

Argon genellikle etkisiz bir atmosfere ihtiyaç duyulduğunda kullanılır. Bu şekilde titanyum ve diğer reaktif elementlerin üretimine olanak sağlar. Ayrıca kaynakçılar tarafından kaynak alanını korumak için ve akkor ampullerde oksijenin filamanı paslanmasını önlemek için kullanılır. Floresan tip aydınlatma elemanları, neon floresan ve enerji tasarrufu sağlayan düşük enerjili ampullerde de kullanılır. Düşük enerji ile çalışan ampuller genellikle argon gazı ve cıva içerir. Elektrik enerjisi verildiğinde elektrik bu gazdan geçerek UV ışını üretir.

Ampulün iç yüzeyindeki kaplama UV ışığı ile aktive edilir ve parlak bir şekilde parlar. Son zamanlarda gelişen otomobil teknolojisinin lastiklerinde de tekerleği korumak ve yol gürültüsünü en aza indirmek için argon içerebilir. Argon ayrıca glokom, maküler dejenerasyon, retina dekolmanı ve kan damarı kaçağı gibi göz kusurlarını düzeltmeye yardımcı olan lazerlerde kullanımı gibi tıbbi uygulamalara sahiptir

Dünya atmosferinin yaklaşık %0,94’ünü oluşturduğu düşünülen argon elementi, atmosferde en bol bulunan gazlar sıralamasında üçüncü sırada yer alır.

argon elementi

Argon’un Tarihçesi

Ödüllü İngiliz bilim adamı Henry Cavendish, 1785 yılında gazı başarılı bir şekilde ayrıştırmayı başarmış ve gazın aşırı sıcak ve soğuk hava koşullarında dahi tepkimeye girmediğini keşfetmiştir. Ancak gazın özelliklerini tam olarak anlayamamıştı. Argon gazı, dünya atmosferinde bulunmasına rağmen, William Ramsay ve Lord Rayleigh 1894’te sıvı havadan izole edene kadar uzun yıllar keşfedilmemiş kaldı. 1893 yılında, Rab Rayleigh, argon gazının azottan elde edilen ya da amonyak azot bileşenlerden elde edilen gazlardan bile daha yoğun olduğunu tespit etti. Rayleigh ve Ransey, bu anormalliği açıklayabilmek adına gaz üzerinde birtakım denemeler yaptılar ve elde ettikleri bulguları birebiriyle paylaştılar.

1894 yılında Ramsey, nitrojen de dahil olmak üzere tüm bileşenleri oksijen ve karbon havadan izole etti ve dioksit olduğunu keşfetti. Azot gazdan magnezyum ile reaksiyona sokularak katı magnezyum nitrur elde edildi. Kalan gazın gerçek hacmi 80/1’ini kapladı ve bu gaz kimyasal olarak inertti. Yani patlama riski oluşturmuyordu.

Argon Gazının İlginç Özellikleri

Saf bir gaz olan argonun keşif tarihi nispeten yeni sayılır. Henüz içeriği hakkında hala keşfedilmeyi bekleyen kimyasal nitelikleri olan argon gazının ilginç özellikleri:

  • Saf bir gaz olan argon, elektronları kabul etmez veya serbest bırakmaz. Bu nedenle, bilindiği kadarıyla herhangi bir iyonik yükü yoktur.
  • Grafiksel gösterimi, kaynaklı metallerin oksitlenmesini önlemek için argon gazının yaygın olarak kullanıldığı kaynak endüstrisindeki kullanımını yaygındır.
  • 1957’de IUPAC, Argon’un kimyasal sembolünü A’dan Ar’a değiştirdi
  • 2014 yılında, Pennsylvania’da yeraltı sularının metan gazı ile zehirlenmemesi için argon gazı kullanılmıştır.

Yorum gönder