×

Ayasofya Camii’nin 12 Sırrı

Ayasofya Camii'nin 12 Sırrı

Ayasofya Camii’nin 12 Sırrı

Ayasofya, ilk olarak 360 yılında Magna Ecclesia adıyla II. Constantius tarafından inşa edilen ve 404’te isyan çıkmasıyla beraber yıkılmıştır. Bundan sonra inşa edilen 2. Ayasofya, II. Theodosius tarafından 415 yılında açılmış, ancak o da 532 yılında bir isyan neticesinde yıkılmıştır. Bundan sonra 537 yılında, Justinianus tarafından yeniden inşa edilmiştir. İstanbul’un Latinler tarafından işgali sırasında ise Ayasofya yağmalanmış, burada bulunan kutsal emanetler de çalınmıştır. Ayasofya ise Roma Kilisesine bağlı bir katedral olmuştur. Bundan sonra bina yeniden Doğu Roma egemenliğine girince restorasyon çalışmaları başlamıştır. Ayasofya Camii’nin 12 sırrı;

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle beraber Ayasofya Camii yapılmış, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi adıyla tanınmıştır. 1935-2020 arasında müze olan Ayasofya, 2020 yılında tekrar Camii olmuştur.

Ayasofya, içerisinde pek çok sır bulundurmaktadır. İşte bu sırlardan 12 tanesi…

Ayasofya Camii'nin 12 Sırrı

1- Halvdan

Ayasofya’da bulunan ve 9. Yüzyıla ait olduğu fark edilen Viking’ce bir yazı, “Halvdan buradaydı” kelimelerini ifade etmektedir. Bu yazının ve kişinin, bu dönemde Doğu Roma’da paralı asker olan bir kişi tarafından yazıldığı düşünülmektedir.

2- Balıklar

Ayasofya hakkında söylenenlere göre, İstanbul Fatih Sultan Mehmed tarafından kuşatılınca bu sırada Ayasofya’da papazlar, tavada balık kızartmaktaymış. Ancak bu esnada balıklar, şehrin fethedileceğini fark edince, isyan etmişler ve kızgın yağın içerisinden çıkarak taş olmuşlar.

3- Kaybolan Papaz

İstanbul’un Fethi ile ilgili olan bir diğer söylentiye göre ise, fetih esnasında bir papaz, burada vaazda bulunmaktaymış. Ancak papaz hemen kutsal kâsenin kaybolmaması için onu alarak, bir kapıdan kaybolmuş, ardından kapı da kapanmış. Papazın oradan geçtiği görülmekle birlikte, bu yere geldiklerinde sadece düz duvar ile karşılaşılmış. Efsanelere göre papaz, hala kutsal kâse ile bu kapıda beklemekteymiş ve İstanbul geri alındığında kapı açılacak, papaz da buradan çıkarak vaaza devam edecekmiş.

4- Hz. Meryem’in Göz Yaşları İle Delinen Sütun

Anlatılanlara göre söz konusu sütun, aslında Meryem Ana’nın evinde yer almaktaymış. Hz. İsa’nın yakalanarak, işkenceye uğradığını duyan Meryem Ana gözyaşlarına kapılarak, ağlamaya başlamış. Gözünden düşen yaşlardan bir tanesi de yaslandığı sütuna gelmiş ve sütunu eritmiş. Ayasofya inşa edilirken, yapının kutsal olmasını isteyen Doğu Roma İmparatoru da bu sütunu getirterek, buraya koydurmuş.

5- Tılsımlı Kapılar

Anlatılanlara göre Ayasofya’da 361 kapı olup, bunlardan 101 tanesi tılsımlıymış. Zira bunlar ne zaman sayılsa hep fazladan bir kapı ortaya çıkıyormuş.

6- Ayasofya’yı Bekleyen Melek

Anlatılana göre Ayasofya inşaatı sırasında ustalar yemeğe gitmiş ve bir gence burada durup, aletleri korumasını söylemiş. Ustalar gittikten sonra, bir kişi buraya gelerek, gence onun da gitmesini, kendisinin burayı koruyacağını söylemiş ve genç de buradan giderek, ustalara durumu anlatmış. Bunu imparator da duyunca, gence kendisine bu sözü söyleyen kişi hakkında sorular sormuş. Ardından da bunun bir melek olduğunu anlamış. Bundan sonra imparator, genci farklı bir yere yollamış. Çünkü meleğin, her zaman Ayasofya’yı beklemesini istemiş.

7- Hz. İsa’nın Kutsal Emanetleri

Söylentilere göre Hz. İsa’nın gerildiği çarmıh ve çarmıhta kullanılan çiviler, Kudüs’ten Ayasofya’ya getirilerek burada gizli bir kısma saklanmış.

8- Tabut

Ayasofya’da bulunan orta kıble kapısında, kraliçe Sofya’ya ait bir tabut yer almaktadır. İnanışa göre bu tabut oynatılırsa, Ayasofya da yıkılacaktır.

9- Ayasofya’nın Kıbleye Çevrilmesi

Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un Fethi ardından Cuma namazını burada kılmak istemiştir. Bundan sonra imamlığa geçerek, namaza başlamıştır. Ancak iki kez namazı bozmuştur. Aldığı iki tekbir ardından, üçüncü tekbirde Cuma namazına başlamıştır. Namaz ardından bunun nedenini soran halka, Fatih Sultan Mehmed namaz esnasında ona ve tüm cemaate Kâbe’nin görünmesini istediğini, bu nedenle ilk iki tekbirde görünmeyince üçüncü tekbiri aldığını ve bu sefer göründüğünü söylemiştir.

Akşemseddin ise, bu durum için Hz. Hızır’ın saf tutmak için gelirken Terler Direk’e parmağını sokarak Ayasofya’yı Kıble’ye çevirdiğini, bundan sonra namaza durduğunu söylemiştir.

10- Şeytanın Hapsedilmesi

İstanbul’un Fethi ardından, Fatih Sultan Mehmet Akşemseddin’e burayı bir Cami’ye çevrilmesi vazifesini vermiştir ve Cuma namazına yetiştirilmeye çalışılmıştır. Ancak tüm çabalara rağmen herhangi bir gelişme de gösterilememiştir. Bu durumun nedenini işçilere soran Akşemseddin, şeytanın işçilere vesvese verdiğini fark ederek, Allah’a dua etmiş ve bundan sonra duaları kabul olmuştur.

11- Pençe Nişanı

Ayasofya’da bulunan bir kubbe desteğinde, yerden 6 metre yukarıda bir iz vardır. Bu iz, iki farklı şekilde açıklanmaktadır. Bunun Fatih Sultan Mehmed’in atının korkması esnasında, sultanın elini buraya dayamış olması, diğeri ise atın bu hareketi esnasında bu kısmın zarar görmüş olmasıdır

12- Deisis Mozaiği

1264 yılında, Ayasofya’ya bir Deisis Mozaiği yapılmıştır. Ancak mozaikte yer alan Hz. İsa figürünün, Hz. İsa olmadığı iddia edilmektedir. Bunun nedeni Hz. İsa’nın sağ kaşı üzerinde bir yara izi olması ve bunun 11 sayısını göstermesidir. 11, Pisagorcu tarikat üyesi Apollon’a aittir.

Yorum gönder