Büyük Selçuklu Devleti
Sünni Müslüman bir imparatorluk olan Büyük Selçuklu Devleti, Ortaçağ’da Oğuz Türklerinin Kınık boyları tarafından kurulmuş ve tarihin en önemli ülkelerinden biri olarak ismini bu günlere duyurabilmiştir. Hinduşuk Dağları tarafından Batı Anadolu’ya değin uzanan, Orta Asya’dan da Basra Körfezine kadar geniş bir toprak bütününe hükmediyordu Büyük Selçuklu Devleti. Zamanla güç kazanmayı başaran devlet, Horasan’ı da ele geçirerek buradan İran topraklarına ulaşmayı ve sonrasında da Anadolu’da bulunan bazı şehirleri himayesi altına almaya başlamıştır. Dilerseniz bu başarılı devlet ile ilgili diğer detaylara geçelim.
Büyük Selçuklu Devleti Tarihi
İlk hükümdarının Tuğrul Bey olduğu Büyük Selçuklu Devleti, Dandanakan savaşı ardından, verdikleri galibiyet ile tarihe ismini yazdıran bu devlet resmen kuruldu. Anadolu’ya ilk akınlarını Tuğrul Bey zamanında yapan Büyük Selçuklular, bu durum sonrasında ilk kez Bizans ile karşı karşıya da geldiler. Pasinler ile yaptıkları savaşı kazanan Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu’ya daha fazla girmeye başladı. Devlet hükümdarı Tuğrul Bey’in 1055 senesinde Abbas Halifesini koruması ile “sultan” unvanına layık görüldüğü de bilinen gerçekler arasındadır. Tuğrul Bey’in vefatı sonrasında tahta geçen Sultan Alpaslan, 1071 senesinde Malazgirt Savaşını kazanarak Türklere Anadolu’nun kapısını sonuna kadar açmayı başarmıştı. Bu güçlü hükümdarın da ölmesinin üzerine yerine oğlu Melikşah Büyük Selçuklu Devleti’nin başına geçmiştir. En güçlü ve parlak dönemini Melikşah sayesinde bu dönem yaşayan Büyük Selçuklu Devleti, ne yazık ki bu güçlü hükümdarın ölmesi ile beraber zayıflamaya ve çökmeye başladı. Büyük Selçuklu Devletinin son ki hükümdarı Sultan Sencer, Karatitaylar ile girmiş olduğu savatlan ne yazık ki mağlup döndü ve Büyük Selçuklu Devleti çökme sürecine görmeye başladı.
Büyük Selçuklu Devletinin Yıkılma Nedenleri Nelerdir?
Kökenleri oldukça geçmişe dayanan Büyük Selçuklu devleti, namını tüm dünyaya duyurmayı başarmıştır ve bu güçlü devletin belli başlı yıkılma sebepleri vardır, şu şekilde sayılabilir:
- Kötü yönetim şekli,
- Merkezi otoritenin oldukça zayıflaması,
- Kaftan mağlubiyeti ve karahitayların istila olayları,
- Ardı arkası gelmeyen taht kavgaları,
- Bastırılamayan şehzade ayaklanmaları,
- Bastırılamayan Oğuz isyanları,
- Fatımiler ve Şiilerin anlamsız bir biçimde yıpratmaları
- Haçlı Seferlerinin beklenmedik bir anda başlaması,
- Batınilik hareketlerinin başlaması,
- Atabeylerin, başlarına buyruk bağımsız bir biçimde hareket etmeleri,
- Abbasi Halifelerinin Büyük Selçuklu hakimiyetinden kurtulmak adına yürüttükleri bazı çalışmalar bütünü.
Büyük Selçuklu Devletinde Önemli Divan Teşkilatları
- Divan-ı Ali: Devlet işlerinin detaylı bir biçimde görüşüldüğü yere verilen bu isim, oldukça önemli bir yere sahiptir. Ülkenin Sultanından sonra gelecek olan en önemli kişi olan Vezir, Divan-ı Ali’yi yönetiminden sorumluydu.
- Divan-ı İstifa: Yöneticisinin Müstevfi olduğu bilinmek ile beraber, bu divanda maliye işleri denetleniyordu.
- Divan-ı Arz: Hassas askerlerin maaşını ödeyen bu divan, ordunun ikmal ve lojistik gereksinimi de sağlayan kısımdır. Bu divanın yöneticisi ise Arız olarak karşımıza çıkar.
- Divan-İnşa: Tuğrai tarafından yönetilen bu divanda dış ve iç yazışmalar denetleniyordu.
- Divan- İşraf: Yöneticisinin Müşrif olduğu bu divanda devletin idari ve mali işleri düzenli bir biçimde denetlenir.
- Niyab-ı Saltanat: Naib tarafından yönetilen bu divanda ise Sultan’ın başkentte olmadığı vakitler, devletin idaresi sağlanırdı.
Büyük Selçuklu Devletinde Ekonomik Yapı
Göçebe bir hayat süren Büyük Selçuklu halkı, geçimlerini büyük bir oranda hayvancılık ile sağlıyorlardı. Bu nedenle göçebe bir hayat süren halktan, devlet otlak vergisi alıyordu. Yerleşik hayatı tercih eden bireyler ise zanaatçılık, çiftçilik ve ticaret ile yakından ilgileniyordu. Şehirlerde esnaf ve tüccarlar yaptıkları işlere göre örgütlenmişti. Devlete bağlı asker ve memurlar da maaş ile çalışıyordu.
Büyük Selçuklu Devletinde Eğitim, Bilim ve Sanat
Eğitim sistemine oldukça önem veren Büyük Selçuklu, kendinden önceki medreseler dışında pek çok medrese açmış ve eğitime oldukça büyük katkılarda bulunmuştur. Açtıkları medreselere Nizamülmülk ismini veren devlet, 1067 senesinde ilk medresesini Bağdat’ta açmıştır. Ardından Büyük Selçuklunun başkentinde de açılan medreseler yaygınlık kazanmıştır ve pek çok şehirde medreseler açılmaya başlamıştır. Zengin kitaplara sahip bu medreselerde hemen her dersin eğitimi veriliyordu. Büyük Selçuklu Devletinin pek çok yerine kitapevleri, açıldığı gibi camiler, türbe ve kümbetler, çeşme ve köprüler de inşa edilerek ülkenin her anlamda geliştirilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bununla beraber mükemmel bir mimari anlayışına sahip Büyük Selçuklu devletinde cami minareleri oldukça ince ve uzun inşa ediliyordu. Piramit ya da konik çatılar ile örtülen kümbetler de dikkat çekiyordu. Ülkenin her bir yerindeki mescitler de oldukça güzel bir görüntüye ulaşacak biçimde yapılıyordu. Minyatür, maden işlemeciliği, süsleme ve çinicilik alanlarında da oldukça gelişen ülke de taş oymacılığına kadar sanatın her dalına önem veriliyordu.
Yazmış olduğumuz bu yazımızda zamanın en büyük devletlerinden birisi olan Büyük Selçuklu ile ilgili bilinmesi ve öğrenilmesi gereken detaylı bilgilere yer verdik, umarım sizler için faydalı bir yazı olmuştur!
Yorum gönder