Fidel Castro Kimdir? Fidel Castro Hayatı
Küba devriminin önde gelen isimlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkan devrimci nitelikte bir karakterdir. Diktatör olarak anılması hayatına göz atıldığında birçok kişi tarafından gerçekleşmiştir. Bazı muhalif kesimlerin yanı sıra birçok çeşitli lider de kendisini başka bir boyutta düşünmüş ve onun devrimci tavrını eleştirmiştir. Aynı zamanda onu diktatör olarak algılamak istemişler ve herkese öyle lanse ettirmişlerdir. Siyasi alanda yer alan Fidel Castro aynı zamanda devlet başkanı olarak Küba ülkesinde yer almıştır. Bunun yanında 16 sene boyunca başbakanlık görevinde bulunmuş olan Fidel Castro birinci sekreter olarak yine bir siyasi içerikte yer almıştır. Bu sıfatıyla Kübra komünist partisinde çalışan Fibel Castro aynı zamanda genel sekreter olarak bağlantısızlar hareketinde yer almıştır. Ara vererek bu görevine devam eden Fibel Castro 4 sene ve 2 sene ayrı ayrı genel sekreter olarak bu harekette yer almaya devam etmiştir.
Lise öğrenimini almak için Havana’ya giden Fibel Castro burada Cizvit lisesinden mezun olmuştur. Mezuniyeti 1950 senesinde gerçekleşen Fibel Castro Havan üniversitesinde öğrenimini tamamladı. Hukuk doktoru olarak bu okuldaki bölümünü tamamlamıştır. Katıldığı siyasi ayaklanma ve hareketlere göz atıldığında onun bunları öğrencilik zamanlarında gerçekleştirdiğine rastlanmıştır. Bogata’da ortaya çıkan şehir ayaklanmalarına katılması 1948 senesinde gerçekleşen Fidel Castro bundan 1 sene önce sağcı askeri cuntasına karşı bir grubun eylemine katıldı. Katıldığı bu devrimci hareket olumlu sonuç alamamıştır ve kendisi başka bir hareketin arasına tekrar katılmıştır. 2 sene avukatlık mesleğiyle uğraşmadan evvel küba hal partisine 1947 senesinde giriş yapmıştır. Küba halk partisinden çıkış yapmasının sebebi de onun temsilciler meclisi seçimlerine katılmak istemesiydi. Seçimleri iptal eden kişi yine Küba’nın yakından tanıdığı bir isimdi. General sıfatlı Fulgencio Barista bu seçimlerin durdurulmasına sebep olmuştur.
Başarısızlıkla sonuçlanan bir baskını 150’den fazla arkadaşıyla beraber Btista diktatörlüğünü ortadan kaldırmak amacıyla 1953 senesinde düzenlemiştir. Bu baskın sonucunda tutuklanma olayıyla karşı karşıya kalan Fibel Castro herkesin bildiği bir savunma yapmış ve bunu mahkeme ortamında hakime karşı gerçekleştirmiştir. Sarf ettiği cümlelerle tarihin kendisini haklı olarak nitelendireceğini ortaya koymuştur. Batista onun 16 sene mahkum olma kararını iptal etmiş ve onu affetmiştir. Bu yüzden 21 sene hapis hayatı yaşadıktan sonra serbest bırakılmıştır. Küba’dan ayrıldıktan sonra yeni bir hareket kurmak için kolları sıvamıştır. 26 Temmuz hareketini 1955 senesinde ortaya çıkaran Fibel yaşanan bir hükümete karşı çatışmada birçok arkadaşını kaybetmiştir. Ardından Ernesto Che Guevara ile kardeşiyle beraber oradan uzaklaşmıştır. Maestra dağlarına doğru hareket ettikten sonra burada Batista’ya karşı bir çatışma ortamı hazırlamıştır. Gerilla savaşını iki sene boyunca karşı kuvvete karşı yürütmeye devam etmiştir.
Dominik Cumhuriyetine doğru yola çıkması 1958 senesinde gerçekleşmiştir. Daha sonra Havana’ya doğru yola çıkan Fibel Castro bu olaydan sonra yine siyasi mevkilerde görev almaya başlamıştır. Başbakan olarak burada görev almaya başlamıştır. Hükümette görev almaya başlayınca yapmış olduğu yenilikler ve eylemler arasında kiraları düşürmek ve fiyatları daha makul bir seviyeye indirmek vardı. Yenilik ve değişim açısından toprağa yöneldi ve burada köklü birtakım unsurlarda değişmelere gitti. Kamulaştırma hareketi olarak 40 hektar ölçüsünün üzerinde seyreden toprakların 20 senede ödenmesine karar verdi. Bununla beraber bu toprakların işletilmesi halk çiftlikleri statüsünde gerçekleşmeye başlamıştır. Küba Sosyalist Halk Partisi aslında ilk başlarda kendisine çok fazla zıt düşmüştür ve ona karşı bir tavır sergilemiştir. Hatta gerilla hareketine 1959 senesinde destek çıkan bu parti daha sonra kendisiyle olan iletişimde birtakım değişikliklere gitmiştir. Bu parti Castro ile artık iyi ve tutarlı bir ilişki içerisine girmiştir. Castro daha sonra istifa etmek istedi çünkü toprak reformunun ertelenmesi açısından baskılar ortaya çıktı. Bu baskıları Urritia yapmıştır çünkü kendisi tedirgin olup toprak reformunda ani değişiklikler istememiştir. Castro’nun bu hareketinden sonra halk daha da ayağa kalkmış ve itiraz etmiştir. Bu yüzden görevinden ayrılmak zorunda kalan Urritia istifasını vermiştir. Castro tekrar başbakan olarak işleri yürütmeye başlamış ve ayrılan Urritia’nın boşluğu Osvaldo Doticos ile doldurulmuştur.
Ambargo uygulamasını Küba’nın ekonomik alanında uygulayan Amerika birleşik devletleri hükümeti bunu yaparken Amerika birleşik devletleri şirketlerinin baskısına maruz kalmıştır. Bu konuda kendisine ısrar edilmiş ve baskı yapılmıştır o da ambargo koyma mecburiyetine düşmüştür. Çünkü kamulaştırma adı altında topraklardan zarar eden çok fazla Amerika birleşik devleti şirketleri bulunmaktaydı. Küba ülkesine ait ekonomiye göz atıldığında bunun tek ürün içeren bir ekonomi sistemi olduğuna dikkat çekilmiştir. SSCB’ye satmaya başladığı şeker gıdasını aslında daha önce Amerika birleşik devletlerine ihraç ediyordu. Castro’nun rafinerleri devlet malı haline getirmesi birkaç durumdan sonra ortaya çıkmıştır. Amerika birleşik devletlerinde yer alan şirket elinde bulundurdukları rafinerleri işlemeyi reddetmişlerdir. Çünkü SSCB’den şeker karşılığında ham petrol işlemeyi kabul etmemişlerdir. Küba ile Amerika birleşik devletlerinin çok da iyi olmayan arası artık bu olay sonrasında daha da bozulmuştur.
Daha sonra gerçekleşen devrimin ardından domuzlar körfezi çıkarması ortaya çıktı. 1961 senesinde gerçekleşen bu durum sonrasında başarılı olmayan bir sonuçla karşı karşıya kalınmıştır. Küba hakkında bir duyuru meydana getirilerek artık bu ülkenin izlediği siyaset yönünün sosyalist içerikli olacağı herkese açıklandı. Nükleer bir savaşın tüm dünya açısından etkisi Küba’nın deniz ablukası içerisine girmesi ve yine Küba’ya balistik füzelerin SSCB tarafından yerleştirilmesi ile ortaya çıkmış oldu. Yaşanılan bunalımın ortadan yok edilmesinin ancak bazı şekillerde mümkün olacağı ortaya konmuştu. Küba’da yer alan hükümetin devrilmesi için mücadele etmeyen bir Amerika birleşik devletlerinin sözü gerekmekteydi. Bunun yanında Türkiye’de yer alan Amerikan yapım füze rampalarının kaldırılması sonucunda SSCB’nin Küba’dan nükleer silahlarını geri çekmeyi onaylamasıyla mümkün olabilirdi. Castro için suikast planları Merkezi İstihbarat örgütü tarafınca hala devam edilmekteydi. Silahlara ve şaraplara çok fazla ilgi duymuştur ve içkiler hakkında da birçok bilgiye sahip olmasıyla çok yönlü bir kişi olarak tanınmaktadır.
Yorum gönder