×

Göktürk Devleti (Köktürk Devleti)

Göktürk devleti

Göktürk Devleti (Köktürk Devleti)

İlk kez Türk adının kullanıldığı devlet olma özelliği taşıyan Köktürkler tam adıyla Göktürk Kağanlığı MS 552 senesinde siyasi birliklerini tamamlamış ve yaklaşık 200 yıl kadar Orta Asya ve Çin çevresinde hükümdarlık sürdürmüşlerdir. Göktürk yazılı kaynaklarında pek bir bilgiye ulaşamadığımız bu devletle ilgili genel olarak bilgileri Çin yazıtlarında buluyoruz. Kül Tiğin ve Bilge Kağan yazıtlarında da hem Türk adının anlamı hem de kazanılan zaferler anlatılmaktadır. Bu kaynaklar da bilinen en eski Türk Kültür ve edebiyat tarihi açısından da oldukça önemlidir. Orhun Yazıtları da bugün kullandığımız anlamındaki ilk şeklini yansıtmaktadır. Devletin kurucusu olan önder Bumin kağan ve kardeşi İsmeti Yabgu ülkenin tüm kanatlarını yönetir. Özellikle bulunduğu bölgenin de konumun da etkisiyle uzun yıllar Çin ile ve Bizans İmparatorluğu ile hem mücadelelere girişmiş hem de ekonomik, siyasi ilişkiler içinde olmuştur. Altayların geçmişine baktığımızda ise Altay Dağları ve eteklerine yerleşmiş Hunlardan geldikleri ifade edilir. Kelime anlamı olarak Aşina kelimesi kurt neslini temsil etmektedir. Ve kurt nesli de hun ailesine mensup olanlara denir. Türklerin oldukça meşhur destanlarından olan Oğuz Kağan Destanı’nda kurt imgesi yol gösterici anlamına gelmektedir. Genel olarak kardeş kavgaları, diğer devletlerle olan savaşlar ve iç karışıklıklar sonucu Göktürk devleti yıkılmıştır. Kimi kaynaklara göre kökenlerine baktığımızda bu halk Çinlilerin egemenliği altında yaşayan demir işleriyle uğraşan kölelerden oluşmaktadır ve devletin kurucusu Bumin Kağan’ın bir gün Çin prensesini istemesi üzerine böyle bir varsayımGöktürk devleti da bulunulmuştur. Toy geleneği ile birlikte sınıflaşmanın da olduğu, ve de asker olanların toplum üzerinde baskı yaratması üzerine savaşçı toplum fikri gelişmiştir. Geçimlerini genel olarak koyun ve sığır etinden karşılayan halk genel olarak çobanlıkla ve avlanmakla uğraşıyordu. Zamanla şehirleşen ve üretim fazlası kavramının ortaya çıkmasıyla seçkin beyler de ortaya çıkmıştır zengin olan bu topluluk genel olarak askeri de bir örgütlenmeye sahipti. Sadece üretim faaliyetlerinde çalıştırılmak amaçlı kullanılan köleler sonradan yaygınlaştı. Önemli bir diğer gelir kaynağı da kaybeden boyun egemen boyun egemenliği altına girip galip gelene vergi ödemek zorunda kalması ile elde ediliyordu. Boyların birleşerek bir konfederasyon oluşturması ve tarihçilerin hepsine birden Türk demesi boyların tanınmasına ve bilinmesine olanak sağlamıştır. İpek Yolu da olukça önemli idi Göktürkler için ticaret anlamına geliyordu. Genellikle yazıtlar edebi eserlerinin yazıldığı yerlerdendir burada halka emreden kağanlar genel olarak halkın itaatini istemektedir ancak bu itaat yoluyla zenginleşip mutluluğa erişebilecek olan halk da koşulsuz itaatte bulunuyordu. Barış ve düzen ancak bu şekilde sağlanıyordu. Kağanların genel özelliklerine baktığımızda ise genel olarak savaşçı kimliklerini kaybetmek istemezler ve bu yönde beslenir sürekli savaşlara gider sınırları genişletmek politikasıyla hareket ederler. Savaşlara kumandanlık eden en güçlü komutanlardandır kağanlar. Orhun Kitabelerinde birçok yerde tanrı tarafından seçildikleri ve halkına önderlik etmeleri gerektiği yazar. Din faktörünü sadece bir otorite elde etmek adına kullanan kağanlar daima tanrı imgesi etrafında durup düşünen insanlar değiller. Kut anlayışı Osmanlıdaki Saltanatlık anlayışına eşdeğer bir anlamdadır. Babadan oğula tahtın intikali anlamına gelen bu anlayışa göre ülkeyi yönetme görevi bahşedilirdi kağanlara.

İlk Göktürk Kağanlığı

Kurucusu Bumin Kağan; doğu kanadını yönetmiştir, batı kanadını ise İstemi Yagbu yönetmiştir. Moğol soyulularını yöneten ve daha sonra da tahtlarına oturan Mukan Kağan en önemli kağanlardandır.

6.yüzyılın ortasında Orta Asya’nın doğusunda ortaya çıkan bu devlet Asya bozkırlarına yerleşmiştir. Mukan Kağan zamanında devlet sınırları muazzam genişledi, kendisinin ölümünden sonra da ona çok bir yas düzenlendi. Türkler yas törenlerine yuğ adını verdiklerinden dolayı çok büyük bir tören halini aldı bu yas. Çok başarılı bir devlet adamı olan Mukan Kağan zamanında devletin en ihtişamlı zamanlarında hükümdarlık yapmıştır. Aynı zamanda stratejik de davranarak Çin imparatoru ile kızını evlendiren Kağan Çin’in tüm zenginliklerinden ve ayrıcalıklarından da faydalanmıştır. Daha sonra kendisinden sonra Kağan olan oğlu Budizmi kabul eder ve Çin’i baskı altında tutup yönetmeye çalışır

Birinci Doğu Göktürk Kağanlığı

Şipi Kağan ve İliğ Kağan dönemlerinde ülke geniş sınırlarına ulaştı. Çinin zayıf olduğu dönemlerde Çin’e saldırıldı ve kuşatılma başarıyla sonuçlandı. Daha sonra ittifak sağlandı ve tazminat ödemeye, haraç vermeye söz verdi. Böylelikle kuşatmadan geri çekilen Göktürkler sözleşme yaptılar.

627 senesinde büyük kuraklıklar ve yaşandı bölgede yoğun kar yağışı nedeniyle topraklar görülmeyecek kadar metrelerce derine gömüldü bu kötü şartlarda hayvanlar otlanamayınca öldü yaz ortasında bile kırağı yağdı ve bu sefer Çin hanedanlıklarıyla Göktürkler arasındaki güç dengesi değişti. Çin komutanı bir muharebe de kağanı yendi. Kağan kaçmak zorunda kaldı. Daha sonrada esir alındı. Böylece Doğu Göktürk Kağanlığı çöküşe geçti ve Çin imparatoru T’ai-tsung artık kendini kağan olarak ilan etmeye başlamıştı bu tahakküm döneminde hanedanlığa bağlılık sözünde duran çoğu Türk boyu ve beyliği dağılmaya başladı, hatta bir kısmı Çin’e sığındı.

Chieh-she-shuai (Şipi Kağan’ın oğlu ve Tölis Kağan’ın kardeşi) Chiu-ch’eng Sarayına baskın düzenledi. Bağımsızlıklarına düşkün olan Türklerden bu lider Göktürklerin tüm siyasetini değiştirdi. Irmak kenarlarına yerleşerek buralarda surlar inşa ettiler. Bu durumu öğrenen Çin hükümdarı Savaşmama kararı alır, Türklerden korktuğu için geri çekilir. Daha sonraları Çin Seddini koruma kararı alarak kararnameyi T’ai-tsung’a imzalattırdılar.

Batı Göktürk Kağanlığı

Doğunun sert iklimi karşısında güçsüzleşen ellerinden hanlıklarını kaybeden ve daha sonra da tekrar bağımsızlığını kazanan doğudaki Türklerin dışında bir de Batı köşesinde bulunan Türkler topraklarını genişletip güçlenme amacındaydılar. Kırıma kadar topraklar genişletilmişti. Ancak bu sırada istemi yabgu vefat etti ve yerine oğlu Tardu 1603 senesinde tahta geçti. İç karışıklıklar ve hanedan arasındaki çekişmeler sonucu tahta geçişler zorlu bir hal aldı. Batı Göktürklerde bir süre sonra Çin yönetimi altında hayatlarına devam ettiler. Aşena ailesine mensup kişilerce de yönetilenlerde daha sonra Çin yönetimi altında devam ettiler hayatlarına. Bu durumda Batı Kağanlığının da sona ermesiyle artık 1. Göktürk Kağanlığı yıkılmış oldu.

İkinci Doğu Göktürk (Kutluk) Kağanlığı

Aşina ailesinden kutluk kağan bu sefer tüm halkını dağılmış bir şekilde Çin’in kuzeyinde bulur. Bu durumda onları toparlamak ve yeniden birlik kurmak ister. Uygurlar Çin ile savaşlar verilmeye başlandı ve bu mücadele sonucu güçlenen Kutluk Kağanlığı Devlet kurulduğundan beri danışmanlık yapan Tonyukuk 2. Göktürk Kağanlığının sınırlarını Mâveraünnehir’deki Temir Kapığ (Demirkapı)’ya kadar genişletti. İpek Yolu ‘nu da hakimiyeti altında alan devlet oldukça geniş sınırlara ulaştı. Devletin gene sonu diğer Doğu devleti gibi taht kavgaları ve iç savaşlarla olmuştur. Tahta kağan çıkarma konusunda sorunlar yaşayan hanedan üyeleri çatışmalara başlamıştır bu durumdan devletin geleceği de kötü etkilenmiştir. En son tahta geçen kağan da Tengri Kağan çocuk yaşta idi. Ve ülkeyi yönetebilecek durumda değiildi. Uygurlar tarafından Göktürk Kağanlığı son buldu.

Yorum gönder