İlk Türk Devletinde Sözlü Kurallar
İlk Türk Devletinde Sözlü Kurallar Eski Türk devletinde uygulanan sözlü kurallara “töre” denirdi. Töreler tarihin o dönemlerinden bu günümüze kadar ulaşmışlardır yalnızca değişime uğramışlardır.
İlk Türk Devletlerinde Töreler
Devletin hükmü altındaki her bir insanın uyması gereken sözlü kurallalardır. Eski Türk devletlerinde eğer ki bir birey uygulaması gereken kuralları uygulamadığı takdirde cezalandırılmazdı yalnızca onu toplumdan dışlarlardı. Türkler her zaman kuralları, şahsi keyfin öncesine almış bir millettir ve Hükümdarların ilk yaptığı iş devlet içindeki yasaları töreye dönüştürmek olmuştur. Günümüze uyarladığımızda bu uygulama şu anlama gelmektedir. Halkın hükümdarı kendi isteklerine göre hareket etmez daha çok hükmünü sürdüğü Türk halkının törelerini benimser ve o şekilde halkı yönetirdi. İnsanlar töreye göre yargılanırdı. Ağır suçların törede karşılık olarak çok ağır cezaları vardı. Genele bakıldığında ağır suçların karşılığı ya idam ya da suçlunun hayatının kısıtlanması şeklinde oluyordu. Diğer suçlar ise belli bir süre hapis yatmak veyahut suça karşılık bir bedel şeklinde ceza karşılığı alıyordu. Suç ağırda olsa hafifte olsa halkın tepkisi asla değişmezdi suçlu kişi halk tarafından daima dışlanırdı.
Töreler Nasıl Oluştu?
Türk kavimlerinden itibaren süregelmiş bir kavramdı. Kavimlerin başları da kavmi törelere göre yönetmiştir. Töreler halk, kurultay ve han kavramlarından gelmektedir;
- Halk; Halk içerisinde bilinen kurallar (töreler), halk içerisinde çocuklara öğretilerek nesilden nesille kuralları aktarmışlardır.
- Kurultay; Kurultay içerisinde beyler karar alırdı. Halkın içerisinde nesilden nesille aktarılan kurallara burada yenileri eklenebilirdi.
- Han; Han, törelere olduğu haliyle uymak zorundadır. Halktan bir farkı yoktur. Fakat istediğinde kurultay içerisine yeni bir töre fikri sunabilir ve Kurultay’da bu fikri değerlendirirdi.
Eski Türk devletlerinde, töreler var olan yasaları bile göz ardı ettirebilecek kadar önem taşırdı. Belli başlı birkaç suçun cezaları kesindi ve değişmezdi. Bir birey cezasının ölüm olduğunu bildiği halde bu suçu işlediyse ölüme mahkûm edilirdi ve bundan taviz verilmezdi. Ölüm cezası verilene kadar da halk tarafından dışlanırdı. İnsanlar töreye derinden bağlılardı.
Türk Toplumundaki Yeri
Sözlü kurallar olan töreler Türk toplumunun göçebe bir yaşam sürmelerine bir düzen getirmekteydi. Törenin esasındaki en temel yapı taşı yardımlaşmaktır. Türkler daima misafirperver bir millet olarak anılmışlardır. Herhangi bir kimsenin bir misafiri varsa o misafir aileden kabul edilir. Töre içerisinde komşuluk kutsal sayılmıştır. Komşular birbirlerine her daim ve her koşulda yardım etmelilerdi. Bu hem insani açıdan böyle olmalıydı hem de töreler bunu emretmekteydi. Şimdiki zaman içerisinde köylük yerlerde imece diye adlandırılan olay bizlere eski Türk toplumlarından miras kalmış olaylardan biridir.
Törenin Özellikleri Nedir?
- Töreler yazılı bir kitap halinde değillerdir.
- Topluma yerleşen ve 7’den 70’e herkesin bildiği uyguladığı geleneksel kuralların geneline verilen isim Töredir.
- Devamlılığı sağlamak adına yeni veya eski herkese öğretilirdi ve devamlılığını halk sağlardı.
- Devlet içerisindeki töre kurallarına herkesin uyması gerekiyordu. Bu kurallara yine kağanların da uymaları gerekirdi. Kurallara uyulmaması durumunda yaptırımlar uygulanırdı.
- Eski Türk Devletlerinde, Beyliklerinde, Göçebe yaşan Türklerde töreler kutsal kabul edilirdi.
- Töre biçim açısından zamanla değişebilirdi, yumuşatılabilirdi fakat temenni ettiği ülke için gerekli olan fikirler değişmezdi bu fikirler adalet, iyilik, eşitlik ve insanlıktır.
- Törelere karşı gelen bir suç işlendiğinde cezalar daima devlet tarafından verilirdi.
- Töre karşılığı cezalarda uzun süren bir hapis cezası bulunmamaktaydı çünkü göçebe bir yaşam şekline sahiplerdir.
- Töreleri yazılı haline getiren ilk Türk milleti Uygurlardır.
- Cezası ölüm olan suçlar;
- Devlete karşı herhangi bir isyan veya ayaklanma,
- Askerlik görevinden kaçmak,
- Cinayet,
- Hırsızlık,
- Tecavüz
Yorum gönder