İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık
İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık, Türk boylarının bir han çevresinde toplanmasıyla birlikte oluşmuştur. Bu sebepten dolayı da ilk Türk Devletleri konfederal bir özellik göstermektedir. Bu devletlerde ülke de hakanın malı sayılmaktadır. Yine devletin işleyişi de sözlü törelerle sağlanmaktadır.
İlk Türk Devletlerinde Toplum Yapısı
İlk Türk Devletleri için Türk toplumunu oluşturan en küçük birimlere oguş denilmektedir. Ailelerin birleşmesiyle boy, boyların birleşmesiyle de kabileler birliği oluşmaktadır. Halk ve yöneticiler arasındaki kurallar ise Tüz adında idi. Saraylarca ve ziyaret gibi özel yerlerde boyların oturacağı yerlere orun denilmektedir. Yine boylara dâhil ola diğer topluluklara da İlk Türk Devletlerinde Ok denilmektedir.
İlk Türk Toplumlarında Dini Hayat
İlk Türk devletlerinde temel dini inanç Gök Tanrı inancıdır. Bu inanca göre insanların ölümleri ardından iyilerin cennete ve kötü olanların da cehenneme gideceğine inanılmaktadır. Yine özel kişiler de mezarlarına değerli eşyaları ile birlikte gömülmektedir. Yine bu özel kişilerin atları da ölümleri ardından öldürülerek mezarlarına gömülmüşlerdir. Bu durum da İlk Türk Devletlerinde öldükten sonraki yaşama inanç olduğu anlaşılmaktadır. Bu inanca göre Ayalar Kültü adında bir inanç daha vardır. Buna göre ölen ataların ruhlarının kendilerini koruduğuna inanmaktadırlar. Yine ilk Türk topluluklarında Gök Tanrı inancının yanı sıra Budizm, Hristiyanlık, İslamiyet ve Musevilik gibi inançlar da görülmektedir.
Gök Tanri inancına göre aynı zamanda gizli güçleri olduğuna inanılan Şaman ve Kam adı verilen din adamları da bulunmaktadır. Aynı zamanda bu inanca göre ölülerin arkasından Yuğ adı verilen törenler de düzenlemektedir. Ölülerin kendi eşyalarıyla gömüldükleri mezarlara ise Kurgan adı verilir. Yine hükümdarların ve kahramanların mezarları başına dikilen taşlara da Balbal adı verilmektedir.
Yaşayış
Zor doğa koşulları olan Orta Asya coğrafyasında yaşamış olan İlk Türk Devletleri göçebe yaşam sürmüşlerdir. Yazın serin ve kışın da sıcak yerlere göç eden devletler yarı göçebe hayat tarzını benimsemişlerdir. Aynı zamanda geçimlerini de hayvancılık yaparak sağlamaktadırlar. At, İlk Türk Devletlerinin yaşamlarında önemli bir rol oynamıştır. İlk Türk Devletlerinde yaşadıkları coğrafya nedeniyle düşmanın nereden geleceği belli olmamaktadır. Bu nedenle de mallarını ve ailelerini korumak adına savaşçılık içgüdüleri son derecede gelişmiştir.
Ekonomi, Bilim ve Eğitim
İlk Türk Devletleri geçimlerini toplayıcılık, avcılık, hayvancılık ve yağmacılıkla sağlamıştır. Yine ticaretle de geçimlerini sağlamışlardır. Çav adı verilen kâğıt parayı ipek yolu ve baharat yolunda ticaret yaparken kullanmışlardır. Yine geçim kaynaklarından bir tanesi de demirden yapılan silahların ticareti olmaktadır. Aynı zamanda toplanmış olan vergiler de gelir kaynakları arasındadır.
Göçebe bir yaşam tarzının benimsenmiş olmasından dolayı eğitim çocuklar için aileler tarafından verilmektedir. İlk örgün eğitim kurumları ise İlk Türk Devletlerinde Uygurlarda görülmüştür. Bu zamana kadar tecrübe ile edinilen bilgiler yeni kuşaklara aileler tarafından aktarılmaktadır.
Yarı göçebe yaşam şeklinden yerleşik hayata geçilmesi sonucunda İlk Türk Devletlerinde tarım da ön plana çıkmıştır. Tarımın sürdürülebilmesi ve ilerleyebilmesi adına zamanı belirlemek gerekmişti. Bu nedenle de tarım işlerini yürütmek adına güneş yılına dayalı olarak 12 hayvanlı Türk Takvimi oluşturulmuştur. Yine İlk Türk Devletlerinde tıp alanında da belirli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Madeni eriterek de belirli alaşımlar yapılmıştır.
Edebiyat, Dil, Yazı, Sanat
Göçebe bir yaşam tarzı benimsenmesinden dolayı İlk Türk Devletleri çadırda yaşamışlardır. Bu nedenle de çadır sanatlarını geliştirmişlerdir. El yapımı minyatürler, süs eşyaları, dokumacılık, kuyumculuk, ahşap işlemeciyi ve madencilik gibi sanat örnekleri oluşturulmuştur. Yine yerleşik hayata geçilmesi ardından duvar sanatları da sanat olarak ön plana çıkmaktadır.
Toy, tören ve şölen gibi merasimlerde müzik İlk Türk Devletleri için son derecede önemli bir yer kaplamaktadır. Kanun, def ve davul gibi müzik aletleriyle bu özel zamanlarda müzik yapılmaktadır.
Tarih boyunca İlk Türk Devlerinde Kök Türk, Arap, Latin v Uygur alfabeleri kullanılmıştır. En eski alfabe ise Kök Türk alfabesidir. Bu alfabe 38 harften oluşmaktadır. Daha sonrasında ise 18 harften oluşan Uygur alfabesi kullanılmıştır.
Yorum gönder