Mahatma Gandhı Kımdır? Mahatma Gandhı Hayatı

Mahatma Gandhı Porbandar’da  2 Ekim 1869 tarihinde hayata gözlerini açmıştır. Küçük yaşlardan itibaren birçok öğretiye ilgi duymuş ve bunları kabul etmiştir. Canlılara zarar vermemesi ve her canlıya korumacı yaklaşması onun özellikleri arasında yer almaktadır. Et yememe öğretisini kabul etmiştir ve oruç tutma, kişisel arınma gibi birtakım inancalara da tabi olmaktan geri kalmamıştır. Henüz çok küçük yaştayken ailesinin ısrarı üzerine yine çok küçük yaşta olan bir kızla evlilik yapmıştır. Somaldas kolejine devam etmesinin sebebi ailesinin kendisinin avukat olmasını çok istemesiydi. University College Londan’a gitmesi Avukatlık mesleğini eline alması için mümkün olmuştur. Bu yüzden burada hukuk okumak için eğitim almıştır. Et yememe konusunda annesine söz veren Mahatma ayrıca seks ve alkol gibi durumlarla da karşılaşmayacağı konusunda birtakım sözler sarf etmiştir. Daha sonra et yememe konusundaki tavrı birden değişmiş ve bunu reddetmeye başlamıştır. Bu işin entelektüel kısmıyla daha çok ilgilenmeye başlamıştır ve hatta bununla alakalı bazı derneklere de üye olmuştur.

Mahatma Gandhı Hayatı

Hukuk eğitimini almıştır ve daha sonra Galler barosuna gitmiştir. Hindistan’a gitmek için yola çıkmıştır ve burada yaptığı mesleği sürdürmüştür. Meslek alanında istediği başarıyı elde edememiş ve avukatlıkta çok  iyi yerlere gelememiştir. Arzuhalcilik yapmaya başlamasından önce lise öğretmenliğini denemiştir. Daha sonra da Rajkot’a geri gitmiştir.  Natal isimli Güney Amerika’nın bir eyaleti olan yerde işe başlaması onun anlaşmazlık yaşadığı bir Britanya subayı ile karşılaşmasından sonra olmuştur. Bu anlaşmazlıktan sonra işinden ayrılarak farklı bir bölgeye bu yüzden yerleşmiştir. Gandi’ye ait sosyal eylemcilik özelliğinin ortaya çıkmasında birtakım siyasi ve sosyal durumlar etkili olmuştur. Hintli insanlara Güney Afrika’da birtakım ırkçı davranışlar sergilenmiş ve onların aşağılanması söz konusu olmuştur. Haksızlıklar ve bu ırkçılığın da ortaya çıkarmış olduğu sosyal anlamda eşitsizlik gerçeği Gandi’de direniş niteliğini meydana getirmiştir.

Hintli insanları ortak bir çatı ve amaç uğrunda toplaması 1894 senesinde gerçekleşmiştir. Onları bir hint kongresi altında birleştirmiştir. Sosyal anlamda yer alan eşitsizliklere ve insanlar arasında ayrıma değinen Gandi Hintli insanların gördükleri muamele karşısında sesini çıkarmayı bir borç bilmiştir. Bir aşram kurması 1915 senesinde Hindistana geri dönmesiyle mümkün oldu. Güney Afrika’dan buraya geldi ve kendisini birçok kişi desteklemiştir. Aşram kurması onlarla beraber gerçekleşti ve hepsi beraber bazı sosyal projelerde yer aldı. Köy liderlerini destekleyen Gandi aynı zamanda iyi şartlar altında bulunmayan köy okullarının da yardımına koşmuştur. Hastanelerin ve yeni okulların buralarda inşa edilmesine ön ayak olmuştur. Köy halkının yanında olmayı ve köy liderlerini benimsemeyi kendisiyle bağdaştırmıştır. Gandi’nin polis tarafından tutuklanması nedeni de onun huzursuz yarattığı düşüncesiydi. Gandi’nin serbest olarak tutuklanmadan dönmesi onun halk tarafından korunması ile mümkün olmuştur. Çünkü insanlar onun polis tarafından götürülmesine büyük tepki vermiş ve kendisinin haksızlığa uğradığını düşünmüşlerdir.

Dönemin hükümetiyle birtakım anlaşmalar ortaya koyan Gandi bu anlaşmalarda da köylülerin hayatını es geçmemiştir. Köylerden ihtiyacı olanlara ve durumu pek parlak olmayanlara yardım eli uzatılmasını istemiştir. Vergilerin kıtlığın sona ermesine kadar alınmaması konusunda isteklerde bulunmuştur. Halk onu çok sevmiştir ve onun yaptıklarını çok doğru bulmuşlardır. Bu açıdan kendisine hep sahip çıkmışlar ve onun da haksızlığa uğramaması için çaba göstermişlerdir. İnsanlar Gand’ye bazı sıfatlar yakıştırmıştır ve ona o şekilde seslenmeye başlamıştır. Ezilen insanların yanında olmayı ve onların yardımına koşmayı kendisine bir borç bilmiştir. Hep onların yanında olmak için çabalamıştır ve onların daha fazla haksızlığa uğramaması için elinden geleni yapmıştır. Özellikle köylü kesim ve onların eğitimi, sağlık durumu, ekonomik yapılandırılması açısından pek çok yenilik getirmek için çabalamıştır. Onun baş  kaldırı ve haksızlığa boyun eğmeme özellikleri Hintlilerin uğradığı adaletsizliklerden sonra ortaya çıkmıştır. Çünkü kendisi tanık olduğu ırkçı muameleleri çok yanlış bulmuş ve buna boyun eğen insanların yanında olmak istemiştir. Yoksullara yardım etmeyi ve onların hayat standartını yükseltmeye çalışmış. Bu konuda devlet büyükleriyle ve ülkede çeşitli insanlarla karşı karşıya gelmiştir.

Yardım alanlarında birçok proje geliştirmeye çalışan Gandi yoksul gördüğü köylere çeşitli yardımlar yapmak istemiştir. Orada yaşayan çocukların eğitim alanından birçok alana kadar gereksinim duyduğu ihtiyaçları karşılamak için elinden geleni yapmıştır.

Gandi Gelenekleri Nelerdir

• Doğruluk
• Pasif direniş
• Et yemezlik
• Brahmaçarya
• Sadelik
• İnanç

Doğruyu bulmak için daima çabalamış olan Gandi deneyler ortaya koymaktan geri kalmamıştır. Kendi hatalarının farkına varmak ve asıl problemin üzerine gitmek açısından birçok deney yapmıştır. Doğru olanı ve doğrudan şaşmamayı kendisine bir ilke olarak eklemiştir. Onun siyasi açısına dikkat edecek olursak kendisi pasif direnişin bir sembolü olmuştur. Bu inanç çok eskiden de Hindistan ülkesinde yer almıştır. Ancak o bu inancı politikaya bulaştırmıştır ve bu alanla yoğunlaştırmayı başarmıştır. Gandi’nin annesi dinine çok düşkün bir insandı. Et yememe konusunda oldukça hassas bir yaklaşım içerisine girmişlerdi. Eskiden beri bu şekilde süren alışkanlığı Gandi de devam ettirme kararı almıştı. İlerleyen zamanlarda edinmiş olduğu hayat felsefesine bu durumu da eklemiştir. Et yememek ona göre birçok faydası bulunan bir inanıştı. Bu durumun hem bedenine hem de zihnine fayda sağladığını düşünmekteydi. Bunun yanında ekonomik açıdan da et yememenin ülkenin ekonomik boyutuna karşı bir görev  olduğuna inanmaktaydı. Bu şekilde kendisini ekonomik anlamdaki amacı gerçekleştiren kişi olarak sorumluluğunu yerine getirdiğine inanıyordu.

Gandi henüz 16 yaşındayken birçok zorlukla karşı karşıya kalmıştır. Babası o küçük yaştayken hastalanmıştır ve Gandi onun bakımını üstlenmiştir. O hastayken Gandi hep babasının yanında olmaya devam etmiştir. 36 yaşına geldiğinde cinsellikten vazgeçme kararını ortaya koymuştur. Bu kararın onun açısından acı bir yeri vardır. Babasının bakımıyla ilgilendiği bir zaman başka bir odada karısıyla ilişki yaşamıştır. Daha sonra babasının ölümüyle karşı karşıya kaldığı için kendisini affedememiştir. Bu konuda kendisini suçlu olarak görmüştür. Duyguları fikir açısından kontrol mekanizmasını gerçekleştirerek kullanmayı uygun görmüştür.  Birçok gereksiz harcamasını bırakmıştır. Batı yaşam stiline uygun olarak yaşamamıştır. Lüksten ve zenginlikten ziyade daha orta halli olan sade bir hayatı tercih etmiştir. Duygulara çok önem veren ve dinginliği yaşamak isteyen bir insandır.

Benimsediği dine bakacak olursak kendisi küçük yaştan itibaren Hindu olarak bir yetişmiştir. Hayatına yine Hindu dinine mensup bir birey olarak devam etmiştir. Birçok din ve inanç hakkında araştırmalar yapmıştır. Yalnızca Hinduizmi değil İslamiyeti ve Budizmi de araştırmaktan geri kalmamıştır. Hristiyanlık dini ile alakalı da pek çok kitap okumuştur. Dinler açısından bir eşitlik bulunduğunu ortaya koymuştur. Bunun yanında benimsediği dinde kendisinin huzura erdiğini ve bu dine inandığı için ruhunun arındığını hissettiğini ortaya koymaktan geri kalmamıştır. Herkesin yardımına koşmaya çalışan Gandi ruh ve huzura büyük önem vermekteydi. Oldukça araştırmacı ve kültürlü biri olması onun diğer olumlu özellikleri arasında yer almaktaydı. Ruhun arındırılması ve düşünce ile duygu arasındaki etkileşimin unsurlarını devamlı takip ediyordu. Kendisi farklı düşüncelere sahip ve farklı bir o kadar da yardımsever nitelikleriyle insanların kalbini çalmıştır.