×

Palladyum Elementi

Palladyum

Palladyum Elementi

Palladyum elementi, periyodik cetvel üzerinde “Pd” simgesi ile yer alan bir elementtir. Bu element, temelde platine benzer yapıdadır. Atom numarası ise 46 ve atom ağırlığı da tam olarak 106.42 olan kimyasal bir elementtir. 1803 senesi itibariyle William Hyde Wollaston isimli kişi tarafından bulunmuştur. Palladyum metali, platin elementinin ardından bu grup içerisinde yer alan metallerin en önemlisidir, diyebiliriz. Kıymetli metaller arasında sayılır. Bu element, beyaz altının elde edilmesi için kullanılan bir element olarak bilinir. 2010 senesinde fiyat değeri ise 1,487.50 $ ons idi. Gramı ise ortalama 47.82               $ kadardı.

Palladyum elementinin kimyasal element olarak sembolü “Pd” olarak bilinir ve bu element tam olarak 1803 yılında keşfedildiğinde parlak gümüşümsü beyaz bir renge sahiptir. Nadir bulunan bir metal olarak bilinir. Palladyum, rodyum, iridyum, platin, osmiyum ve rutenyum elementleri ile beraber platin grubu elemanlarını oluşturur.

Palladyum

Palladyum Özellikleri

Palladyum özellikleri arasında öncelikle bu elementin tıpkı bir gümüş elementi gibi parlak olduğunu söyleyebiliriz. Çok ince dağılmış bir şekildeyken, periyodik cetvelde kendinin üzerinde yer alan nikel elementinden daha çok hidrojen gazı çözebilir. Bu elementte çözünmüş olan hidrojen, nikel elementinde olduğu gibi oldukça etkin bir durumdadır ve doymamış olan organik bileşenleri ise hidrojenlendirebilir. Herhangi bir gaz geçirmeyen bu levha şeklindeki palladyum elementi, hidrojen gazını geçirebilir. Bu palladyum elementi tuzları genellikle +2 değerliktir ve kahverengi renktedir. Kahverengi ve aynı zamanda nem kapıcı olan billurlardan meydana gelen karbon monoksit tarafından tam bir koloidal biçimde olan ve siyah renkteki palladyum metaline indirgenir. Türk kanunları kapsamında palladyum elementi, resmi olarak değerli maden şeklinde kabul edilmiş ve kanuna eklenmiştir.

Palladyum Tarihi

Palladyum elementi tarihi, 1803 senesine dayanıyor. William Hyde Wollaston, bu tarihte yeni bir soy olan metalin keşfini kendi laboratuvar defterine not etti ve aynı sene buna palladyum ismini verdi. Wollaston, elindeki malzemesini yeteri oranda saf hale getirdi ve 1803 senesinin Nisan ayında Soho üzerindeki küçük bir dükkan içinde keşfe ad vermeden teklif etti. Wollaston, anonim şekilde 20 İngiliz sterlini ile ödüllendirdi, tam olarak 20 adet sentetik olan palladyum alaşımı için… Onu eleştiren Chenevix, bu element üzerine olan deneylerini yayınlamasının ardından 1803 senesinde Copley Madalyası kazandı.

Palladyum Nerelerde Kullanılır?

Palladyum elementi nerelerde kullanılır? Bugün en büyük en çok palladyum elementinin kullanımı, katalitik konvertörler üzerinde oluyor. Palladyum elementi, mücevherlerin yapım aşamasında, saat yapım aşamasında, diş hekimliği üzerine, uçak bujilerinde, elektrik temaslarında, kan şekeri testlerinde ve cerrahi bazı aletlerde kullanılan bir elementtir.

Ayrıca profesyonel şekilde klasik ya da konser oluklar oluşturmak için de palladyum elementi kullanılır. Bir mal olarak en iyi metallerden altın, platin ve gümüş arasında yer alan 4.elementtir. Hidrojeni emdiğinden dolayı bu element 1989 senesinde başlamış olan tartışmalı soğuk füzyon deneylerinin de çok önemli birer bileşeni durumundaydı.

Palladyum Hakkında

Palladyum hakkında verebileceğimiz diğer bilgiler ise şu şekildedir… Bu element ve bu elementin konjen platinin yarısından çoğu katalitik konvertörler üzerinde kullanılır. Bu sayede de araç egzozlarından açığa çıkan zararlı gazların yaklaşık %90’lık bir kısmı daha az zararlı olan gazlara dönüşebilir. Örneğin; korbon dioksit, su buharı ve azot gibi… Palladyum elementi ayrıca dişçilik, elektronik, ilaç, kimyasal uygulamalar, hidrojen arıtma, mücevherler ve yeraltı suyu arıtımında da kullanılan bir element olarak karşımıza çıkar. Palladyum elementi, yakıt hücreleri açısından da çok önemli olan bir bileşendir. Isı, su ve elektrik üretebilmek amacıyla hidrojeni oksijen ile bir reaksiyon içerisine sokar.

Palladyum  ve başka PGM’lerin de cevher yatakları oldukça nadirdir. En geniş çökeller, Güney Afrika üzerindeki Transval Havza’yı kapsamakta olan Bushveld Igneous Kompleksi’nin bir norit kuşağı içerisinde bulunmuştur. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’nde, Kanada ülkesinde ve Rusya’da bulunan bazı kompleksler içerisinde de mevcut durumdadır. Geri dönüşüm ise genellikle hurda cinsi katalitik konvertörlerden kaynaklanır. Oldukça yüksek sayıda başvuru ve sınırlı düzeyde tedarik kaynağı olması, önemli bir yatırım ilgisi oluşmasına neden olmaktadır.

Yorum gönder