Tarihin Derinliklerinden Gelen Esrarengiz Yapı: Machu Picchu

Machu Picchu Antik şehri, İspanya’da yer almaktadır. İnkanların antik kendi olan Machu Picchu, İnka hükümdarı olan, Pachacutec Yupanqui tarafından 1450 yılında inşa ettirilmiştir. Machu Picchu, antik kenti 100 yıldır terkedilmiş bir haldedir. Machu Picchu’da yaşayan insanların, kente tüccarların getirmiş olduğu,çiçek hastalığı sebebiyle öldüğü düşünülmektedir.

İspanya’da bulunan Machu Picchu Antik kenti, yerden 2430 metre yüksekliğe kurulmuştur. Bu şehir 350 yıl boyunca keşfedilememiştir. Günümüzde insanlar bu şehri, Peru ismiyle biliyor. Bu şehir artık Güney Amerika sınırları içerisindedir. Bu şehir keşfedildiğinde, Peru devletin başkanı dahil olmak üzere varlığına hiç kimse inanamamıştır. İnkalar tarafından inşa edilen Machu Picchu halkı hakkında, pek bir bilgi bulunamamıştır. İnkalar, kendi halinde yaşarken zamanla kendilerini geliştirerek uygarlık haline gelmişlerdir. İnkalar hayatları boyunca yazı, tekerlek ve para kullanmamış bir toplumdur. Bu yüzden de onlar hakkında, yazılı hiç bir belgeye ulaşılamamaktadır.

Bu kadar yüksekte bulunan bir şehri inşa ederken, topladıkları kayaları oraya nasıl taşıdıkları oldukça merak ediliyor.İnkalar hayatları boyunca tekerlek kullanmadıkları için, saf insan gücü kullandıkları kesinleşmişlerdir.Ayrıca Güney Amerika’da at gibi hayvanlar bulunmadığı için, ulaşımlarını da kendilerinin sağladığı aşikardır.

İnkalar, toplumsal dayanışmaya bağlı bir yaşam tarzı sürmüşlerdir. Bu toplumda her 10 aile bir araya gelir ve içlerinden bir yönetici seçilirdi. Seçilen bu yönetici, bir üst yöneticiye bağlı olurdu. Piramit’in en tepesinde ise, “Yarı Tanrı” olarak adlandırdıkları, İmparator vardı. Bu toplum, para kulllanmak yerine farklı bir sistem izlemektedir.İnkalar, ürettiği her ürünün yarısını devlete vermektedir. Devlet ise bunun karşılığında, toplumun düzenini sağlar, halkın hayatlarını devam ettirebilecek bir sistem hazırlar aynı zamanda da şehrin su ihtiyacını karşılar. Aynı zamanda devlet, inkaları korumakla da görevlidir. Machu Picchu, kentinde inşa edilecek her bir nokta için; kadınlar, erkekler ve çocuklar hepsi özveri ile çalışmaya başlar, hiçbiri için ayrımcılık yapılmazdı. Machu Picchu’da çalışmamak en büyük ayıp sayılır ve küçük, büyük çalışmayan herkes vatana ihanet etmiş kabul edilirdi. Bu davranışlar neticesinde,  İnkalar’ın, iri taşları ve kayaları yalnızca insan gücü kullanarak, taşıyor olmasını, bu ilginç kurallara bağlayabiliriz. Bu davranış katı ve sert olduğu kadar, azimli ve otoriter bir yaklaşımdır. İnkalar bu tutumları sayesinde şehirlerini, mimari açıdan oldukça geliştirmişlerdir. Şehrin içinde çok sayıda ev,tapınak ve kapı bulunmaktadır.

Machu Picchu antik kenti’ni, İspanyollar araştırmacılar uzunca bir süre bulamamışlardır. Şehir bulunduğunda ise mimarisinde, asla bir hasar görülmemiştir. Machu Picchu antik kenti bulunduğunda, 100 yıl önce bırakıldığı şekilde, yeniden bulunmuştur. Machu Picchu antik kentinin adı, Quechua diline göre; “Yaşlı Zirve” anlamına gelmektedir.

Uzun yıllar geçtikten sonra, Hiram Bingham isimli tarihçi, 1911 yılında Machu Picchu şehrini bulmuştur. Hiram Bingham;  Yale Universitei’nde görev yapan Amerikalı bir Profesördür.

Hiram Bingham isimli profesör,1912 yılında kazı çalışmalarına başlamıştır. Bu yerleşim yeri, yukarı şehir ve aşağı şehir olarak ikiye ayrılmıştır. Bu bölgede yaşayanlar şehiri, kentsel ve tarımsal bölgeler olarak ikiye ayırmışlardır. Burada, yukarı şehirde; tapınaklar, aşağı şehirde; ambarlar yer almaktadır. Yaklaşık olarak, 200 yapıt doğu-batı yönünde paralel olarak tasarlanmıştır. Machu Picchu’da yaşanılan döneme bakarsak, böylesine bir mimari oldukça profesyonellik gerektiren bir iştir.

Türkiye’de ise bu yerleşime çok benzeyen bir yer vardır. Türkiye’nin, Çorum ilinde bulunan Hattuşaş, şehir ayrımları ve mimari işçilikleriyle Hattuşaş’a oldukça benzemektedir.

Hiram Bingham’ın tarihi yapısı, oldukça iyi korunmuştur. Bu yapıda, 200 tane merdiven ve 3000’e yakın basamak çok iyi korunarak günümüze kadar ulaşmıştır. Machu Picchu’nun 700’den fazla İnka’da bulunan, din adamlarına ve asillere ev sahipliği yaptığı düşünülmektedir.

Machu Picchu, 1983 yılında UNESCO dünya mirasları listesinde yerini almıştır. Bu yeleşim zamanla, Latin Amerika’dan oldukça büyük bir ziyaretçi almaya başlamıştır. Aynı zamanda Machu Picchu Antik Kenti, Güney Amerikanın en önemli tarihi mirası olarakta anılmaya başlamıştır.