Toharistan Yabguluğu
Toharistan Yabguluğu, Taharistan bölgesinde bulunan Batı Göktürk yabgularının yönettiği bir Türk hükümdarlığıdır. Başkent olarak Varvaliz’i kullanmışlardır ve 658 yılında kurulmuştur.
Toharistan Yabguluğu’nun Kuruluş Dönemi
Toharistan, birçok Türk boyları tarafından ilgi odağı olan bir bölgedir. Hayvancılık ile geçimini sağlayan devletler için çok fazla öneme sahip bir yerdi. Bölge geniş otlaklara sahipti ve bu otlaklar Ceyhun Irmağı ile sulanmaktaydı. Aynı zamanda bu bölge oldukça güvenliydi. Etrafı Himalaya Dağları ve Hindukuş Dağları ile çevriliydi. Bu bölgenin önemli ve olumlu özelliklerinden dolayı birçok devlet burada uzun yıllar boyunca güvenle yaşamıştır.
- yüzyılın orta kısımlarına gelindiği zaman Toharistan’ın sağlamış olduğu olumlu şartlardan yararlanarak Ak Hunlar bu bölgeye hükmetmekteydi. 554 yıllarında Göktürk Kağanlığı’nın hükümdarı İstemi Yabgu, Ak Hunlara savaş açmıştır. Savaşı kazanmak amacı ile de Sasani Hükümdarı ile ittifak kurmuştur. Savaş sonucunda bu ittifaka yenik düşmüştür ve yıkılmıştır. Bu olaydan sonra Toharistan da bir boşluk oluşmuştur. Göktürk Kağanlığını da yönetimi ele almak istemiştir. Bu amaçla da bölgeye bakması için Tong chad Tsek isminde birini göndermiştir. Bundan sonra da Toharistan da Göktürklerin kuvveti artmaya başlamıştır. Aynı zamanda devletleri yıkılan Ak Hunlar, Toharistan bölgesin de yaşamaya devam etmiştir. Siyasi anlam da öne çıkmayarak küçük oluşumlar ile hayatlarına devam etmiştir.
Daha sonra ki yıllarda ise Sasani komutanı olan Smbat Bagratuni, Toharistan bölgesine seferler yapmıştır. Burada ki Akhunlara karşı seferlerini devam ettirmiştir. Bu olaydan dolayı da Akhunlar, Batı Göktürk Kağanlığından destek istemiştir. Tong Yabgu Kağan yardım isteklerine ordu göndererek cevap vermiştir fakat daha sonra nedeni belirsiz bir şekilde ordu geri dönmüştür. Sonra ki yıllarda ise Tong Yabgu, birçok seferler ve savaşlar yaparak Toharistan’ın tamamını fetheder. Fetih ettiği yere ise oğlu Tardu Şad’ı geçirmiş ve ilk yabguluğu hükümdarlığı kurulmuştur. Sonra ki yıllarda da Ak Hun krallıkları, bu yabguluğu kabul etmiştir. Özerk olarak yaşamaya devam etmişler.
Çin tarihi kaynaklarında, Toharistan’ın Göktürklerin balında olduğu dönemi fazla anlatmamaktadır. Ünlü Çinli gezgin ve araştırmacı Xuan Zang, birçok eserlerinde daha çok yabguluğu Tardu Şad’a ile görüşmesini anlatmaktadır. Bu görüşmeleri gerçekleştirdiği sırada Tong Yabgu’dan önemli havadisler getirmiştir. Daha sonra ise bu görüşmelerden kısa bir sonra ölür. Görüşmeleri yaptığı sırada hasta olmasına rağmen gezginin görüşme isteğini kabul etmiştir. Gezginden kalmasını ister ve iyileşirse ona eşlik edeceğini söyler. Tardu hastalığını yenince ölen eşinin kız kardeşi ile nikahlanır. Xuan Zang’ın eserinde ise şu konudan da bahsedilmektedir. Tardu’nun ilk karısından Tigin isminde bir oğlu vardır ve teyzesi ile gizli bir aşk yaşamaktadır. Tigin teyzesini kışkırtarak babasını zehir ile öldürtmüştür. Cenaze de ise Göktürkler geleneklerine göre yas ilan edilip tutulmuştur. Ölümünden sonra ise Tigin teyzesi ile evlenmiştir. Eski karısından olan oğlu reşit olmadığından şad unvanı verilmiştir ve tahta kendisi geçmiştir.
Yabguluk, altında bulunduğu Batı Göktürk Kağanlığı sıkıntılı dönemlere girince birkaç olaylar yaşanmıştır. Dönemde yaşayan Nusibi boyları, Yabgu Kağanın tarafında yer almıştır. 641 yıllarında ise Taşkentin beyinin destekleri ile yenen Bağaşa Tulu Kağan’ın hükümdarlığını kabul etmemiştir. Daha sonra ise Toharistan da bulunan beylerin yanına kaçmıştır. Bu olaya sinirlenen hükündar Toharistana sefer düzenler Toharistana ceza verir. Sonra ki yıllarda gezileri sırasında Toharistan dönen Xuan Zang saray neredeyse bir aylık bir süre kadar kalmıştır.
Yabguluk, Çin sarayına Tang Hanedanı WuDe zamanında elçi gönderir. Sonra ki yıllarda Zhen Guan döneminde ise iki kere elçi gönderilir. Son defa elçi gönderilerek Toharistan’ın hükümdarı yabgu olarak görülmektedir. Toharistan Yabguluğunun 100 bin askerden oluşan bir ordusu vardı. Hükümdarlığının ana geçim kaynağı ise hayvancılıktı.
Devletin bazı tarihlerinde devletin liderinin adının İşbara Yabgu olduğu birçok kaynak tarafından onaylanmaktadır. İşbara Yabgu’nun, Tardu’nun oğlu olduğu yazılmaktadır. Babası öldükten sonra ise 630 yılında hükümdarlığa kendi geçer. Aynı zamanda ikinci Toharistan şefi görevine sahip olduğu bilinmektedir. Başka kaynaklarda ise aynı yıllarda, adının Tigin olabileceği düşünülen prensin tahta geçtiği bilgileri yer alır.
683 ve 692 yılları dönemlerinde bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Bunu Müslümanların iç savaşların yararlanarak elde etmişlerdir. 703 yıllarında ise tekrar ayaklanma olmuştur. Fakat Kuteybe bin Müslim bu başkaldırıyı bastırmıştır. Daha sonra ki yıllarda ise Aşağı Toharistan Müslüman Arapların eline geçmiştir ve Belh bölgesini merkez olarak kullanmışlardır. 661 yılında Toharistan bölgesinde nerdeyse 25 tane mahalli hükümet bulunmuştur. Yabgu görevini yapan kişiye vali unvanı verilmiştir.
Abbasiler dönemin de Toharistan, Bağdattan göreve gönderilen kumandanlar tarafından yönetilmiştir. Sonra ki dönemlerde ise Samaniler, Gazneliler ve Selçuklular gibi önemli ve devrin büyük devletleri tarafından istenilen yer konumuna gelmiştir. Daha sonra ise o zamanlarda bölgeye hükmeden Gurluların Toharistan yanı Harzemşahlar tarafından yok edilmiştir. Bu olaydan sonra Toharistan adı tarih kaynaklarında geçmemektedir.
Toharistan Yabguluğu Coğrafyası
Toharistan toprakları sermayeye sahip olan, başlangıçta Amu-Darya’nın güneyindeki bir bölgeden oluşuyordu ve tarım bölgeleri Toharistan, Tashkurgan, Kunduz, Sari- Bullet ve Şirin Tagab’dır. Bu bölge Orta Asya tarihinde önemli bir rol oynamaktadır. Belirli zamanlarda, Toharistan’ın siyasi sınırları Bactrian ovasının coğrafi sınırlarının çok ötesine uzanır. Doğuda Toharistan, kuzeybatıdaki Sogd ile paropamisadlar ve Gandhara ülkesinde, güneyde Arahozia ile sınır komşusuydu. Güneybatıda – Hyrcania ile komşuydu. Toharistan, Amu Darya’nın orta kesiminde düz bir ülkedir. Kuzeydeki Toharistan sınırları güneyde ki Pamirlerin mahmuzlarıdır. Toharistan’ın kalbi, Hindu Kush’un mahmuzlarından akan nehirlerden birinin çöl deltasında büyük bir vahaydı. Vahanın merkezi, tüm ülkeye adını veren Toharistan şehriydi. Batı Avrupalı akademisyenler, kuzey sınırı Amu Darya Nehri olan coğrafi bir bölge olarak adlandırıyorlar. Toharistan, kuzeyden güneye (Büyük Bozkır’dan Hindistan’a ve Okyanus kıyılarına) ve batıdan doğuya (Akdeniz ülkelerinden Çin’e) giden yolların kesişme noktasında elverişli coğrafi konumu ile ayırt edildi. Bu durum, bölgenin muhteşem doğurganlığı ile birlikte, Toharistan’ın çok eski zamanlardan beri tarihte önemli bir yer işgal etmesine izin verdi. N.I. Vavilov’un araştırmasına göre, bakliyat, buğday da dahil olmak üzere birçok ekili bitkinin doğum yeridir.
Orta Asya’nın Modern Siyasi Bölünmesi Bağlamında Toharistan
- yüzyılın ortalarından bu yana, güney veya sol banka Toharistan Afganistan’ın bir parçası olmuştur: Tahar, Kunduz, Balkh (Bactria’nın tarihi merkezi), Jauzjan, kısmen Faryab, Samangan ve Baghlan eyaletleri. Kuzey Toharistan toprakları, Badakhshan ve Duşanbe’nin başkenti ile Özbekistan’ın güney bölgeleri (Surkhandarya bölgesi ve diğerleri) dahil olmak üzere güneybatı Tacikistan’ın bir parçasıdır.
Toharistan Yabguluğu Dili
Toharistan gibi, Kuşanlar da Yunan harfini sho harfinin eklenmesi ile kullandılar. Kuşhan krallığında, Doğu İran dillerinin Toharistan ve Kushan dilleri gibi farklı lehçelerini konuştular. Yazıtların kalıntılarından gelen dilbilimsel araştırmacılar, Kushan dilinin kendisini Doğu İran’ın kuzey alt grubu olarak tanımladı, Yuezhi dillerinin bir lehçesiydi. Aynı zamanda Kushan yazımı Yunan alfabesine dayanıyordu.
Toharistan Yabguluğu’nun Çin İle İlişkileri
MÖ 126’da İmparator Wu-di tarafından yuezhi’ye karşı müttefikler aramak üzere gönderilen Çinli gezgin Zhang Qian, Toharistan’ı (Çin’de Da Xia olarak adlandırdı) ziyaret etti. MÖ 1. yüzyılda Sima Qian notlarını Shi-ji’de kullandı. Kentleri duvarlarla çevreleyen ve küçük prensler tarafından yönetilen bir milyon kişiye kadar sayılabilen bir kentsel toplumu tarif etmişlerdir. Xia gelişmiş ticareti olan zengin bir ülke olarak tanımlamaktadır. Başkent Lanshi’dir, orada halk bütün mallarını satailmekteydi. Oradan, yol Shandu’da yatıyor, orada sıcak ve fillerle savaşıyorlar. Ziyaret sırasında, Zhang Qian Da Xia’nın artık tek bir kralı yoktu, ancak ülkenin kuzeyine, Oks Nehri boyunca yerleşen göçebe yuezhi tarafından yönetiliyordu. Bu nedenle, açıklamasında bir zamanlar geliştiğini görüyoruz, ancak şimdi düşüşte olan bir toplum olarak bahsetmiştir. Çin İmparatorluğu’na destek, varlıklarının son döneminde Hint-Yunan Toharistan kralları tarafından da bulundu. Rahmetli Han Hanedanlığının tarihi, Batı Gansu’daki sınır bölgesini Qi-ping (Kabil Vadisi) üzerinde MÖ yaklaşık 50.yüzyılda Kral Yin-Kui’nin oğlu ile Yin Mofu ile yöneten Çinli general Wen Chun arasında bir ittifakı anlatıyor. Birleşik kuvvetler, Hint-İskitliler ve Yin Mofu tarafından kontrol edilen Ki-ping’e saldırdı. Hermeus, Çin’in güç ve mühür özelliklerini alan Han İmparatorluğu’nun vassalı olarak Kipin’in kralı ilan edildi. Daha sonra Çinliler bu tür uzak topraklara olan ilgisini kaybetti ve ittifak ayrıldı.
Yorum gönder