Türkeş Devleti
Türkeş Devleti 699 yılında kurulmuştur ve kısa bir süre de 766 yılında yıkılmıştır. Diğer bir ismi ise Türgiş devletidir ve Türk devletidir. Devlet, Issık gölü civarında yerleşik hayat süren devletler olan On Ok kabilelerinden biridir. Göktürk Devleti ve Hun Devletinin kurulun olduğu dönemler de yaşadığı topraklarda var olmuşlardır. Varlıklarını ise yüz yıllar boyu burada sağlamışlardır. O dönemde yazılan yazıtlarda Türk+Ş olarak devletin ismi geçmektedir. Türk alfabesine göre okunduğunda ise Türkeş kelimesi ortaya çıkmaktadır. Çin kaynaklarında ise devletin adı Turgiş olarak geçmektedir. Bundan dolayı ise bizim kaynaklarımıza da Türgiş olarak geçmiştir. Türgişler, önemli bulunan Türk yurdu olarak görülen Issık Gölü bölgesinde kurulmuştur. Devlet On Ok Tolu kolundan biridir. 552 yılında Göktürk İmparatorluğunun sol Yabgusu olan İstemi Yabgu On Okların başına atanmıştır. Böylece Göktürklerin himayesi altına girmiştir. Tarihte Türkeş Devleti iki kere kurulup yıkılmıştır.
630’lu yıllarda Göktürklerin zayıflaması ile beraber kendi devletini oluşturmuştur. Devletin başına Baka Tarkan ismiyle Uçele Han geçti. Uçele Han, On Ok boylarını kısa bir süre de hakimiyeti altına aldı. Daha sonrasında ise büyük bir ordu kurdu. Devleti Çu bölgesinin kuzey batısında bulunan merkezi, kuzey doğuya taşıdı. Böylece iki merkezli bir devlet yapısı oluşturuldu. Güçlü ordusu sayesinde Çu’nun dışında kalan Turan ve Kuca bölgelerini de fethetti. 680 yılında Kapagan Kağan liderliği ile İkinci Göktürk devletini kurdu. Bundan sonra 698 yılında ise Bolçu savaşında Göktürk ordusu, Türkeşleri yenerek himayeleri altına girmesini sağladı.
Bolçu savaşının kaybedilmesinden sonra, Göktürklere bağlanan Türgeşler, Uçele’nin oğluo olan Soko’nun önderliğinde yaşamlarına devam ettiler. 711 yılında Göktürklerin, Göktürk Abidelerine Türgeşlerin itaat altını alındığını yazmalarında dolayı Türgeşler ile Göktürkler arasında sorunlar çıkmaya başladı. Buna ek olarak toprak paylaşımı sırasında da birçok sıkıntı yaşanmıştır. Bu sıkıntılardan dolayı Türgeşlerin liderliğini yapan Soko, Göktürklere karşı bir isyan yapmıştır. Göktürkler de ordu başında Bilge ve Kültigin bulunmaktaydı. Bilge ve Kültigin Soko ile savaşa girer ve Türgeşler büyük bir yenilgi alırlar.
Türkeşlerin Bağımsızlık İlanı
711 yılında Göktürklerden almış oldukları büyük yenilgiden sonra, Göktürk himayesinde ve hakimiyetin de kalan Türgeşler, Çin’in yapmış olduğu kışkırtmalar sonucun ara ara isyan etmişlerdir. Sonra ki yıllarda Kapagan Kağan ölünce hükümdarlığa Bilge- Kültigin geçmiştir. Daha sonra Türgeşler tekrar isyan etmişlerdir ve 717 yılında Çin’in de destekleri ile bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.
Türkeş Devleti’nin Sulu Çor Dönemi
Türkeş devleti bağımsızlığını, Çin’in desteği ile Sulu Çor sayesinde elde etmiştir. Böylece Göktürklerden ayrılmışlardır. Kendisine Baka Tarkan unvanını almıştır. Kapagan Kağan dönemin de çıkan isyanları bastırma şekilleri ve kötü ve oldukça sert tutumlarından dolayı On-Ok boylarından bazıları Göktürklere bağlı kalmamıştır. Türgeşlerin bağımsızlık ilanından sonra birçok boy Türgeç egemenliği altına geçmiştir. On Ok boylarını da onlara katılmasından sonra hızlıca güçlenmişlerdir. Bölge de güçlü bir hakimiyet kurmuşlardır. Talas Irmağına yakın bölge de bulunan Balasagun şehrini başkent yapmıştır.
724 yıllarında o dönemde Emeviler, Maveraünnehire kadar ilerlemiştir ve Türkeşler için tehlike oluşturmaya başlamışlardır. Komutan Kül Çor, orduları hazırlayarak Emevilere karşı savaş vererek onları mağlup etmiştir. Böylece Emeviler, bölgelerde çok fazla ilerleyememiştir. Araplar bu yenilgiden sonra ise geri çekilmiştir. O zamanlarda Emeviler’in başında olan Hz. Ömer Maveraünnehir bölgesine girmeye çalışmıştır fakat başaramamıştır. O sıralarda Maveraünnehir de Arap karşıtı düşünceler başlatınca, Kül Çor bu durumdan faydalanarak ordularıyla beraber Emeviilere doğru yönelir Semerkantı geçer ve Emevi ordusunu yener. Bu yenilgiden sonra Emevi valisi görevini yapan El Harişi, Maveraünnehir halkını öldürmeye başlamıştır. Bundan dolayı da halk hızla Türkeşlere sığınmıştır.
724 yılı dönemin de Halife Hişam, valilikten El Harişiyi alarak yerine Müslim Bin Zaiti geçirir. Müslim bin Zait vali olduktan sonra Fergana bölgesine doğru ilerlemeye başlar ve karşısına Kül Çor yerine Sulu Çor çıkar. Müslim bin Zaid de savaşa girmeyerek geri çekilir. 725 yılları olduğunda ise Arpalar oldukça zor dönemleri Maveraünnehir de yaşamaya başlamışlardır. Sulu Çor da bu durumdan faydalanarak, Buharayı elde der. Emevi valisi olan Sulemi, yerli halka pek çok hak tanımıştır fakat önceki valinin kötü döneminden dolayı halk tarafından sevilmemekteydi. Bu nedenle bölgede ki halk tarafından desteklenmediği için Emevi askerleri birçok sıkıntı yaşamıştır.
Türkeş Devleti’nin Kül Çor Dönemi
Göktürklerin zamanında, Çin Türkeşleri destekleyerek Göktürklerin güçlenmesinin önüne geçmiştir. Bu sefer de Çin Türkeşlerin güçlenmesini istemediği için Kül Çoru desteklemeye başlar. Çinin yardımını da alan Kül Çor, 738 yılında Sulu Çor’u öldürür ve yönetimin balına geçer. Kül Çor’un Sulu Çor’u öldürmesinden dolayı Türkeşler bölünmeye başlamıştır. Bundan dolayı da Kül Çor’u desteklemeyen insanlar ayaklanır ve kendi yönetimini başlattı. Bu olaydan sonra Kara ve Sarı Türkeşler olarak iki kola bölünmüşlerdir. Bu dönemden sonra Türkeşler zayıflamaya başlamıştır. Çünkü Sarı Türkeşler olarak bilinen Kül Çor ve Kara Türkeşler olarak bilinen Turnoca’lar arasında mücadelesi başlamıştır.
Kagan Suli’nin yenilgisi 737 yıl Suluk, Araplara karşı bir harbi harekat yaptı ve Türkistana ulaştı, ancak bundan sonra yenildi. Suyab’a döndüğünde komutanlarından Baga-Tarkhan tarafından öldürüldü. Suluk’un ölümü, “sarı” ve “siyah” Türgeşler arasında uzun bir iktidar mücadelesinin başlangıcı oldu.
Kül Çor, uzun mücadeleler sonrasında Kara Türkeşleri yenmiştir ve bu galibiyetten dolayı Baka Tarkan ismini almıştır. Kül Çor güçlenmeye başlayınca, bu sefer Çin Kara Türkeşlere destek vermiştir ve tekrar karışıklık oluşturmuştur. Bu Çin’in yapmış olduğu büyük politikalardan biridir. Türkler arasında savaşlar ve çatışmalar çıkarmak için bu tarz yönlendirmeleri her zaman yapmıştır. Genellikle de Türkler arasında bu politika her zaman işe yaramıştır.
738 yıllarından beri Çin’in etkileri ile Kara ve Sarı Türkeşler uzun yıllar boyunca mücadele içinde olmuşlardır. Aynı dönemde ortaya çıkıp ve git gide güç kazanan Karluklar, Türkeşlerin bu mücadele ortamından yararlanarak, Türkeşler üzerinde hakimiyet kurmasını sağlamıştır. 766 yılında ise Karluklar Türkeşleri yenerek bulundukları bölge üzerinde Karluklar Devletini kurmuşlardır. Eski imparatorluğun batısında, Altay ve Dzungaria’daki toprakların bir kısmını elinde tutan Türk kabileleri, sonraki yılların olaylarında belirgin bir rol oynamadı. Çin kaynaklarında onlar hakkında son mesaj 941; bu yıllarda Türklerin bir kısmı Karahanlı Kaganatı’nı yaratan kabileler arasındaydı.
Türkeş Devletinin Türgeş Yazıtları
Türkeş devletine ait olan tarihi yazıtlar Fergana vadisi ile Koçkor ovası bölgelerin de bulunmuştur. Özellikle Koçkor bölgesinde bulunan runik yazılı yeni anıtlar göçebe ve yerleşik Türk boylarına ait yeni bilgilerin elde edilmesini sağlamıştır.
Türkeş Devletinin Özellikleri
- Batı Göktürklerin bir kolunun boyu olarak kurulmuştur.
- Göktürk Devleti yıkıldıktan sonra diğer boylarla birleşmişlerdir.
- İkinci Göktürk Devleti kurulduktan sonra tekrar Göktürk boyunduruğunu kabul etmişlerdir. Daha sonra ki yıllarda ise tekrar bağımsız olmuşlardır.
- Emevilerin Orta Asya da bulunan Maveraünnehir bölgesine hakim olmalarına engel olmuşlardır.
- Türk tarihinde ilk defa para basan devlet olmuşlardır. Türkeş Devleti’ne Karluklar son vermişlerdir. Başkent olarak Balasagun şehri kullanılmıştır.
Yorum gönder