Yarkand Hanedanlığı
Yarkand Hanedanlığı 1514 yılında Doğu Türkistan da kurulmuştur. Altışehir ismi ile tanınan ve içerisinde Yarkent, Hotan, Kaşgar, Yengihisar, Aksu ve Uçturfan şehirlerini barındıran bölgeler de varlığını sürdürmüş bir hanedanlıktır. Hanedanlığın başkentleri sırası ile Kaşgar ve Yarkent olmuştur. Hanedanlıkta ki hanların ve devlet insanlarının askeri ve siyası fikirleri sınırlı olmuştur. Çünkü hanedanlık genelde ruhani bir havaya sahip olup felsefeye bağlılığı olan, gizemci inanış ve anlayışa sahipti. Komşularında oluşan değişikliklerden bir haber olmuştur. Bu durumda onların siyasi ve askeri olarak geride bırakmıştır.
Yarkand Hanedanlığı ’nın Kuruluşu
Yarkand Hanedanlığı 1514 yılında Said Han tarafından kurulmuştur. Said Han, Çağatay Han’ın kuşak torunlarından biri ve Timur’un kuşak torunlarından biridir. Said Han uzun yıllar boyunca Babür’ün yanında bulunmuştur. Halkının vermiş olduğu destek ile beraber Yarkand Hanedanlığını kurmuştur. Hanedanlık Kaşgar, Hotan ve Yarkand şehirlerinde kurulmuştur.
Yarkand Hanedanlığı ’nın Said Han Dönemi
Said Han devletini kurduktan sonra devletini iyileştirmek ve güçlendirmek sebebi ile girişimler de bulunmuştur. Aksu topraklarına göç eder ve devlet hazinesinden tebaasına mülk dağıtır. En öne çıkan girişim ise halkın durumuna yardımcı olabilmek adına on yıl gibi uzun bir sürede halkından vergi almamıştır. 1516 yılında Aksu’nun kuzeyin de ve Bay’ın batısında bulunan Arbat bölgesin de Sahit Han ve Mansu Han abisi ile anlaşarak hanedanlığı beraber yönetmeye karar verilir. Bu anlaşma sırasında ise Mirza Muhammet Haydar Duğlat da bulunmuştur.
Said Han, 1533 yılında ise 48 yaşında ölür. Öldüğü sırada Tibet Budistlerine karşı, Müslümanlık için savaşırken astım hastası oldu ve vefat etti. Başkentin Yarkand olduğu zamanlarda hanedanlık ismini buradan almış oldu. Aynı zamanda kurucusunun isminden aldığı Seidiye Hanlığı olarak isim yapmıştır. Yarkand Hanedanlığı’nın en büyük ve kendine has olan özelliği uzun yıllarca hocaları etkisi altında kalmıştır.
Yarkand Hanedanlığı’ nın Abdürreşid Han Dönemi
Said Han’ın vefatından sonra oğlu Reşidi Han hükümdar olmuştur fakat babası kadar parlak bir dönem yaşatamamıştır. Reşidi Han döneminde oldukça büyük olan problemlerden biri ülkenin Altışehirleri bölgesinde ki şehirler ile Uyguristan ‘ın doğu şehirleri arasında ki üstünlük savaşının git gide büyümesi ile savaşa dönmesidir. Bir yanda bu yaşanılırken Moğolistan’ı ele geçiren ve Çin yönünde Doğu Türkistan’a gelerek şehirlere saldıran Kalmuklar tehdit oluşturmaya başlamıştır.
Aynı dönemler de yaşayan Mirza Muhammed Haydar Duğlat o dönemler de yazdığı bir esere hükümdar Reşidi Han’ın adını vererek sunmuştur. Eserine isim olarak Tarih-i Reşidi demiştir ve konusu da o dönemlerde yaşanan olaylar olmuştur.
Yarkand Hanedanlığı’ nın Abdülkerim Han Dönemi
1559 yılında Reşidi Han vefat etmiştir ve hükümdarlığa ise on üç oğullarından biri olan Abdülkerim Han geçmiştir. Abdülkerim Han, kardeşlerinin desteğini almıştır. Maalesef ki Abdülkerim Han’ da bütün çabasına rağmen hanedanlığı şehir devleti haline getirememiş ve sürekli olarak iç sorunlarla ilgilenip halkında zarar görmesinin önüne geçememiştir. Ülkede ki huzuru sağlayabilmek adına Batı Türkistan da yaşamış ve dönemin büyük alimleri arasında yer almış Hoca İshak Veli’yi devletinin topraklarına getirmiştir. Hoca İshak Veli, sürekli ülke topraklarını dolaşarak insanlarla konuşmuş Müslümanların yardımsever olup kardeşlerine yardım ederek birlik ve beraberliği sağlamaya çalışması gerektiğini söylemiştir. Hoca İshak Veli’nin de yardımları ile ülke parçalanmamıştır.
Fakat sonra ki zamanlarda kardeşler arasında büyük kavgalar olmuş ve savaşa girmişlerdir. O zamanlarda ülkenin doğu hükümdarlığını yapan Ahdüllatif Han, Abdülkerim Han öldükten sonra yerine geçen oğulları Muhammet Han ve Secaeddin Ahmet Han ve Abdullah Han’a hükümdarlığı boyunca faydası olabileceği düşüncesi ile Hoca Kalan ismiyle bilinen Muhammet Emin’i Yarkent’e getirtir. Hoca Kalan’ın gelmesinden sonra her şey karışır. Hoca İshak Veli’nin oğulları İshakkiye ve Karatağlık görüşünü savunurken, Hoca Kalan’ın oğulları ise Afakiyye ve Aktağlık düşüncelerini savunmaya başladı. Bu görüş ayrılıklarından dolayı da iki dini grup arasında savaş başladı. Bu uzun zaman boyunca süren döneme Hocalar Devri ismi verilmiştir. Bu olayların yaşanması ile beraber ülkenin doğu ve batısı arasında ki anlaşamam git gide artmaya başladı.
Yarkand Hanedanlığı’ nın Muhammed Han Dönemi
Abdülkerim Han öldükten sonra hükümdarlığa Muhammed Han geçmiştir. Çalış, Turfan ve Kaşgar bölgelerine yeğeni Abrürrahim Han’ı vali olarak atamıştır. Aynı dönemde Abdürreşid Han’ın torunları Çalış ve Turfan’ı ele geçirmiştir ve siyasi sorunlar daha da artmıştır. Bu durumdan dolayı da Muhammed Han’dan yardım istemiştir. Muhammed Han da Kalmuklardan yardım almıştır. Yardımları ile sorunlar kısa bir sürede çözülmüş ve huzur sağlanmıştır. Bu olaydan sonra Abdürrahim Han, Düreng Tayşi’nin kızı ile nikahlanıp akraba olmuşlardır. Bu evlilikten olan oğlu Abdullah ise Doğu Türkistan’a altın çağını yaşatmıştır.
Yarkand Hanedanlığı’ nın Abdullah Han Dönemi
Hanedanlığın altın dönemi olarak Abdullah Han’ın hükümdarlık yaptığı dönem görülmektedir. Fakat bu parlak döneme rağmen Kalmuklar’ın askeri ordusu büyümekte olup herhangi bir önlem alınamamış ve yıkılış dönemine geçmiştir.
Yarkand Hanedanlığı’ nın İsmail Han Dönemi
Abdullah Han’dan sonra tahta kardeşi İsmail Han hükümdarlığa geçmiştir. Tahta çıktıktan sonra ise Aktağlık hocalarının liderliğini yapan Afak Hoca ile araları iyi olmaz ce onu ülke topraklarından sınır dışı eder. Afak Hoca uzun yollar gittikten sonra Galdan Kuntancı bölgesine gelir ve oraya sığınır. 1679 yılında ise Galdan ve Appak Hoca 60 bin asker ile beraber Altışehir’e gider. Burada bütün şehirleri ele geçirir. Böylece Appak hoca Yarkent Hanedanlığını yıkar.
Yarkand Hanedanlığı ’nın İdari Yapısı
Devletin başında bulunana Han unvanı verilir. Hükümdarlığa bağlı topraklara ise ikta unvanı ile handan sonra tahta geçecek olan oğulların yönetimine verilirdi. Hakim Bek unvanına sahip kişi ise ülkede hüküm vermeye yetkisi olan kişidir. Aynı zamanda halkın vergileri toplanarak hazineye verme görevini de onlar yapardı. Eşikaga Bek ise sarayda ki muhafız ordusunu yönetirdi. Kadı Bek’in görevi hukuki davalara bakmaktır. Mirab Bek, su ile ilgili işlerden sorumlu kişi, suyun toplanıp dağıtılmasına kadar birçok görevden sorumlu olan kişidir.
Yorum gönder