×

Yedikule Zindanları Esrarengiz Hikâyesi

Yedikule zindanları

Yedikule Zindanları Esrarengiz Hikâyesi

Yedikule zindanları, çoğu kişi tarafından adı duyulmuş olan bir yapıdır. Yapı, Doğu Roma İmparatorları I. Theodosius ile II. Theodosius dönemlerinde tamamlanarak, inşa edilmiştir ve bu dönemde 4 tane yüksek gözlem kulesi vardır. İstanbul’un Doğu Roma egemenliğinde olduğu dönemde de Yedikule, bir dönem hapishane olarak görev yapmıştır.

Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethiyle beraber bu yapıya 3 kule daha ekletmiştir. Bu dönemde Yedikule, değerli mallar, belgeler, paralar gibi çeşitli kıymetli eşyanın saklanması için inşa edilmiştir. Ardından burada bir garnizon da kurmuştur. Ancak hazinelerin sonradan taşınmasıyla beraber, bu kuleler bir hapishane dönüştürülmüştür.

Bu zindanlar hakkında, anlatılmakta olan bir efsane de şöyledir.

Yedikule zindanları

Yedikule Zindanları Efsanesi

Anlatılana göre geçmiş zamanlardan birinde, Avrupa’dan gelen ve üst düzey devlet görevlisi olan bir misyoner olduğu zannedilen ve hakkında casus suçlaması da yapılan kişi buraya atılmıştı. Tüm bu suçlamalar nedeniyle de ağır bir işkenceye uğramıştı. Ancak hiç kimsenin bilmediği konu ise, bu adamın bir pagan olduğuydu.

Pagan terimi, Paganizm’e inanan kişilere verilen bir isimdir.  Paganizm, Antik dinlere inanış şeklidir ve bu dine mensup kişilere de pagan adı verilmektedir. Pagan terimi, Latinceden türemiş “kırsal” anlamına gelmektedir. Bunun nedeni ise Hristiyanlığın özellikle şehirlerde yayılmış olması ve köy gibi kırsal bölgelerde yaygın olmamasıdır.

Yedikule’de hapsedilmiş olan bu pagan, böylece hiçbir şey anlatamadan yoğun işkencelere maruz bırakılmış, kendini acıya karşı eğitmiş olduğu için, acıya dayanıklıdır ve bu yüzden çığlık atmamıştır. Bu da sürekli işkencenin her gün artmasına neden olmuştur. Ancak sonunda pagan işkenceye dayanamayarak ölmüştür.

Anlatıldığına göre pagan nefesini verirken, anlaşılmayan bir dilde, arada antik Latince kelimelerin de geçtiği kelimeler kullanmış, ardından bedeni hızla eriyip, kaybolmuştur. Bu sözleri hiç kimse önemsememiş olsa da, bunları duyan halk, paganın bir lanet okuduğunu fark etmiştir. Bu nedenle bazen Yedikule zindanlarında çığlıklar, bazen de Latinceye benzeyen bir dil duyulmaktadır.

Yorum gönder